Merhaba...
Yazar: Semra Yeşil
Merhaba...
Bundan sonra sizlerle bu köşede buluşacağız. Bunun, akşam serinliğinde sahilde bir arkadaşınız ile çaylarınızı yudumlarken yaptığınız sohbet tadında olmasını diliyorum...
İzmirde özellikle yaz günlerinde akşam serinliğinin çıkması özlemle beklenir. Umarım siz de yazılarımı aynı şekilde beklersiniz...
Gün boyu sıcaktan kapının önüne bile çıkmaya çekinen İzmirliler, güneş biraz çekilip, hafif bir serinlik çıkmaya görsün, hemen balkonlarını, kapı önlerini yıkar, masalarını çıkarır, küçük bir kahvaltı sofrası eşliğinde çaylarını içerler. Bu yüzden yazın akşam yemekleri de biraz geç yenir İzmirde. Kimileri de kendini sokağa atar, sahilde bir kafe ya da bankta geçirir bu güzel saatleri.
Ben, sizlerle bazen parmaklıklarından sardunyalar sarkan bir balkonda çay içerken, bazen Hisarönünde fincanda pişmiş kahveyi, Meserrette tarçın kokulu salebi yudumlarken, Basmanenin daracık sokaklarındaki bir kapı önünde çiğdem çitlerken, bazen de Yamanlar'ın tepesinden Kordonu, Kadifekaleden Karşıyakayı seyrederken buluşacağım. Zaman zaman şehir dışına da çıkacağız. Oralardaki yaşamlara da dokunacağız. Hatta, "hadi bu gün de Atinadaki akropolün tepesinden bakalım yaşama" diyeceğiz.
İzmirin arka sokaklarında yaşanan bir sevda öyküsü anlatacağım sizlere. Unutulmaya yüz tutmuş insan ilişkilerini, bayram buluşmalarını, adetlerimizi, yemeklerimizi, kaybolan kokuları hatırlatacağım zaman zaman. 11 numarada buluşalım. sözlerinin ne anlama geldiğini hatırladığınızda yüzünüzde hafif bir tebessüm yaratabilirsem çok mutlu olacağım.
Ebrû teknemdeki su ile renkler dans ederken yaşanan cümbüşün keyfinden bahsedeceğim. Zaman zaman da fotoğraflarımı paylaşacağım. Mavi boya ile suda yarattığım dalgalara bakarken belki de Kordonda hissedeceksiniz kendinizi.
En kısa zamanda sizlerle birlikte olmak için sabırsızlanmaya başladım bile...
Uzun zamandır keyif ve beğeni ile izlediğim Kent Yaşam ailesinde yazma olanağı sağlayan Sayın Hüseyin Erciyasa teşekkürlerimi iletirken sizlere de sevgi ve saygılarımı sunarım...