Otuzaltı bin kayıtlı kişinin katıldığı Avrupa Kardiyoloji Kongresi, 30 Eylül-2 Ekim 2009 tarihleri arasında İspanya’nın Barcelona şehrinde yapıldı. Bu büyüklükteki tıp kongreleri son yıllarda, belli başlı merkezlerde yapılmaktadır: Barcelona, Viyana, Stocholm, Münih, New Orleans, San Francisco, Toronto, Boston, Chicago. Bu şehirlerin ortak özelliği öncelikle, otuz - kırk bin kişilik kongre merkezlerine sahip olmalarıdır. Şehirlerin altyapılarının yeterli olması da bir başka önemli olgudur.

Acil Tıp Derneği Başkanlığı yaptığım yıllarda ve halen sürdürdüğüm Avrupa Acil Tıp Birliği Başkanvekilliği görevim süresince, İzmir’de uluslararası kongre yapabilmek için sürekli çaba harcadım. 1999 yılında İzmir’de yapılan 3. Acil Tıp Kongresine 1500 civarında hekim katılmıştı. Bunların yarıya yakını da başka şehirlerden gelmişti. Düşünün; şehirde dört, beş gün boyunca konaklayan, gezen, restoranlarında yemek yiyen, taksilerine binen, alışveriş yapan beş yüz kişi. Şehrin ekonomisine ve sosyal yaşamına sağlanan katkıyı tahmin edebilirsiniz.

Sonraki yıllarda İzmir’e uluslararası bir kongre getirmek için çabalarken karşıma bazı engeller çıktı. Bu engelleri çözmeye çalıştıkça şehrimizi kongreler şehri yapabiliriz. Bakın bu engeller nelerdi:

- Kongre Merkezi. Uluslararası kongreler için olmazsa olmazların başında, yeterli geniş alan sağlayabilen bir kongre merkezi gelmektedir. Kongre düzenleme komitelerinin kongre yeri belirlenirken, ilk sorduğu soru kongre merkezinin olup olmadığı ve kaç kişilik salonları olduğudur. Barcelona, bu sorunu iki yıl öncesine kadar geniş bir alana kurduğu geçici prefabrik yapılar sayesinde aştı.

- Kongre merkezine yakın alanlarda yeterli sayıda ve kalitede konaklama olanakları bir başka önemli konudur. New Orleans’ta şehrin merkezinde yeralan kongre salonlarından kaldığınız otele yürüyerek ulaşabilirsiniz. Bu alan Mississippi nehrinin kıyısındadır ve ulaşımın kolay olması yanında, şehrin bu ölçekteki organizasyonlar sırasında trafiğin olumsuz etkilenme riskini de ortadan kaldırır. IMF toplantıları boyunca İstanbul’un dört bir yanına dağılmış olan katılımcıların kongre alanına ulaşımı esnasında şehrin trafiği felç olmakta, 15 bin kişi yüzünden milyonlarca insan dört-beş gün boyunca çile çekmektedir.

- Barcelona’da Kongre merkezinden şehrin diğer alanlarına ulaşım, çoğunlukla taksilerle sağlanmaktadır. Metro ve otobüs durakları hemen yakında değildir. Bunu bilinçli olarak böyle yapmışlardır. Metro veya otobüs durağına gitmek için en az bir kilometre kadar yürümek gerekir. Bu nedenle birçok kişi taksileri tercih eder ve böylece şehir kongre katılımcısından biraz daha fazla para kazanmış olur.

- İzmir Limanı'nda gemiden inen ve şehre ilk defa ayak basan bir misafiri karşılayan seyyar satıcı, gevrekçi, mısırcı görüntü ve hijyenik olarak olumsuz bir tablo sergilemektedir. Topkapı Sarayı'nı gezen ve karnı acıkan birçok kişi çıkışta kendilerini karşılayan gevrekçilerin başına üşüşüp, bir öğünlerini ucuza getirmektedir. Oysa az ileride birçok kaliteli restoran vardır ve müşteri beklemektedir. Yapılması gereken, gemiden inen, saraydan çıkan misafirleri restoranlara yönlendirebilmektir. Böylece seyyar satıcı da, daha fazla iş yapan restoranda, daha iyi koşullarda iş bulabilir.

- Elde kilim satan ve çığırtkanlıkla, tehditle satış yapan kişi, şehre ilk kez gelen misafirlere nasıl bir görüntü verecektir? Bu esnada birçok hediyelik eşya satıcısı, üreticisi satış yapamadan kepenk kapatmaktadır. Seyyar satıcı kayıt dışı satış ile hem ekonomiye zarar vermektedir. Hem de görüntü çirkindir.
Kongre katılımcıları için yeni insanlarla tanışmak, işbirliği ve iletişim kurmak çok önemlidir. Kongre boyunca daha fazla kişiyle tanışmak, bilgi ve deneyimlerinizi diğer katılımcılarla paylaşmak istersiniz. Bunun için toplantılar ne kadar önemliyse, yemekli toplantılar da bir o kadar önemlidir. İzmir’de aynı anda yüzlerce kişiye hizmet sunacak restoran yoktur. Küçük gruplara kaliteli hizmet sunabilen restoran sayısı da bir elin parmaklarını geçmez.

- 2006 yılında yapılan Akdeniz Acil Tıp Kongresi’ne aday olmuş ancak yapılan oylama neticesinde kongreyi Girit’e kaptırmıştık. Tek bir nedeni vardı. O da İzmir’e direkt uçuşun olmamasıydı. Bugün, bu sorun aşılmıştır. İzmir, artık Avrupa’dan direkt uçuşların yapılabildiği uluslararası bir havaalanına sahiptir.
Kongre organizasyonlarında uluslararası bilimsel derneklerin önem verdiği konulardan biri de belediye ve hükümetlerin desteğini alabilmektir. Yüksek maliyeti olan uluslararası toplantılarda salon kiraları, açılış kokteylleri, kapanış yemekleri, ulaşım gibi konularda belediyeler bazı masrafları üstlenebilir. Bu da adı geçen toplantıların şehrimize gelmesine yardımcı olacaktır.

SON SÖZ

Geçtiğimiz günlerde, bu konuları paylaşma fırsatı bulduğum Sayın Aziz Kocaoğlu’nun İzmir’in kongre ve fuar şehri olması konusunda son derece istekli ve kararlı olduğunu gördüm. Bu konularda somut bazı adımlar atılacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.