Onlar hiçbir zaman sahipsiz kalmaz 2009-08-19 00:00:00
Onlar hiçbir zaman sahipsiz kalmaz
Yazar: Konuk Yazar
Müslüm Karaaslan
Gazeteci
"Emek düşmanları benim bu halime sevinmesin. Benim her yatışım yeni bir mücadelenin baÅŸlangıcı olacaktır" diyordu; onurlu bir yaÅŸamın ağır yükünü bir kenara bırakıp aramızdan ayrılırken. Amansız hastalığa yakalandıktan sonra Ege Ãœniversitesi Hastanesi’nde birkaç kez tedavi gören ve hasta yatağında bile mücadelesinden, kararlığından zerre kadar taviz vermeden direnen bir adamın son mesajıydı bu.
Devrimci mücadelesi ezilen halkının kavgasında hep kalkan olmuÅŸ, halkı onunla hayatın anlamını, dayanışmanın gücünü daha iyi kavramıştı. Emekçiydi, gözü pek, yiÄŸit bir halk adamıydı. PaylaÅŸtıkça çoÄŸalan mutlulukları dağıtmayı görev saymıştı kendine. Evsiz barksız kalan vatandaşına bir gecede ev yaptıracak kadar duyarlı, TEK’in elektrik baÄŸlamayı reddettiÄŸi bu gecekondu bölgesinde arsa dağıtacak kadar ve belediye aracılığıyla ucuz ekmek üretecek kadar halkçı bir kimliÄŸe sahipti.
Bugün özlemini duyduÄŸumuz "halk adamı" kavramının da sembol isimlerinden biriydi. Adı, uÄŸruna mücadelesini verdiÄŸi semtle özdeÅŸleÅŸmiÅŸti. Öyle ya, benim de doÄŸup büyüdüğüm, 32 yılımı acısıyla-tatlısıyla geride bıraktığım Gültepe’ye adını altın harflerle kazımış Aydın Erten’di o.
Bu yıl aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılında andık Sevgili Aydın AÄŸabey’i. Her yıl olduÄŸu gibi bu yıl da Gültepe Toros Mezarlığı yine sevenlerinin akınına uÄŸradı. Ä°nsan düşünemeden edemiyor, biraz da kıskanıyor açıkçası. Hayatı boyunca kendini halkına adamış güzel bir insanın mirasına sahip çıkma düşüncesinde olan, onun açtığı aydınlık yolda kararlı bir biçimde yürümeyi ilke edinen insanları buluÅŸturuyor her yıl. Her ne kadar o mirasa sahip çıkacak insanların bu yöndeki çabası tartışılır boyutta da olsa en azından onu anmaya gelmek bile mücadelesini diri tutmayı amaçladıklarının bir göstergesi olsa gerek.
Yalnız, bu yıl ki törende bir-iki şey dikkatimi çekti. Hemen hemen her yıl anma törenlerinde atılan sloganlar bu yıl yerini sükunete bırakmıştı. "Akın var güneşe akın/ Güneşin zaptı yakın/Güneşi zapteceğiz" dizelerinin yankılandığı, "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganlarının atıldığı anma törenlerinin geride kaldığını gördüm. Yine birkaç anma töreninde tanık olduğumuz siyasi kulis hareketlerine de (Henüz tam anlamıyla parti içi bir seçim sürecine girilmediğinden olsa gerek) rastlamadım. Kısacası çok sade bir anma töreniydi bu yılki.
Aydın AÄŸabey’i anarken onun mücadelesi gibi kendini halkına adayan baÅŸka bir güzel insanın anısı canlandı gözümün önünde. Onu da bende iz bırakan anısıyla hatırlamak istedim. Bergamalı köylülerin altın madenine karşı mücadelesinde sembol olmuÅŸ ismi ve "Hopdediks" lakabıyla yüreklerde yer edinen Bayram Kuzu’dan baÅŸkası deÄŸil bu.
Bayram Kuzu’nun yaÅŸam kesitleri Aydın AÄŸabey’inkiyle benzerlikler gösteriyor. Öyle ki ölüm döşeÄŸinde her ikisinin de baÅŸkaldıran tutumu, zalime meydan okuyuÅŸu son dakikaya kadar prensiplerinden taviz vermeyen iki aydının kararlı mücadelesini göstermiyor mu?
Yeni Asır Gazetesi’nde muhabir olarak çalışırken Bayram Kuzu’nun hastaneye kaldırıldığı ve durumunun ağırlaÅŸtığı haberi geldi. O dönem Bozyaka SSK Hastanesi olarak bilinen hastaneye sevk edilmiÅŸti. Bir muhabir arkadaşım geliÅŸmeleri takip etmek için hastaneye gitti ve dönüşte son dakikalarını yaÅŸayan Kuzu’nun kendisine gönderilen çiçekleri kimlerin gönderdiÄŸini öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Bayram Kuzu tek tek çiçeği gönderenleri öğrendiğinde memnuniyetini dile getirmiş ancak son sıradaki çiçeği gönderenin ismini öğrenince öfkesini ortaya koymuş. O çiçek altın madenini çıkaran kuruluşun çiçeğiymiş ve onu görünce de çılgına dönerek çiçeği alıp fırlatmış.
Bize ağır sorumluluklar yükleyen hayatın anlamını daha da anlamlılaştırmak, kendimiz için değil, paylaşmak için yaşamak gibi önemli görevlerimiz var. Doğru adımlarla ilerlemesini bilen, kendilerini onurlu yaşamın bir ferdi olarak görenlerin hiçbir zaman sahipsiz kalmayacağı gerçeği de ortada.
Gazeteci
"Emek düşmanları benim bu halime sevinmesin. Benim her yatışım yeni bir mücadelenin baÅŸlangıcı olacaktır" diyordu; onurlu bir yaÅŸamın ağır yükünü bir kenara bırakıp aramızdan ayrılırken. Amansız hastalığa yakalandıktan sonra Ege Ãœniversitesi Hastanesi’nde birkaç kez tedavi gören ve hasta yatağında bile mücadelesinden, kararlığından zerre kadar taviz vermeden direnen bir adamın son mesajıydı bu.
Devrimci mücadelesi ezilen halkının kavgasında hep kalkan olmuÅŸ, halkı onunla hayatın anlamını, dayanışmanın gücünü daha iyi kavramıştı. Emekçiydi, gözü pek, yiÄŸit bir halk adamıydı. PaylaÅŸtıkça çoÄŸalan mutlulukları dağıtmayı görev saymıştı kendine. Evsiz barksız kalan vatandaşına bir gecede ev yaptıracak kadar duyarlı, TEK’in elektrik baÄŸlamayı reddettiÄŸi bu gecekondu bölgesinde arsa dağıtacak kadar ve belediye aracılığıyla ucuz ekmek üretecek kadar halkçı bir kimliÄŸe sahipti.
Bugün özlemini duyduÄŸumuz "halk adamı" kavramının da sembol isimlerinden biriydi. Adı, uÄŸruna mücadelesini verdiÄŸi semtle özdeÅŸleÅŸmiÅŸti. Öyle ya, benim de doÄŸup büyüdüğüm, 32 yılımı acısıyla-tatlısıyla geride bıraktığım Gültepe’ye adını altın harflerle kazımış Aydın Erten’di o.
Bu yıl aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılında andık Sevgili Aydın AÄŸabey’i. Her yıl olduÄŸu gibi bu yıl da Gültepe Toros Mezarlığı yine sevenlerinin akınına uÄŸradı. Ä°nsan düşünemeden edemiyor, biraz da kıskanıyor açıkçası. Hayatı boyunca kendini halkına adamış güzel bir insanın mirasına sahip çıkma düşüncesinde olan, onun açtığı aydınlık yolda kararlı bir biçimde yürümeyi ilke edinen insanları buluÅŸturuyor her yıl. Her ne kadar o mirasa sahip çıkacak insanların bu yöndeki çabası tartışılır boyutta da olsa en azından onu anmaya gelmek bile mücadelesini diri tutmayı amaçladıklarının bir göstergesi olsa gerek.
Yalnız, bu yıl ki törende bir-iki şey dikkatimi çekti. Hemen hemen her yıl anma törenlerinde atılan sloganlar bu yıl yerini sükunete bırakmıştı. "Akın var güneşe akın/ Güneşin zaptı yakın/Güneşi zapteceğiz" dizelerinin yankılandığı, "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganlarının atıldığı anma törenlerinin geride kaldığını gördüm. Yine birkaç anma töreninde tanık olduğumuz siyasi kulis hareketlerine de (Henüz tam anlamıyla parti içi bir seçim sürecine girilmediğinden olsa gerek) rastlamadım. Kısacası çok sade bir anma töreniydi bu yılki.
Aydın AÄŸabey’i anarken onun mücadelesi gibi kendini halkına adayan baÅŸka bir güzel insanın anısı canlandı gözümün önünde. Onu da bende iz bırakan anısıyla hatırlamak istedim. Bergamalı köylülerin altın madenine karşı mücadelesinde sembol olmuÅŸ ismi ve "Hopdediks" lakabıyla yüreklerde yer edinen Bayram Kuzu’dan baÅŸkası deÄŸil bu.
Bayram Kuzu’nun yaÅŸam kesitleri Aydın AÄŸabey’inkiyle benzerlikler gösteriyor. Öyle ki ölüm döşeÄŸinde her ikisinin de baÅŸkaldıran tutumu, zalime meydan okuyuÅŸu son dakikaya kadar prensiplerinden taviz vermeyen iki aydının kararlı mücadelesini göstermiyor mu?
Yeni Asır Gazetesi’nde muhabir olarak çalışırken Bayram Kuzu’nun hastaneye kaldırıldığı ve durumunun ağırlaÅŸtığı haberi geldi. O dönem Bozyaka SSK Hastanesi olarak bilinen hastaneye sevk edilmiÅŸti. Bir muhabir arkadaşım geliÅŸmeleri takip etmek için hastaneye gitti ve dönüşte son dakikalarını yaÅŸayan Kuzu’nun kendisine gönderilen çiçekleri kimlerin gönderdiÄŸini öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Bayram Kuzu tek tek çiçeği gönderenleri öğrendiğinde memnuniyetini dile getirmiş ancak son sıradaki çiçeği gönderenin ismini öğrenince öfkesini ortaya koymuş. O çiçek altın madenini çıkaran kuruluşun çiçeğiymiş ve onu görünce de çılgına dönerek çiçeği alıp fırlatmış.
Bize ağır sorumluluklar yükleyen hayatın anlamını daha da anlamlılaştırmak, kendimiz için değil, paylaşmak için yaşamak gibi önemli görevlerimiz var. Doğru adımlarla ilerlemesini bilen, kendilerini onurlu yaşamın bir ferdi olarak görenlerin hiçbir zaman sahipsiz kalmayacağı gerçeği de ortada.
2023-10-28 00:00:00
Mustafa Kemal Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku
Türk Milleti!Kurtuluş savaşına başladığımızın 15’inci yılındayız. Bugün cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.Kutlu olsun!Bu anda büyük Türk milletini... Devamı
2021-01-08 22:00:00
Kemal Baysak’ın ardından
Cemal TercanSanayici-İş insanı
Olmadı Kemal’im olmadı…
Hani biz seninle başladığımız yolları sonuna dek beraber yürüyecektik… Halbuki sen cihan dolusu sevenlerinle ansızın ... Devamı
2020-10-24 10:00:00
Hasan Tahsin tam olarak nerede şehit düştü?
Şükrü KocagözMimar
Yedi sekiz yıl önce internette niçin, nasıl anlamadan bir resim ekranıma takıldı. Evet bir resim gördüm ve bütün çocukluk anılarım sel gibi boşaldı. Bu yazı... Devamı
2020-04-26 22:52:34
İtfaiye aracıyla küçük kıza doğum günü sürprizi
Ebru Karaismailoğlu Yumurtacı
26 Nisan 2020 Pazar, öğle saatlerinde, Karşıyaka Donanmacı Mahallesi. Fazıl Bey Caddesi'nde (1738 Sokak) yaşandı bu olay...
Siren sesini duymamızla birl... Devamı
2020-03-29 22:00:00
Korona günlerinde aşksızlık: New York’ta yalnızlığın yeni tanımı
Senem AydoÄŸan - New York
New York’a iş için yaklaşık üç sene önce geldiğimde, şehirle ilgili iki büyük şikayetim vardı. İl... Devamı
2020-03-16 00:52:31
Koronavirüs olayını Fransa'da karşılamak
Selin AkçalıStrasbourg Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi
İzmir Özel Tevfik Fikret Okulları'nden mezun oldum. Fransa'nın Strasbourg kentinde yaşıyorum. İki yıldan buyana Stras... Devamı
2020-02-15 00:00:00
Kutsal tesbihli Meryem Kilisesi
Mehmet Gülümser
Turist Rehberi
La Madonna del Rosario Alsancak Ä°talyan Katolik Kilisesi
İzmir'deki kültürel faaliyetler, konferanslar, sergiler genellikle Ekim ayı itibariyle başlar. Bunlar... Devamı
