Bu ülkenin ve kentin yollarını cehenneme çeviren bizler adeta toplu bir cinnet halindeyiz. Trafik denen kavramı kaosa çevirmek, ölüm ile acı ile anılır hale getirmek için eşsiz bir uğraşın içinde gibiyiz. Adeta çarpışan otolar ile ulaşım sağlıyoruz. Sağda solda çarpışıp çekici bekleyen araçlar, küfürleşen insanlar yollarımızın vazgeçilmezleri...

Bizim gibi trafik ile kavgalı bir başka toplum daha var mıdır, bilmiyorum. Ancak trafik denen milli beceriksizliğimizin bize özel bazı halleri var ki otomobil kullanmak, benim gibi kuralcı tiplere acının ötesinde işkence gibi geliyor. İşte yolları cehennme çeviren bize özel diyebileceğimiz bazı trafik saçmalıklarımız:

Kafa çıkarma

Benzerine bir başka coğrafyada asla göremeyeceğiniz bu hareket tarzı kebap ve lokum kadar bize özgü bir hareket. Seyir halinde öne geçmek, şerit veya yol değiştirmek için kafa çıkarmak yani aracı sağdaki veya soldaki aracın üzerine sürmek bizler için yeterlidir. Etraftaki araçlar ve içindekiler ise detay bile değildir. Hem herkes sağındaki, solundaki aracın her an kafa çıkarma ihtimalini göz önünde bulundurmalıdır.

Sinyal yerine telepatik yeteneği kullanma

Seyir halindeyken şerit veya yol değiştirirken sinyal verme temel trafik kurallarından. Ancak bize özgü değil. Bizde şoförler arasında göz kamaştıran bir uyum vardır! Telepatik bir yeteneğin gereği olsa gerek sinyal vermeden şerit veya yol değiştirebiliriz. Etrafımızdaki araç şoförlerinin şerit veya yol değiştireceğimizi tahmin edip hareket edeceklerine sarsılmaz inancımız vardır. Sinyal verenlere ise alaycı bir ifade ile acır, küçümseriz.

Hız limitlerini aşmayanlara duyulan öfke

Bir otomobil şöförü hız limitlerini aşmıyorsa bilsin ki onun yollarda çok sayıda düşmanı vardır. O düşmanlar ki şehir içinde dahi 100 kilometre/saatin altında hız yapanların, gerek sellektörleri ile gerekse hakaret bezeli el kol hareketleri ile ensesindedirler.

Trafik ışıklarına riayet edenleri bekleyen tehlike

Seyir halindesiniz kırmızı ışık yandı ve durmanız gerekiyor. Bu durumda ne yaparsınız. Tabii ki durursunuz. Oysa bizde durum o kadar basit değil. Burada odaklanmanız gereken şey; “Ben kırmızı ışıkta duracağım, ya arkamdan takip eden aracın şoförü aynı düşünce değilse” muhasebesidir. Trafik ışıklarına uymak feodal genlerimiz ile uyuşmaz. Adeta her trafik lambası karşısında Don Kişot’un yel değirmenlerine yaptığı muameleyi çekeriz.

Tekerlekli mayınlar: 34 plakalı şirket araçları

Yollardasınız ve size 34 plakalı bir şirket aracının yaklaştığını görüyorasınız işte o zaman önce duaya ardından şansa ihtiyacınız var demektir. Çünkü muhtemelen o şirket aracının şöförü sizi ve kendi hayatını her an tehlikeye sokabilir. Araç kiralık bir şirket arabasıdır. Hasar o aracın şöförünü ve şirketini bağlamaz. Kaza yapmaya o hadar alışkınlardır ki. Kaza tutanak formu doldurma ustasıdırlar. Hatalarını hemen kabul ederler ve tutanağı sizin istediniz gibi yazmaya hazırdırlar. Onların gözünde kaza yapmak göze toz kaçması kadar sıradan ve önemsiz bir şeydir.

Kazaya neden olan canavarların hikmet dolu hikayeleri

Bütün trafik kurallarını hiçe sayarak kazaya neden olanların mağdur ettiklerine yönelik ulemaya taş çıkartan vaaz ve nasihatları adeta hikmet pınarı gibidir. Adam kırmızı ışığı ihlal ederek ilerlemeye devam ediyor ve yeşil ışıkla harekete etmeye başlayan size çarpıyor. Hasar gören aracınızdan öfke ile iniyorsunuz ve size bu tehlikeyi yaşatan sorumsuz başlıyor sizi avutmaya. İlk söylenen şey “dua et ölmedin” türünden saçmalıklar. “Ya tamam, inanç ve kader boyutunu bana bırak” demeye fırsatınız olmuyor bu sefer sorumsuz adam geçmişte yaşadığı trafik ile ilgili acı olayları başlıyor anlatmaya. Amaç bellidir; yapılacak ajitasyon ile mağdur, adeta böyle bir kaza yaptığı için mutlu olmaya teşvik edilir. Kazada ölmediği için sorumsuz canavar neredeyse teşekkür bekleyecektir.

Trafikte bize özel hallerden, saçmalıklardan emin olun 10 ciltlik külliyat malzemesi çıkar. Aslında konu ironi ile ele alınmayacak kadar yaşamsal. Sene de ortalama 10 bin canımızı bıraktığımız yollar her ailden hayatlar, geleceklar almaya devam ettikçe trafikteki saçmalıklarımız ecelimiz olmaya devam edecek.