İğne batırarak ilkyardım olur mu?
Yazar: Dr. Ülkümen Rodoplu
Türkiyede son günlerde, başta internet ortamında olmak üzere kalp krizinde iğne batırarak ilkyardım yapılabileceğini ve yaşam kurtarılabileceğini anlatan çok sayıda haber okudum. Bilimsel hiçbir dayanağı olmayan bu haberlerin insan sağlığını tehdit ettiğini kabul etmeliyiz. İğnenin kızgın ateşte belli sure ısıtılarak sözde bakterilerden arındırılacak olması saçmalığıyla başlayan bilgiler çok yanlış ve tehlikelidir. Lütfen, bu bilgi kirliliğine alet olmayınız.
Türkiyede, hastalıklardan kaynaklanan ölümlerin yüzde 45ine kalp ve damar hastalıklarının sebep olduğunu biliyoruz. Her 3 kişiden birinin koroner kalp hastası olduğu anlmına gelir.
Kalp ve damar hastalıklarında risk faktörleri
Yaş faktörü, hastalığın en büyük risk unsurlarındandır. Kadınlarda 65, erkeklerde ise 45 yaşın üzerindekilerde risk artar. Kalp hastalıkları erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir. İkinci risk faktörü genetik unsurlardır. Eğer anne, baba, kardeş gibi birinci dereceden akrabalarda kalp hastalığı olan ani ölüm, felç geçiren varsa o kişide de risk artar ve mutlaka düzenli olarak kontrol altında olması gerekir. Şeker hastalığı, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon olan kişilerde de risk fazladır. Aşırı kilo, hareketsizlik, stres, sigara ve alkol kullanımı da kalp ve damar hastalıklarında riski arttıran faktörlerdir. Gelişmiş ülkelerde hastalıktan kaynaklanan ölümler en fazla kalp ve damar hastalıklarından meydana geliyor. Ani ölümlerin yüzde 90ı kalp ve damar hastalıklarından kaynaklanıyor. Bu hastalıklar sadece bizim değil bütün dünyanın meselesidir.
Türkiyede yapılan sağlık araştırmalarında her 3 kişiden birinde hipertansiyon hastalığı olduğu ortaya çıktı. Bunun yanında hipertansiyon hastası her 3 kişiden ikisi hastalığının farkında değil. Bu durum hastalık kontrol altında tutulmadığı için büyük ölüm riskidir. ABDde nüfusun yüzde 29u, Avrupada yüzde 44ü, Türkiyede ise yüzde 31.8i hipertansiyon hastası. Tansiyon hastaları mutlaka düzenli olarak kontrol altında olmalıdır. Ancak her 5 hastadan dördünde kan basıncı kontrolü yeterli değil. Her 3 tansiyon hastasından birinde ise geç tanı ve yetersiz tedavi söz konusudur.
Kalp krizi belirtileri nelerdir?
Göğüste sıkıştırıcı veya baskı tarzında ağrı, dolgunluk hissi en sık rastlanan yakınmadır. Bu, başlangıçta gelip geçici olabilir. Bu ağrı eğer, 15 dakikadan uzun sürüyorsa kalp krizi akla gelmelidir. Kısa süren ağrılar spazm ile ilgili olabilir. Kalp krizinin öncüsü niteliğindedir ve nasıl olsa geçer ! diye vakit geçirilmemelidir. Göğüs ağrısı omuza, kollara, sırta, çeneye, mideye yayılabilir.
Sersemlik hissi, terleme, bulantı-kusma, nefes darlığı, çarpıntı, soğuk terleme veya baş dönmesi de göğüs ağrısına eşlik edebilir veya tek başına ilk belirti olabilir.
İlkyardım
1. 112 Acil ambulansı arayın. Mecbur kalmadıkça böyle bir hastayı kendi aracınızla Acil Servise götürmeyi düşünmeyin.
2. Kanın damar içinde pıhtılaşmasını geciktirmek için 300 mg midede çözünen aspirinlerden 1 adet çiğneyin, bütün olarak içmeyin.
3. Eğer önceden size önerilen dil altı ilacı varsa bir tane alınabilir.
Risk faktörlerine sahipseniz kalp krizini düşündüren belirtiler başladığında mutlaka 112 Ambulansı arayın. Yanılmanız size hiçbir şey kaybettirmez ama haklıysanız hayatınızı kazandırır.
Şuuru kapalı biriyle karşı karşıya iseniz öncelikle hava yolunu açık olup olmadığına, soluk alıp almadığına daha sonrada nabız ve tansiyonuna bakılmalıdır. Sırasıyla bu üç basamak sağlanmalı sonrasında hasta vakit kaybetmeden acil servise götürülmelidir.
Zaman
Kalp krizi kalp kasının ölümü anlamına gelir. Kalbi besleyen koroner damarlarda kan akımının kesilmesi sonucu kalp krizi meydana gelir. Kan akımı kesilmesi çoğunlukla damar sertliği olan bölgenin pıhtı ile aniden tıkanması sonucunda oluşur. Uzun süren spazm da kalp krizine yol açabilir. Ölen hücreler kendini yenileyemez ve onaramaz. Yerine kasılmayan yara dokusu oluşur. Bunun için zamanlama altın değerindedir. Yakınmanın başlangıcından itibaren ilk saatler çok önemlidir.Her geçen dakika daha fazla hücre ölümü demektir.
Aspirin
Kanın damar içinde pıhtılaşmasını geciktirmek için 300 mg midede çözünen aspirinlerden 1 adet çiğnenmesi (bütün olarak yutulmaması gerek) işe yarayabilir. Ancak öncelikle mutlaka bir acil servise başvurmak gereklidir.
Acil serviste
Kalp krizinde hızlı ve bilinçli hareket edilmelidir. Erken tanı ve tedavi insanı yaşattığı gibi ilerideki hayatında da yaşam kalitesini arttırır. Hastanede pıhtı çözücü ilaçlar damardan verilerek koroner damarlara balon ve/veya stent uygulaması yapılarak veya acil by- pass cerrahi ile kalbin kanlanması tekrar sağlanması gerekir.
Kalp krizi süresince ciddi ritim bozuklukları oluşabilir. Bunun sonucunda kalp hayatı organlara yeterli kan akımı sağlayamaz. Kalbin normal çalışmasını hızlı bir şekilde sağlamak gerekir. Bunun için olanak yoksa kalp masajı; olanak varsa elektriksel şok ve ilaçlar kullanılır.
Kalp krizi süresince hastanın koroner yoğun bakımda takip edilmesi gerekmektedir. Sonrasında normal günlük yaşama dönülebilir, önemli olan nokta kalp krizi öncesi sırasında ve sonrasında neler yapılaması gerektiğinin bilinmesi ve bunun acilen uygulanması son derece önemlidir.
Korunma - erken dönemde yapılması gerekenler
Öncelikle her bireyin kolesterol profili, açlık kan şekeri ve tansiyonuna göre kardiyak riskinin belirlenmesi ve risk doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Ayrıca ağır sporlarla ilgilenen kişilerin ekokardiyografi ile değerlendirilmesi önerilmektedir.