Ey AKP'liler hoş görün birbirinizi boğazlamayın
Yazar: Münir Koçarslan
Nerede yapılırsa yapılsın CHP'lilerin kongresi, seçimi, kurultayı, gürültayı kamuoyunun hep dikkatini çekmiştir...
Tartışmalar, suçlamalar, kavgalar alışılmış görüntüdür.
Zaten olmazsa şaşırmak gerek...
CHP'liler bu durumu değerlendirirken, lafı döndür, dolaştırır, getirir, "parti içi demokrasi"ye bağlar.
Söyledikleri Mao'nun felsefesiyle örtüşür.
"Bin çiçek açsın, bin fikir yarışsın."
Oysa bilenler çok iyi bilir. Hesabın kitabın temelinde, "Ben kazanayım yeter" mantığı yatar.
Bunun için de her yol mübahtır.
AKP penceresinden bakında aslında durum biraz farklıydı.
Farklıydı diyorum, en azından İzmir'de geçen pazar gününe kadar farklıydı.
Pek ses seda çıkmazdı.
Rahatsızlık varsa patron devreye girerdi.
Bir adayda karar kılınır, herkes kuzu kuzu gider, oyunu verirdi.
Yani, kol kırılır yen içinde kalırdı.
Ama Bayraklı'da öyle olmadı.
Olmayacağı da zaten günler önce belliydi.
Tek aday yoktu, sayıları çoktu...
Kılıçlar çekilmişti. Başkanlığı isteyenlerden biri açık açık dedi, gazeteler yazdı:
"Şu il başkanı var ya, il başkanı... Elinden gelse beni bir kaşık suda boğacak."
Üç adayla sandığa gidildi.
O gün salonda, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın da vardı.
Hava elektrikliydi. Mehmet Aydın Hoca kürsüye çıktı.
AKP hükümetinin dünya çapında bir hoşgörü örneği oluşturduğundan söz etti.
"Sen misin hoşgörü" diyen...
Hoca mikrofonu bıraktı. Az sonra kıyamet koptu, Eleştiriler, ağır sözler peş peşe geldi:
"30 ilçenin 29'unu kaybettik. Ne başarısından söz ediyorsunuz siz?"
"Partiye emeği geçenleri değil, eşinizi, dostunuzu, akrabanızı aday listelerine yazdınız."
"75 yaşındaki adamın 15 yaşındaki nefisle gezmesi iğrenç bir şey..."
Sonra...
Sonrasını gördünüz
Yumruklar konuştu, Biri diğerinin üzerine yürüdü. Bir başkası tekmeyi bastı, arbede çıktı.
İyi ki içeri çevik kuvvet polisi girip ayırdı.
Yoksa AKP'liler birbirini boğazlayacaktı.
Nedir bu gerginlik?
Cevabını AKP İl Başkanı Aydın Şengül verdi:
"Doğaldır. Bir seçimden çıktık. Ekipleşmeler oldu. Ama o çirkinliği AK Parti'ye mal etmeyin."
Peki ne yapacaksınız?
"Tüm bilgi, belge ve görüntüleri toplayacağız. Bir komisyon kurup inceleyeceğiz"
Yani...
"Ne gerekiyorsa yapacağız. Kavgayla gürültüyle bir yerlere gelmeye çalışan siyaset simsarlarının, çakalların AK Parti'de işi yok. Başka partilere gitsinler."
İşte böyle.
"Parti içi mücadele, demokratik yarış" laflarını bir kenara bırakın.
O gömlek bol mu gelir, dar mı gelir ayrı konu....
Ama hoş görün, birbirinizi boğazlamayın.
***
Aydın Şengül Başbakan'a dedi ki...
İktidar partisinin il kongresi 20 Haziran'da... Başkanlık için ortada 19 isim dolaşıyor.
Hedefte, seçim yenilgisinin faturası kesilen Aydın Şengül var.
Şengül, dün İzmir'e gelen Başbakan'la bir fırsatını bulup görüştü, dedi ki.
"Sayın Başbakanım, ne dersiniz. Benim için tamam mı, yoksa yola devam mi?"
Başbakan'ın ne söylediğini en geç yarın öğreneceğiz.
Çünkü Aydın Şengül, basın toplantısı düzenleyip kararını açıklayacak.
Tetikte bekleyenler de, göreve talip olanlar da pozisyonunu buna göre alacak.
AKP'de hareketli günler başlıyor. (HT)