Makam saltanatı...
Yazar: Münir Koçarslan
Önce şöyle bir geçmişe bakalım, sonra bugünlere gelelim...
Ahmed Vefik Paşa, Sultan Abdülaziz döneminde Osmanlı'nın Paris Büyükelçisi'dir.
Fransa İmparatoru 3'ncü Napolyon'un kullandığı saltanat arabasının bir eşini yaptırır, Paris'te o arabayla dolaşır.
Fakat ortalık alt üst olur.
Arabayı görenlerin, "İmparator geliyor" diye elleri ayaklarına dolanır.
Fransızlar durumu kendisine anlatmaya cesaret edemez, fakat imparatora bildirirler.
Saraydan, kendisine, nezaket icabı olarak bu arabayı kullanmaması rica edilir.
PaÅŸa cevap verir:
-Derhal!. Kullanmaktan hemen vazgeçerim. Ama bir şartım var. İstanbul'daki Fransız Büyükelçisi, Boğaz'da gezmek için padişahın kayığının eşini yaptırmış, onunla caka satarmış. Sefiriniz o kayığı kullanmaktan vazgeçsin, ben de bu arabaya binmeyeyim!"
Bunun üzerine İstanbul'daki Fransız sefiri bir daha kayığı kullanmaz.
Paşa da arabayı sefaretin ahırına çektirir.
Saltanat, hakimiyetin, zenginliğin, gösterişli, şatafaltı yaşamın ifadesidir.
Günümüzde de, kamunun imkanlarıyla saltanat sürenler çoktur.
Çarpıcı örnekler belediyelerdedir.
Biz bakmayın kimilerinin basbas bağırdığına:
Kasamız bomboş...
Paramız yok...
Borç batağındayız...
Bu feryatların bir bölümü sahtedir...
Sahtedir, çünkü parası pulu olmayan. önce halkı düşünen başkan, İller Bankası Genel Müdürü Hidayet Atasoy'un anlattıklarını yapmaz.
Geçenlerde gazetede okudum, Hidayet Bey diyor ki:
Seçimi kazanan bize koşuyor. İlk iş olarak makam otomobili alıyor...
Nasıl?
İş makinası kredisiyle...
İçme suyu olmayan düğün salonu istiyor.
Böyle rezalet olur mu?
Doğru dürüst kanalizasyon yok, halk sağlığı tehlikede, alınan paraların yüzde 50'si kaldırıma gidiyor.
Peki, ?Dur diyecek bir babayiÄŸit yok mu?? derseniz...
Yok...
Mevzuat gereği kimse bir şey yapamıyor.
Şu gariban milletin sırtından alınan gıcır gıcır, lüks otomobillerin her biri servet değerinde...
Kamu hizmeti için kullanılıyor öyle mi?
Kimi çocuğunu okula gönderiyor. kimi ailece ailece gezmeye
gidiyor. Üstelik su gibi benzin harcanıyor.
Yazık.
Ya madalyonun öteki yüzü...
Koca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nın makam otomobiline bir bakın...
1997 model...
Aziz Kocaoğlu, 2004 yılından bu yana o koltukta...
Aradan 5 yıl geçmiş...
Ne Jauguar almış, ne Mercedes ne de BMW...
BulduÄŸunla yetinmiÅŸ.
Mantığı şu:
Ayağını yerden kessin, güvenli olsun yeter...
Yeter mi, yetmez mi?
O ayrı bir konu ama gerçek olan bu... (HT)