26. dakika... 2010-10-26 00:00:00
26. dakika...
Yazar: AyÅŸe BaÅŸak Kaban
Bu günlerde en çok bunu istiyorum; avazım çıktığı kadar bağırmak! Öyle deli gibi, "deli" desinler bana arkamdan bakıp. Gerçekten bunu istiyorum; avazım çıktığı kadar bağırıp, yalın ayak sokaklarda koşmak istiyorum, bir akıl hastanesinde son bulsun şu ömür dediğim kendi kişisel tarihim.
Bir akıl hastanesi en iyisi olurdu şu aralar. Hastane bahçeleri güzeldir zira... En azından yeşildir ve mutlaka çıkılacak bir ağaç vardır. Ağacın dallarına sarılıp, orada odunlaşmak istiyorum. Ağaca dönmek... Evet, evet odunlaşmak, en iyisi bu sanırım...
Size hiç olmaz mı? Çok mu sıradan ve normalsiniz hepiniz? Bir tek ben miyim yaşananlardan, yaşatılanlardan acı duyan, canı yanan, tek başına da olsa bir çığlık; ama kocaman bir çığlık atmak isteyen?
Mesela tırnaklarınız da var mı sizlerin? Bir estetik cerraha gidip ellerimi kedi patisine çevirmek istiyorum ki canım yandığında sivri ve öldürücü tırnaklarımı çıkarabileyim?
En son neye kafayı taktınız? En son ne uykularınızı kaçırdı? Mesela; sadece asgarisini ödediğiniz için günden güne serpilen kredi kartı borcunuz mu? Ya da üç aydır ödeyemediğiniz ev kirası? Belki de çocukların bir sonraki okul taksidi? Alamadığınız o telefon? Çok sevdiğiniz birinin amansız hastalığı? Çok sevdiğiniz birinin ölümü? Çok sevdiğiniz birinin sizi terk etmesi? Neydi?
Oysa bilirsiniz işte, gelir ve geçer tüm bunlar... Gelir ve geçer... Üç yıl sonrasında ne ölüm acısı eskisi kadar tazedir ne de banka borçları... Bir şekilde alışır gider insan o sıkıntılara veya en güzeli aşılır...
Ama ben avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Nokta...
Benim böyle dertlerim yok mu? Aramadığın kadar var ama dediğim gibi zaman pek çok şeyin ilacı işte, bir an sonra, bir kavşak geçince daha bir azalıyor, daha bir sadeleşiyor o sıkıntılar ve bir gün, gülüp geçiyorsun; gerçekten de gülebiliyorsun geçmiş zaman dilimindeki haline bakarak...
Ya tecavüz?
Tecavüzü unutabilir mi insan evladı?
Sen, sana tecavüz edilse unutabilir misin?
Kızına, karına, kardeşine sevgiline, oğluna tecavüz edilse?
Tecavüzü unutma süresi kaç gündür yüce hakim? Kaç yıkanma sonrası arınır beden? Beden arındıktan sonra ne kadar sürer ruhun temizliği? Bir kedi olup yalasak ruhumuzu temizler miyiz kendimizi?
Şimdi çıkıp avazım çıktığı kadar bağıracağım? Duyacak mısınız sesimi?
A. K, C. H, K. Y, Ö. P, M. Ç... Bir şey ifade ediyor mu?
1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26!
Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her 26 dakikada bir cinsel suç işleniyor. Yüzde 90'ı adli makamlara yansımıyor!
Bu ülkede her 26 dakikada bir kız çocuklarına, genç kızlara, genç kadınlara, kadınlara... Birilerinin çocuğuna, kızına, karsına, sevgilisine; onların izni olmadan, onayı olmadan; zorla, şiddetle dokunuluyor...
Bu ülkede her 26 dakikada birilerinin kızı, karısı, kardeşi, sevgilisi...
Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum...
Bu ülkede tecavüz engin bir hoşgörü ile karşılanıyor, hasta ruhlara, "hadi bakalım" deniliyor.
Bir yılda kaç tecavüz olayını dehşetle okudunuz? Kanınız çekilerek, tiksinerek, lanet okuyarak?
Daha bir hafta öncesinde Ankara ODTÜ'de okuyan bir genç kızı kaçırıp tecavüz eden iki sanık, mahkeme tarafından "Adli Tıp Kurumu'nun raporunun gecikebileceği ve bu sürede tutukluluğun mağduriyet yaratacağı" gerekçesi ile tahliye edildi!
Pervari tecavüz şebekesini de mi unuttuk?
Bu ülkenin, en büyük kadın yaralarından biridir tecavüz! Çok acele, çok ciddi ele alınması gerekir ki 26. dakika size denk gelmesin!
Örtbas edilen, yokmuş gibi yapılan, mağdurlarının asla eskisi gibi olamadıkları, sanıkların ise her şekilde paçayı kurtarmanın bir yolunu buldukları bir olaydır tecavüz.
O nedenle, şimdi tüm sivil toplum örgütlerinin, kadın haklarına dair bir şeyler yapmak için çabalayanların, belediyelerin, valiliklerin, milletvekillerinin, babaların, annelerin, erkeklerin ve kadınların yapacağı tek şey vardır; çıkıp avazınız çıktığı kadar bağırın! Bağırın ki 26. dakika size denk gelmesin!
Bir akıl hastanesi en iyisi olurdu şu aralar. Hastane bahçeleri güzeldir zira... En azından yeşildir ve mutlaka çıkılacak bir ağaç vardır. Ağacın dallarına sarılıp, orada odunlaşmak istiyorum. Ağaca dönmek... Evet, evet odunlaşmak, en iyisi bu sanırım...
Size hiç olmaz mı? Çok mu sıradan ve normalsiniz hepiniz? Bir tek ben miyim yaşananlardan, yaşatılanlardan acı duyan, canı yanan, tek başına da olsa bir çığlık; ama kocaman bir çığlık atmak isteyen?
Mesela tırnaklarınız da var mı sizlerin? Bir estetik cerraha gidip ellerimi kedi patisine çevirmek istiyorum ki canım yandığında sivri ve öldürücü tırnaklarımı çıkarabileyim?
En son neye kafayı taktınız? En son ne uykularınızı kaçırdı? Mesela; sadece asgarisini ödediğiniz için günden güne serpilen kredi kartı borcunuz mu? Ya da üç aydır ödeyemediğiniz ev kirası? Belki de çocukların bir sonraki okul taksidi? Alamadığınız o telefon? Çok sevdiğiniz birinin amansız hastalığı? Çok sevdiğiniz birinin ölümü? Çok sevdiğiniz birinin sizi terk etmesi? Neydi?
Oysa bilirsiniz işte, gelir ve geçer tüm bunlar... Gelir ve geçer... Üç yıl sonrasında ne ölüm acısı eskisi kadar tazedir ne de banka borçları... Bir şekilde alışır gider insan o sıkıntılara veya en güzeli aşılır...
Ama ben avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Nokta...
Benim böyle dertlerim yok mu? Aramadığın kadar var ama dediğim gibi zaman pek çok şeyin ilacı işte, bir an sonra, bir kavşak geçince daha bir azalıyor, daha bir sadeleşiyor o sıkıntılar ve bir gün, gülüp geçiyorsun; gerçekten de gülebiliyorsun geçmiş zaman dilimindeki haline bakarak...
Ya tecavüz?
Tecavüzü unutabilir mi insan evladı?
Sen, sana tecavüz edilse unutabilir misin?
Kızına, karına, kardeşine sevgiline, oğluna tecavüz edilse?
Tecavüzü unutma süresi kaç gündür yüce hakim? Kaç yıkanma sonrası arınır beden? Beden arındıktan sonra ne kadar sürer ruhun temizliği? Bir kedi olup yalasak ruhumuzu temizler miyiz kendimizi?
Şimdi çıkıp avazım çıktığı kadar bağıracağım? Duyacak mısınız sesimi?
A. K, C. H, K. Y, Ö. P, M. Ç... Bir şey ifade ediyor mu?
1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26!
Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de her 26 dakikada bir cinsel suç işleniyor. Yüzde 90'ı adli makamlara yansımıyor!
Bu ülkede her 26 dakikada bir kız çocuklarına, genç kızlara, genç kadınlara, kadınlara... Birilerinin çocuğuna, kızına, karsına, sevgilisine; onların izni olmadan, onayı olmadan; zorla, şiddetle dokunuluyor...
Bu ülkede her 26 dakikada birilerinin kızı, karısı, kardeşi, sevgilisi...
Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum...
Bu ülkede tecavüz engin bir hoşgörü ile karşılanıyor, hasta ruhlara, "hadi bakalım" deniliyor.
Bir yılda kaç tecavüz olayını dehşetle okudunuz? Kanınız çekilerek, tiksinerek, lanet okuyarak?
Daha bir hafta öncesinde Ankara ODTÜ'de okuyan bir genç kızı kaçırıp tecavüz eden iki sanık, mahkeme tarafından "Adli Tıp Kurumu'nun raporunun gecikebileceği ve bu sürede tutukluluğun mağduriyet yaratacağı" gerekçesi ile tahliye edildi!
Pervari tecavüz şebekesini de mi unuttuk?
Bu ülkenin, en büyük kadın yaralarından biridir tecavüz! Çok acele, çok ciddi ele alınması gerekir ki 26. dakika size denk gelmesin!
Örtbas edilen, yokmuş gibi yapılan, mağdurlarının asla eskisi gibi olamadıkları, sanıkların ise her şekilde paçayı kurtarmanın bir yolunu buldukları bir olaydır tecavüz.
O nedenle, şimdi tüm sivil toplum örgütlerinin, kadın haklarına dair bir şeyler yapmak için çabalayanların, belediyelerin, valiliklerin, milletvekillerinin, babaların, annelerin, erkeklerin ve kadınların yapacağı tek şey vardır; çıkıp avazınız çıktığı kadar bağırın! Bağırın ki 26. dakika size denk gelmesin!
