Teşekkürler Başkan Amca! 2009-05-26 00:00:00
Teşekkürler Başkan Amca!
Yazar: Öykü Bolulu
Sosyal Bilgiler dersinde "İnsanlar ve Yönetim" ünitesini işliyorduk. Yerel yönetimlerin görevlerini öğreniyorduk. Babamın belediye muhabiri olduğunu bilen öğretmenim teneffüste, "Öykü, belediye başkanıyla görüşme yapabilir miyiz?" diye sordu. Ben de akşam babama sordum.
Birkaç gün sonra babam görüşebileceğimizi söyledi. Öğretmenime ve arkadaşlarıma söyledim. Hepimiz çok heyecanlıydık. Belediye başkanıyla hem de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile görüşecektik. Sorular hazırladık.
Görüşmeyi fuarda İZFAŞ'ta yapacaktık. Bizi toplantı salonuna aldılar. Başkan bir fuar açılışındaymış. Biraz geç kaldığı için biz de beklemek zorunda kaldık. Ama hiç sıkılmadık. Bize bir şeyler ikram ettiler. Başkan gelince hepimizin tek tek elini sıktı ve "Hoş geldiniz" dedi. Zaman kısıtlı olduğu için hemen sorularımıza başladık.
Önce belediyenin görevleri ve yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler veren Kocaoğlu, daha sonra eğitime verdikleri hizmetleri anlattı. Kocaoğlu, "Görevimiz olmamasına karşın okullara çok destek verdi. Sizin gerek hijyen gerekse eğitim koşulları olarak sağlıklı ortamlarda büyümeniz için, bu kentten aldığımız parayı bu kente harcadık." dedi.
Başkan'a "Yapmayı isteyip de yapamadığımız nedir ?" diye sorduk. O da, "Yapmak isteyip de yapamadığım yok. Ancak, bitirmek isteyip de bitiremediğim metro projesi var. Üçyol-Üçkuyular arası metro hattı gerek zemin koşulları gerekse müteahhitler nedeniyle gecikti" dedi. Kocaoğlu, çöplerin geri dönüşümü projesinde de beş yıldır istedikleri aşamaya gelemediklerini, ancak önemli mesafe aldıklarını söyledi. Çamur ve çöpten enerji elde edilmesiyle ilgili bir tesis yapmak istediklerini ancak dünyada bu sektörde her yıl yeni gelişmeler olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, "Her yıl maliyet düşürücü, çöpten yararlanmayı arttıran yeni projeler ortaya çıkıyor. Ani karar verip, kente atıl bir tesis yapmak istemiyoruz. Bu konuda yoğun çalışıyoruz. En uygun projeye karar verip, yapacağız" dedi.
Bir arkadaşımın "Başkanlık zor mu?" sorusuna ise Kocaoğlu, İzmir'de yaşayan 3.5 milyon insanı mutlu etmek durumunda olduklarını, ihtiyaçların ise sonsuz olduğu yanıtını verdi. Kocaoğlu, "Hangi projeyi hangi öncelik sıralamasıyla yapalım ki; halka daha fazla katkıda bulunuruz. Bu çok önemli... Bunları yapmak zor... Çünkü başkandan beklentiler fazla. Hele bu seçimde, büyük destekle seçildiğimiz için sorumluluğumuz da fazla. Başkanlık zor iş... Ancak, Adnan Saygun Sanat Merkezi, Doğal Yaşam Parkı, alt-üst geçitler, gibi tamamlanan pek çok projeyi gördüğümdü büyük haz duyuyorum. Bu nedenle başkanlık sevilmeden yapılacak bir iş değildir" dedi.
Kocaoğlu'na nasıl bir çocuk olduğunu da sorduk. O da "Hareketli, derslerde çalışkan ve başarılıydım. Ancak yaramazlık da yapardım" diye yanıt verdi.
Başkanın elindeki kağıtta o günkü programı yazıyordu ve çok doluydu. Zaten babamın çalışmasından da biliyorum ne kadar yoğun olduğunu. Buna rağmen güler yüzüyle bizi çok güzel ağırlayan Başkan Kocaoğlu'na bize zaman ayırdığı için çiçek verdik. Geçen yıl yazdığımız mektup üzerine okulumuza geri dönüşüm kutusu yerleştirdiği için de yaptığım resmi hediye ederek teşekkür ettik. Hep birlikte fotoğraf çektirdik.
En güzel Sosyal Bilgiler dersimiz bitmişti. Teşekkürler Başkan Amca! Teşekkürler babacığım!
Birkaç gün sonra babam görüşebileceğimizi söyledi. Öğretmenime ve arkadaşlarıma söyledim. Hepimiz çok heyecanlıydık. Belediye başkanıyla hem de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile görüşecektik. Sorular hazırladık.
Görüşmeyi fuarda İZFAŞ'ta yapacaktık. Bizi toplantı salonuna aldılar. Başkan bir fuar açılışındaymış. Biraz geç kaldığı için biz de beklemek zorunda kaldık. Ama hiç sıkılmadık. Bize bir şeyler ikram ettiler. Başkan gelince hepimizin tek tek elini sıktı ve "Hoş geldiniz" dedi. Zaman kısıtlı olduğu için hemen sorularımıza başladık.
Önce belediyenin görevleri ve yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgiler veren Kocaoğlu, daha sonra eğitime verdikleri hizmetleri anlattı. Kocaoğlu, "Görevimiz olmamasına karşın okullara çok destek verdi. Sizin gerek hijyen gerekse eğitim koşulları olarak sağlıklı ortamlarda büyümeniz için, bu kentten aldığımız parayı bu kente harcadık." dedi.
Başkan'a "Yapmayı isteyip de yapamadığımız nedir ?" diye sorduk. O da, "Yapmak isteyip de yapamadığım yok. Ancak, bitirmek isteyip de bitiremediğim metro projesi var. Üçyol-Üçkuyular arası metro hattı gerek zemin koşulları gerekse müteahhitler nedeniyle gecikti" dedi. Kocaoğlu, çöplerin geri dönüşümü projesinde de beş yıldır istedikleri aşamaya gelemediklerini, ancak önemli mesafe aldıklarını söyledi. Çamur ve çöpten enerji elde edilmesiyle ilgili bir tesis yapmak istediklerini ancak dünyada bu sektörde her yıl yeni gelişmeler olduğuna dikkat çeken Kocaoğlu, "Her yıl maliyet düşürücü, çöpten yararlanmayı arttıran yeni projeler ortaya çıkıyor. Ani karar verip, kente atıl bir tesis yapmak istemiyoruz. Bu konuda yoğun çalışıyoruz. En uygun projeye karar verip, yapacağız" dedi.
Bir arkadaşımın "Başkanlık zor mu?" sorusuna ise Kocaoğlu, İzmir'de yaşayan 3.5 milyon insanı mutlu etmek durumunda olduklarını, ihtiyaçların ise sonsuz olduğu yanıtını verdi. Kocaoğlu, "Hangi projeyi hangi öncelik sıralamasıyla yapalım ki; halka daha fazla katkıda bulunuruz. Bu çok önemli... Bunları yapmak zor... Çünkü başkandan beklentiler fazla. Hele bu seçimde, büyük destekle seçildiğimiz için sorumluluğumuz da fazla. Başkanlık zor iş... Ancak, Adnan Saygun Sanat Merkezi, Doğal Yaşam Parkı, alt-üst geçitler, gibi tamamlanan pek çok projeyi gördüğümdü büyük haz duyuyorum. Bu nedenle başkanlık sevilmeden yapılacak bir iş değildir" dedi.
Kocaoğlu'na nasıl bir çocuk olduğunu da sorduk. O da "Hareketli, derslerde çalışkan ve başarılıydım. Ancak yaramazlık da yapardım" diye yanıt verdi.
Başkanın elindeki kağıtta o günkü programı yazıyordu ve çok doluydu. Zaten babamın çalışmasından da biliyorum ne kadar yoğun olduğunu. Buna rağmen güler yüzüyle bizi çok güzel ağırlayan Başkan Kocaoğlu'na bize zaman ayırdığı için çiçek verdik. Geçen yıl yazdığımız mektup üzerine okulumuza geri dönüşüm kutusu yerleştirdiği için de yaptığım resmi hediye ederek teşekkür ettik. Hep birlikte fotoğraf çektirdik.
En güzel Sosyal Bilgiler dersimiz bitmişti. Teşekkürler Başkan Amca! Teşekkürler babacığım!
