DeÄŸiÅŸmeyen ne?.. 2009-08-25 00:00:00
DeÄŸiÅŸmeyen ne?..
Yazar: Barış Kudar
Türkiye’de hemen hemen her ÅŸey her an deÄŸiÅŸebiliyor...
Bu değişkenliğin içinde değişmeyen birkaç şey var...
Örneğin politikacılar değişmiyor...
Baktığınız zaman Türkiye’de politika yapanların yüzde 80’i yerlerini koruyorlar ÅŸu ya da bu ÅŸekilde!..
Mesleğe başladığım 1976 yılından bu yana geçen yıllarda yerelde olsun, ulusalda olsun politikacıların büyük bölümü o yıllarda politika yapıyorlardı...
Gerçi her ne kadar bazı siyasi partilerin yöneticileri genç gözükseler de, onlar da o yıllarda politikaya başlamış olanlar...
Bir başka örnek de yerel yönetimlerde... Her yerel seçim sonrası bakın ilk yapılan kaldırımların yenilenmesidir...
Åžimdilerde kentimizin tüm cadde ve sokaklarında hatta Altınyol’da bile kaldırımlar(!) yenileniyor...
Bunları gördükçe de "Keşke kaldırım mühendisi olsam!.." diye sık sık hayıflanmışımdır...
Yapılanı bozup yeniden yapma alışkanlığımız da değişmeyenlerimizden...
Ancak bunların yanı sıra çok sıklıkla değişen bir konu var ki bu da çok can sıkıcı oluyor...
Ramazan Ayı öncesi başta toptancılar olmak üzere hemen hemen herkes "Etiketlerimiz değişmeyecek. Zam yok..." açıklamasını yapmışlardı...
Ama etiket bu deÄŸiÅŸmeden durur mu?..
Ramazan ayından 15 gün önce fiyatları "not eden" Tüketiciler BirliÄŸi, Ramazan’ın gelmesiyle birlikte zam gören ürünleri açıkladı. Buna göre Ramazanda zam rekortmeni yüzde 44 ile yufka olmuÅŸ... Tüketiciler BirliÄŸi Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Konya Åžube BaÅŸkanı Mustafa Dinç, yaptığı açıklamada, "Uyarılara raÄŸmen bir çok ürün zamlandı. Ramazanda zam rekortmeni yüzde 44 ile yufka oldu. Ramazanda zamlanan diÄŸer ürünler ise kırmızı et, yumurta, ÅŸeker, hurma, peynir, zeytin ve reçel oldu" demiÅŸ...
Dinçe göre, Ramazan ayından 15 gün önce kilosu 18 lira olan dana etinin kilosu, Ramazan'da yüzde 10'luk bir zamla 20 liraya, dana kıymanın fiyatı ise yine yüzde 10 zamla 15 liradan 17 liraya yükselmiş... Dinç, eklemiş:
"Küçük oranlı fiyat artışları tüketicinin gözünden kaçmaktadır. Özellikle orucun etkisiyle genelde iş çıkışı ve iftar öncesi yapılan alışverişlerde tüketici açlık hissiyle çoğu zaman fiyatları kontrol etmeden sepetini doldurmaktadır. Her zaman yapılan fiyat, üretim tarihi, son kullanım tarihi, üretim izni gibi kontroller zaman darlığı, açlık ve yorgunluk nedeniyle yapılmamaktadır. Bu yüzden, bu dönemde raflarda yer alan ürünler son kullanım tarihi yaklaşmış ya da geçmiş ürünler olabilmekte veya sepetiniz her zamankinden daha pahalıya dolabilmektedir."
Gördüğünüz gibi etiket bu durduğu yerde durmuyor işte!...
Bir başka konu da uyanıklığımızdaki değişkenlik...
ÖrneÄŸin bankalar "indirdik" diyorlar... "Konut kredisini yüzde 1’in altına çektik" diye övünüyorlar...
Burada da bakıyorsunuz uyanıklığın değişik bir versiyonu uygulanıyor.
"Faiz ÅŸu kadar, ancak bunun masrafını alacağız" dedikleri zaman yüzde 1’in altına düşürdüklerini iddia ettikleri faizin yüzde 1.49’lara kadar çıktığını gözlüyorsunuz...
Ha bu değişikliklerin(!) arasında değişmeyen yok mu?
Var, olmaz mı? Örneğin bas bas bağıran emekliye yapılan zam. O maalesef değişmiyor...
DeÄŸiÅŸeceÄŸi de yok...
Onun için etiketlerdeki bu hareketlilik onları pek ilgilendirmiyor, çünkü alacak güçleri yok...
Bu değişkenliğin içinde değişmeyen birkaç şey var...
Örneğin politikacılar değişmiyor...
Baktığınız zaman Türkiye’de politika yapanların yüzde 80’i yerlerini koruyorlar ÅŸu ya da bu ÅŸekilde!..
Mesleğe başladığım 1976 yılından bu yana geçen yıllarda yerelde olsun, ulusalda olsun politikacıların büyük bölümü o yıllarda politika yapıyorlardı...
Gerçi her ne kadar bazı siyasi partilerin yöneticileri genç gözükseler de, onlar da o yıllarda politikaya başlamış olanlar...
Bir başka örnek de yerel yönetimlerde... Her yerel seçim sonrası bakın ilk yapılan kaldırımların yenilenmesidir...
Åžimdilerde kentimizin tüm cadde ve sokaklarında hatta Altınyol’da bile kaldırımlar(!) yenileniyor...
Bunları gördükçe de "Keşke kaldırım mühendisi olsam!.." diye sık sık hayıflanmışımdır...
Yapılanı bozup yeniden yapma alışkanlığımız da değişmeyenlerimizden...
Ancak bunların yanı sıra çok sıklıkla değişen bir konu var ki bu da çok can sıkıcı oluyor...
Ramazan Ayı öncesi başta toptancılar olmak üzere hemen hemen herkes "Etiketlerimiz değişmeyecek. Zam yok..." açıklamasını yapmışlardı...
Ama etiket bu deÄŸiÅŸmeden durur mu?..
Ramazan ayından 15 gün önce fiyatları "not eden" Tüketiciler BirliÄŸi, Ramazan’ın gelmesiyle birlikte zam gören ürünleri açıkladı. Buna göre Ramazanda zam rekortmeni yüzde 44 ile yufka olmuÅŸ... Tüketiciler BirliÄŸi Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Konya Åžube BaÅŸkanı Mustafa Dinç, yaptığı açıklamada, "Uyarılara raÄŸmen bir çok ürün zamlandı. Ramazanda zam rekortmeni yüzde 44 ile yufka oldu. Ramazanda zamlanan diÄŸer ürünler ise kırmızı et, yumurta, ÅŸeker, hurma, peynir, zeytin ve reçel oldu" demiÅŸ...
Dinçe göre, Ramazan ayından 15 gün önce kilosu 18 lira olan dana etinin kilosu, Ramazan'da yüzde 10'luk bir zamla 20 liraya, dana kıymanın fiyatı ise yine yüzde 10 zamla 15 liradan 17 liraya yükselmiş... Dinç, eklemiş:
"Küçük oranlı fiyat artışları tüketicinin gözünden kaçmaktadır. Özellikle orucun etkisiyle genelde iş çıkışı ve iftar öncesi yapılan alışverişlerde tüketici açlık hissiyle çoğu zaman fiyatları kontrol etmeden sepetini doldurmaktadır. Her zaman yapılan fiyat, üretim tarihi, son kullanım tarihi, üretim izni gibi kontroller zaman darlığı, açlık ve yorgunluk nedeniyle yapılmamaktadır. Bu yüzden, bu dönemde raflarda yer alan ürünler son kullanım tarihi yaklaşmış ya da geçmiş ürünler olabilmekte veya sepetiniz her zamankinden daha pahalıya dolabilmektedir."
Gördüğünüz gibi etiket bu durduğu yerde durmuyor işte!...
Bir başka konu da uyanıklığımızdaki değişkenlik...
ÖrneÄŸin bankalar "indirdik" diyorlar... "Konut kredisini yüzde 1’in altına çektik" diye övünüyorlar...
Burada da bakıyorsunuz uyanıklığın değişik bir versiyonu uygulanıyor.
"Faiz ÅŸu kadar, ancak bunun masrafını alacağız" dedikleri zaman yüzde 1’in altına düşürdüklerini iddia ettikleri faizin yüzde 1.49’lara kadar çıktığını gözlüyorsunuz...
Ha bu değişikliklerin(!) arasında değişmeyen yok mu?
Var, olmaz mı? Örneğin bas bas bağıran emekliye yapılan zam. O maalesef değişmiyor...
DeÄŸiÅŸeceÄŸi de yok...
Onun için etiketlerdeki bu hareketlilik onları pek ilgilendirmiyor, çünkü alacak güçleri yok...
