Bunak uyuşturucu bağımlıları!
Yazar: Neşe Önen
Huzurevi sakinlerinden Mr. John, yine hüngür, hüngür ağlamaya basladi...
Tekerlekli sandalyesiyle, ilaç dağıtan hemşirenin arkasından bir o yana, bir bu yana yuvarlanıp duruyordu. Her sabah olduğu gibi; amacı, hemşirenin kendisine narkotik ilaç vermesini sağlamaktı. Narkotik ilaç bağımlısı hastaların çoğunun yaptığı gibi, huzurevi yöneticilerini ve hemşireyi manipule etmeye uğraşıyordu.
Seksen iki yaşında, halk deyimiyle bunak olarak tabir edilen, usta bir oyuncu...
Oysa hemÅŸire de, huzurevi yöneticileri de olan bitenin pekala farkındaydı. Doktor reçetesine göre, narkotik ilaç gerekli durumlarda her altı saatte bir verilebilirdi. Bunu bilen John’a kalan tek sey, hemsireyi narkotik ilaç verme konusunda hakli çıkaracak bahaneyi sahnelemekten ibaretti...
…
Rutin hale gelen, her vardiyada yaÅŸanan, olaÄŸan bir huzurevi vakası gibi görünse de, derinde acılı trajedilerin yaÅŸandığı, sıradan öykülerden biridir bu Amerika’daki huzurevlerinde yaÅŸanan...
…
UyuÅŸturucu bağımlılığı sadece genç nesil ya da yetiÅŸkin grubuna özgü bir problem olarak tasnif edilmesine raÄŸmen, kanımca, Amerika’da asıl yaÅŸlı jenerasyon bu ciddi sorunun pençesinde. Ãœstelik bilerek ve gözardı edilerek bu toplumun yaÅŸlıları narkotik ilaçlara bağımlı hale getiriliyor.
Hem de kimlerin sayesinde dersiniz? Doktorlar ve ilaç şirketlerinin elbirliğiyle...
Reçetesiz ilaçların dahi pahalı sayılabileceği bu ülkede, narkotik ilaçlar korkunç derecede pahalı fiyatta.
Oysa bu uyuşturucuların satılmasına yasal zemin oluşturacak öyle bir pazar lazım ki, ilaç şirketleri milyonlarca dolarlık karlarına kar katabilsinler.
Huzurevi sakinleri, tam da bu anlamda ideal müşteri portföyünü oluşturuyor.
Nedeni iki şıkta açıklanabilir. Birincisi; çoğu demans (bunama) hastası ve buna bağlı olarak anksiyete ya da uykusuzluk probleminden şikayetçi. Bu gruptaki hastaları yatıştırmanın ve kontrol altında tutmanın en etkili yolu olarak çoğu doktor narkotik sınıfına giren ilaçlara reçete yazıyor.
Ikincisi; yasli hastaların çoğu, birden fazla ve çoğu ağrı veren, kronik hastalıktan muzdarip. Bu ağrıların giderilmesi için yine doktorlar, çoğunlukla narkotik sınıfına giren ağrı kesicilere başvuruyor. Hastalar, genellikle, bir kez narkotik kullanmaya başlayınca, kısa sürede bağımlı hale geliyor. Öyle ki, narkotik ilacı azaltmaya ya da kesmeye kalkışmak, hastanın daha çok agresif olmasına ve ağrı duymasına sebep olabiliyor.
Yaşlı neslin bağımlı olduğu narkotikler arasında yatıştırıcı, ağrı kesici ve uyku ilaçları ilk sıralarda yer alanlar...
…
Bu sorun aslında yıllardır, Amerika’daki narkotik bağımlılığıyla mücadele eden kurumlarca da biliniyor. Bağımlılık yaÅŸlılar arasında salgın bir hastalık gibi sessizce yayılıyor. IÅŸin en acıklı yanı yaÅŸlı hastaların aileleri de bu durumun bilincinde. Ancak, kimse sesini çıkartmıyor.
Anlaşılan, doktorlar hastaları yatıştırabilmekten, ilaç şirketleri karlarını katlamaktan, aileler de yaşlılarıyla kolayca basa çıkabilmekten memmun.
Yaşlılar mı?
Onlar zaten bunak ve olan bitenin farkında değil. Fena mı, mutlu bir şekilde ölüyorlar. Nasılsa ölmeyecekler mi!!!