Ağlamayan bebeğe...
Yazar: Barış Kudar
Bu sütunda yazdığımız ekonomik gelişmeleri sık sık emeklilere bağlayarak bitirdiğimi okuyanlar çok iyi biliyor...
Ne var ki emeklilerin pek sesi çıkmıyor...
Çıksa da medyada pek ciddiye alınmıyorlar...
Yakaladıkları siyasilere fırsat(!) bulabiliyorlarsa aktarıyorlar...
Ancak bu ne kadar yeterli oluyor? Orası da tartışma konusu...
Çünkü siyasiler yakınmaları dinler gibi görünseler de çok fazla ciddiye almadıkları ortada.
Ancak bu günlerde medyanın es geçtiği siyasilerden biri de CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu... Anketlerde Baykalın önüne geçmesi nedeniyle midir? Bilinmez artık konuşmaları eskisi gibi medyanın ön sayfalarında ya da tv haberlerinde yer almıyor...
Emeklilerin sorunlarını en iyi ve yakından bilen Kılıçdaroğlu geçenlerde Sındırgı ilçelerine gitmiş, emekliler kendisine maaşlarının düşüklüğünden yakınmışlar.
O da;"Evet, AKP hükümetinin sayesinde 7 milyon emekli açlık sınırında" demiş.
Hürriyet Gazetesinde Yalçın Bayer köşesinde burada geçen anekdotu şöyle aktarıyor:
"AKP geldi geçen yasama döneminde hükümet oldu. 5510 sayılı SGK yasasını çıkardı. O yasada bir madde var. Diyor ki, Emekliye milli gelir artışından pay verilmez. Refahtan emekliye pay verilmez diyor. Bu yasa görüşüldüğünde parti olarak parlamentoyu terk ettik.
İşçi Emeklileri Derneğine kart gönderdim. Karta düştüğüm notta biraz sesinizi yükseltin dedim. Bir baktım yandaş medyadan beni arıyorlar. Efendim sizin kartınız elimize geçti. İşçi Emeklileri Derneği Başkanına bunu demişsiniz. Eee ne olmuş... `Emeklileri isyana çağırıyorsunuz.
Daha sonra İşçi Emeklileri Derneği Başkanını ziyaret ettim. Başkan dedi ki, `Biz bu kartı almadık. Benim gönderdiğim kartı alıyorlar demek ki, hepsini kontrol ediyorlar ve bunu gazetelerinde yayınlıyorlar. Televizyonlarında söylüyorlar.
Emeklilere %1.83 zam yaptılar. Elektriğe, gübreye, huzurevi ücretlerine yapılan zam size verilen zamlardan çok çok fazla. En hafifi %8, bazıları %100e çıkıyor. Başkana sesinizi çıkarın demekle eksik söylemişim.
Ben sizi AKPye isyana çağırıyorum, mazlumun ahını almaya çağırıyorum. Kendi yandaşlarının cebini dolduracak, benim emeklim perişan olacak.
9 milyon emekli var eşleriyle birlikte 15 milyon yapar. 15 milyon emekli isterse bir partiyi tek başına iktidara getirir. Biz sizin hakkınızı savunuyoruz, siz diyorsunuz ki hayır bizi mağdur eden partiye oy vereceğiz. Buna akıl tutulması denir. Akıl tutulmasını reddedin."
Gördüğünüz gibi Kılıçdaroğunun anlattıkları aklı başında gazeteciler tarafından çok iyi değerlendirilmesi gerekirdi... Diye düşünüyorum!..
Ancak, Yalçın Bayer gibi duyarlı bir gazeteci dışında bu konuya ilişkin çok fazla ilgi göstereni göremedik maalesef!..
Ey benim gözünü sevdiğimin halkı...
Siz hala kendinizi uyutanlara alkış tutarsanız olacağı budur...
2010 yılında memura yapılacak yüzde 2.5 oranında zam korkarım sizlerin bu sessizliği karşısında emekliye güç bela uygulanacaktır.
Belki de "Bunlar nasılsa uyuyor... Yapmasak da olur" da diyebilirler...
Hatta uyuduğunuzdan tam emin olurlarsa zam bile vermeyebilirler...
Uykudayken AKPye oy mu verirsiniz!..
Yoksa uyanıp dersini mi verirsiniz!..
Artık siz bilirsiniz...
Biliyorsunuz ağlamayan bebeğe...