En kötüyü görmek!.. 2009-06-09 00:00:00
En kötüyü görmek!..
Yazar: Barış Kudar
Türkiye’de devlet adamlığı yapmak çok zor...
Çünkü zaman zaman sapla saman karışıyor...
Türk Dili katlediliyor...
Nezaket hak getire...
Bakın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ne diyor?:
"Bak ben sana 'Sayın' diyorum 'sen' demiyorum. Sen de bana 'Sen' ya da 'Siz' diyemezsin."
Şimdi bu cümlenin neresinden tutacaksınız...
Hem nezaket dersi vermeye kalkacaksınız hem de "Ben sana..." diye başlayacaksınız...
Bir başka örnek:
"AK Parti'ye AKP diyen edepsizdir..."
Nerede Türk Dili’nin yazım kuralları?.. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kısaltılmışı yazım kurallarına göre AKP’dir...
"Ananı da al git..." söylemiyle literatüre giren Sayın Başbakan, bakalım bizlere daha neler işittirecek?..
Küresel kriz için "Bizi teğet geçecek" diyen Başbakan rakamlar açıklandıkça bu söyleminden vazgeçmemesine karşın hazırlattığı ekonomik paketlerle durumun önemini ortaya koymamış mıydı?..
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da, açıklanan sanayi üretim endeksi rakamlarını değerlendirirken, kötüye gidişin yavaşladığını ancak 'en kötüyü gördük' diyebilmek için birkaç ay daha beklemek gerektiğini vurguluyor...
Ben bilemiyorum daha kötüsü nasıl olacak?.. İşsizlik diz boyu, piyasalarda yaprak kıpırdamıyor...
Biz hala "Teğet geçti", "En Kötüyü görmedik" söylemlerine geleceğimizi bağlamış "IMF ile anlaşma yapılacak mı yapılmayacak mı?" tartışmalarıyla zaman kaybediyoruz.
Babacan’ın saptamalarına göre:
"Büyüme oranında revizyona gidilebilir...
Şu anda IMF olsun ya da olmasın neler gerekiyor, onun için çalışıyoruz.
Hem IMF'li hem IMF'siz senaryoya hazırlı olunmalı.
Enflasyon konusunda işler iyi gidiyor. Hedefin içinde kalacağız.
Faiz dışı açıkla Hazine'nin borçlanma ihtiyacı artacak."
Gördüğünüz gibi daha Hükümet’in yapacağı çok iş var...
Ama ne de olsa korkulacak bir şey yok... Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan söyledi:
"Vatandaşın cebinde para var..."
Vatandaşın cebinde para var ise sorun yok demektir. Ama Sayın Ali Babacan’ın yapılması gerekenleri anlattığı konuşmasında vurguladığı gibi "daha kötüsünü" görmemişiz...
Demek ki beterin beteri olduğu gibi kötünün de kötüsü de varmış...
Allah hepinize sabır versin...
Çünkü zaman zaman sapla saman karışıyor...
Türk Dili katlediliyor...
Nezaket hak getire...
Bakın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ne diyor?:
"Bak ben sana 'Sayın' diyorum 'sen' demiyorum. Sen de bana 'Sen' ya da 'Siz' diyemezsin."
Şimdi bu cümlenin neresinden tutacaksınız...
Hem nezaket dersi vermeye kalkacaksınız hem de "Ben sana..." diye başlayacaksınız...
Bir başka örnek:
"AK Parti'ye AKP diyen edepsizdir..."
Nerede Türk Dili’nin yazım kuralları?.. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kısaltılmışı yazım kurallarına göre AKP’dir...
"Ananı da al git..." söylemiyle literatüre giren Sayın Başbakan, bakalım bizlere daha neler işittirecek?..
Küresel kriz için "Bizi teğet geçecek" diyen Başbakan rakamlar açıklandıkça bu söyleminden vazgeçmemesine karşın hazırlattığı ekonomik paketlerle durumun önemini ortaya koymamış mıydı?..
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da, açıklanan sanayi üretim endeksi rakamlarını değerlendirirken, kötüye gidişin yavaşladığını ancak 'en kötüyü gördük' diyebilmek için birkaç ay daha beklemek gerektiğini vurguluyor...
Ben bilemiyorum daha kötüsü nasıl olacak?.. İşsizlik diz boyu, piyasalarda yaprak kıpırdamıyor...
Biz hala "Teğet geçti", "En Kötüyü görmedik" söylemlerine geleceğimizi bağlamış "IMF ile anlaşma yapılacak mı yapılmayacak mı?" tartışmalarıyla zaman kaybediyoruz.
Babacan’ın saptamalarına göre:
"Büyüme oranında revizyona gidilebilir...
Şu anda IMF olsun ya da olmasın neler gerekiyor, onun için çalışıyoruz.
Hem IMF'li hem IMF'siz senaryoya hazırlı olunmalı.
Enflasyon konusunda işler iyi gidiyor. Hedefin içinde kalacağız.
Faiz dışı açıkla Hazine'nin borçlanma ihtiyacı artacak."
Gördüğünüz gibi daha Hükümet’in yapacağı çok iş var...
Ama ne de olsa korkulacak bir şey yok... Çünkü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan söyledi:
"Vatandaşın cebinde para var..."
Vatandaşın cebinde para var ise sorun yok demektir. Ama Sayın Ali Babacan’ın yapılması gerekenleri anlattığı konuşmasında vurguladığı gibi "daha kötüsünü" görmemişiz...
Demek ki beterin beteri olduğu gibi kötünün de kötüsü de varmış...
Allah hepinize sabır versin...
