Bu bizim savaşımız değil
Yazar: Ayşe Başak Kaban
"İç savaş" çığlıkları atıyor medya... Yurdun sağından solundan öfkesi burnunda insan kareleri düşüyor ajanslara. Kah birileri moltof kokteyli sallıyor belediye otobüsüne kah bir diğeri eline silahını alıp ortalığı kırıp geçriyor.
Akşam oldu mu evlerin perdeleri sıkı sıkıya kapalı tutulup, dış kapılara kilitler vuruluyor. Korkunç hikayeler anlatan televizyon haberleri endişe içinde dinleniyor. Orada bir yerde öksüz olan çocukların yetim kalış hikayelerini muhabirler büyük bir iştahla anlatıyor. Beri tarafta, şehrin göbeğinde bir otobüsün içinde gencecik bir kız yanıyor. Hepimiz duyuyoruz onun çığlıklarını. Öfkelenen yüreklerimiz sıkışıyor.
"Kürt esnaftan alışveriş etmeyin" diyor birileri, bir diğeri "Türkler faşisttir" diye yazıyor. Biz bakıyoruz... Oysa ne çok sevdiğimiz Kürdümüz var ve yine ne çok Türk dostumuz var. Unutuyoruz. Unutturuyorlar...
"Bu bizim savaşımız değil... "
Bizlerin, hepimizin üzerinde oynan bir oyunda ucuz figürasyon kadrosuyuz hepimiz. Koca bir kazanın içerisine koymuşler bizi. Aşağıdan ateş körüklendiçe yanan ayaklarımız nedeniyle zıplayıp, bir diğerimizin ayaklarına basıyoruz. O acıdan urtulmak için birbirimizi boğazlamaya çalışıyoruz. Ne farkımız var zamanında sokaklarda oynatılan ayı yavrularından?
Biz değil miyiz, yıllardır birbirimize can yoldaşlığı yapan? Biz değil miyiz birbirimizin ekmeğini yiyen, çocuklarını seven, aşık olup birbiriye evlenen, aile kuran?
"Bu bizim savaşımız değil... "
Yıllardır bir uydurma karabasan ile bizi birbirimize düşürenlerin savaşı bu. Doğu"da Güneydoğu"da yatırım yapmayan, okul açmayan, oranın insanını kışın ayağı çıplak, karnı aç bırakan hükümetlerin savaşı...
Özünde ne olduğunu unutanların savaşı. Özünde sadece insan olmak var... Yüreğinde merhamet olmalı, anlayış olmalı ve hoşgörmelisin bir diğerini...
Acı ve öfkenin temel malzeme olduğu çorbanın içerisine bol bol kin attılar son günlerde. Sana "öteki"nden bahsediyorlar. Onun kötü olduğunu, sana acı verdiğini, senin için zararlı olduğunu söylüyorlar, inanma!
Bu bizim savaşımız değil...
Kendi çıkarları için birileri "terör"ü yarattı. Şimdi işin en tehlikeli periyodundalar, sokakta olanı, normal hayat yaşayanı bu çirkin oyunun içerisine sokmaya çalışıyorlar. İç savaş çığlıkları atılıyor işte, sokaklar sanki birer meydan muharebesi alanı. İnsanlar birbirinin gözlerine; korku, endişe ve şüphe ile bakıyor. Irkçılık ki dünya tarihinin en kanlı pazarıdır giderek yükseliyor.
Bu bizim savaşımız değil...
Bu DTP"nin veya bundan sonra adı her neyse onun teröre bel bağlayan duruşu ile AKP'nin iki yüzlü politikasının savaşıdır sadece...
Sadece insan duygularımızla ve kardeşlik kavramımızla biz herşeyin üstesinden gelebiliriz. Yeter ki bunun bizim savaşımız olmadığını bilelim...