Rüyada mıyız?.. 2009-07-01 00:00:00
Rüyada mıyız?..
Yazar: Barış Kudar
Ä°nsanlar zaman zaman yaÅŸadıklarının rüya olduÄŸuna inanmak ister…
Çünkü görmek istenmeyen gerçeklerin can acıtmasından korkarlar…
Haa bunun tam tersi de vardır…
Çok güzel bir olay yaÅŸandığında da bunun bir rüya olup olmadığı sorulur…
Türkiye'de biz bunları hemen hemen her gün yaşıyoruz…
Bir bakıyorsunuz asgari ücrete 19, en düşük memur maaşına 51, genel müdüre 195, BaÅŸbakana 500 küsur TL zam yapılmış… "Ne güzel" diyorsunuz…
Bir bakıyorsunuz BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan çıkıyor "Ulusa SesleniÅŸ" adı altında bir konuÅŸma yapıyor… Bu da gazetelere şöyle yansıyor:
"Yaşadığımız olumsuzlukların gündelik hayatınıza getirdiği külfetleri en aza indirmek için Hükümet olarak bundan sonra da tedbirler almaya devam edeceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Dünyayı sarsan bu büyük krizin ülkemizi etkilemediğini asla söyleyemeyiz. Ancak dünya ülkeleriyle kıyaslandığında, Türkiye'nin bu zor dönemi en az hasarla atlatan ülkeler arasında olduğu da bir gerçektir. Ekonomik göstergeler, bu sıkıntılı dönemin etkilerinin yavaş yavaş azalmaya başladığını ortaya koyuyor, bu son derece sevindirici bir gelişmedir."
Tam "ohh ohh…" diyorsunuz ki Türkiye'nin büyüme pardon küçülme rakamları açıklanıyor… 2 Dünya Savaşı'nın hemen ardından yaÅŸanan rakamı neredeyse geçecek…
Yüzde 13.8…
Tabi bu rakam hemen çeÅŸitli tartışmaları da birlikte getiriyor…
Ekonominin, ilk çeyrekte de küçülmesi ‘Türkiye ekonomisi resesyona girdi mi, girmedi mi?' tartışmalarına da yol açtı.
Uzmanlar bu konuda şu yorumu yapıyor:
Teknik olarak, en az iki çeyrek (6 ay) üst üste ekonomide küçülme yaÅŸanması, resesyon olarak kabul ediliyor. Bu durumda son iki veriye bakarak, krizin Türkiye'yi ‘teÄŸet geçmediÄŸini' aksine, ekonomiyi resesyona soktuÄŸunu söylemek mümkün.
Tam "bunlar rüyadır inşallah" derken bir başka rakam açıklanıyor:
"Mayıs ayına göre yüzde 10'luk artış gösteren ihracat rakamının, aylık bazda kasım ayından beri ilk kez 8 milyar doların üzerine çıkması olumlu sinyal olarak algılandı."
"Nihayet olumlu bir açıklama" derken haberin devamını okuyorsunuz:
"Rakamlara göre Türkiye'nin ihracatı bu dönemde geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 32.78 düşerek, 8 milyar 116 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran rakamı ise yüzde 34.53 düşüşle 43 milyar 873 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam geçen senenin aynı döneminde 67 milyar dolardı."
Haydi buyurun buradan yakın…
Yapılan saptamalara göre:
Türkiye, 2009 yılının ilk çeyreğinde ekonomide yaşadığı yüzde 13.8'lik küçülmeyle dünya üçüncüsü oldu. Türkiye bu performansıyla G-20 ve OECD ülkeleri arasında da liderliğe oturdu.
Demek ki neymiÅŸ?:
Kriz bizi teÄŸet geçmemiÅŸ…
Bir de Başbakan'ın ulusa seslenişini dinleyin:
Erdoğan, Türkiye'nin zorlukları aşma konusunda önemli eşikleri atladığını belirterek, "Tünelin ucunda ışık göründü" dedi. Erdoğan şunları söyledi:
"Türkiye zorlukları aşma konusunda önemli eşikleri atlamış, tünelin ucunda ışığı bütün parlaklığıyla görmüş durumda. Tedbirlerin amacına ulaşacağını, canlanmanın kısa zamanda etkisini hissettirmeye başlayacağını tahmin ediyoruz."
Åžimdi de ben soruyorum:
Rüyada mıyız?
Çünkü görmek istenmeyen gerçeklerin can acıtmasından korkarlar…
Haa bunun tam tersi de vardır…
Çok güzel bir olay yaÅŸandığında da bunun bir rüya olup olmadığı sorulur…
Türkiye'de biz bunları hemen hemen her gün yaşıyoruz…
Bir bakıyorsunuz asgari ücrete 19, en düşük memur maaşına 51, genel müdüre 195, BaÅŸbakana 500 küsur TL zam yapılmış… "Ne güzel" diyorsunuz…
Bir bakıyorsunuz BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan çıkıyor "Ulusa SesleniÅŸ" adı altında bir konuÅŸma yapıyor… Bu da gazetelere şöyle yansıyor:
"Yaşadığımız olumsuzlukların gündelik hayatınıza getirdiği külfetleri en aza indirmek için Hükümet olarak bundan sonra da tedbirler almaya devam edeceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Dünyayı sarsan bu büyük krizin ülkemizi etkilemediğini asla söyleyemeyiz. Ancak dünya ülkeleriyle kıyaslandığında, Türkiye'nin bu zor dönemi en az hasarla atlatan ülkeler arasında olduğu da bir gerçektir. Ekonomik göstergeler, bu sıkıntılı dönemin etkilerinin yavaş yavaş azalmaya başladığını ortaya koyuyor, bu son derece sevindirici bir gelişmedir."
Tam "ohh ohh…" diyorsunuz ki Türkiye'nin büyüme pardon küçülme rakamları açıklanıyor… 2 Dünya Savaşı'nın hemen ardından yaÅŸanan rakamı neredeyse geçecek…
Yüzde 13.8…
Tabi bu rakam hemen çeÅŸitli tartışmaları da birlikte getiriyor…
Ekonominin, ilk çeyrekte de küçülmesi ‘Türkiye ekonomisi resesyona girdi mi, girmedi mi?' tartışmalarına da yol açtı.
Uzmanlar bu konuda şu yorumu yapıyor:
Teknik olarak, en az iki çeyrek (6 ay) üst üste ekonomide küçülme yaÅŸanması, resesyon olarak kabul ediliyor. Bu durumda son iki veriye bakarak, krizin Türkiye'yi ‘teÄŸet geçmediÄŸini' aksine, ekonomiyi resesyona soktuÄŸunu söylemek mümkün.
Tam "bunlar rüyadır inşallah" derken bir başka rakam açıklanıyor:
"Mayıs ayına göre yüzde 10'luk artış gösteren ihracat rakamının, aylık bazda kasım ayından beri ilk kez 8 milyar doların üzerine çıkması olumlu sinyal olarak algılandı."
"Nihayet olumlu bir açıklama" derken haberin devamını okuyorsunuz:
"Rakamlara göre Türkiye'nin ihracatı bu dönemde geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 32.78 düşerek, 8 milyar 116 olarak gerçekleşti. Ocak-Haziran rakamı ise yüzde 34.53 düşüşle 43 milyar 873 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam geçen senenin aynı döneminde 67 milyar dolardı."
Haydi buyurun buradan yakın…
Yapılan saptamalara göre:
Türkiye, 2009 yılının ilk çeyreğinde ekonomide yaşadığı yüzde 13.8'lik küçülmeyle dünya üçüncüsü oldu. Türkiye bu performansıyla G-20 ve OECD ülkeleri arasında da liderliğe oturdu.
Demek ki neymiÅŸ?:
Kriz bizi teÄŸet geçmemiÅŸ…
Bir de Başbakan'ın ulusa seslenişini dinleyin:
Erdoğan, Türkiye'nin zorlukları aşma konusunda önemli eşikleri atladığını belirterek, "Tünelin ucunda ışık göründü" dedi. Erdoğan şunları söyledi:
"Türkiye zorlukları aşma konusunda önemli eşikleri atlamış, tünelin ucunda ışığı bütün parlaklığıyla görmüş durumda. Tedbirlerin amacına ulaşacağını, canlanmanın kısa zamanda etkisini hissettirmeye başlayacağını tahmin ediyoruz."
Åžimdi de ben soruyorum:
Rüyada mıyız?
