Zararın neresinden dönülse...
Yazar: Barış Kudar
Yağsa bir türlü yağmasa bir türlü...
Bu yıl kış sezonu geçen yıllara göre Türkiye'mizde bol yağışlı geçti...
Mutlu olduk...
Barajlarımız doldu... Toprak suya doydu... Bu bereket demek... Bu yaz aylarında susuzluk çekmeyeceğiz demek...
Ama bazı yörelerimizdeki bu doğal olay alt yapı eksikliklerimiz nedeniyle sele dönüşünce kabus gibi haberler de birbiri peşi sıra geliyor...
Dolu ve yağmurdan etkilenen erik, kiraz gibi meyvelerimiz alarm zilleri çalarken bu kez de yazın en çok tükettiğimiz karpuz cephesinden kötü haber geldi...
"Tarlaları sel vurdu, karpuz bu yıl zamlı"
Haberin ayrıntılarına gelince: İlk hasatın başladığı bu günlerde Türkiye'nin karpuz üretiminin dörtte birini gerçekleştiren Adana'da ekim alanlarının daralması fiyatları artırdı. Üstüne üstlük Seyhan ve Ceyhan nehrinin taşması sonucu 60 bin dekar ekili alanın su altında kalması nedeniyle karpuz fiyatları tavan yaptı.
Türkiye'de yıllık 4 milyon ton üretimi yapılan karpuzun 1 milyon tonu Çukurova bölgesinden temin ediliyor.
Gördüğünüz gibi Adana karpuzu artık sofralarımıza daha pahalıya gelecek...
Yöremizde karpuz cenneti olarak bilinen Ödemiş yöresinden de bu tür haberler almayız inşallah...
Gerçi tarımdaki politikasızlık sürdüğü sürece gün gelecekte tüketeceğimiz karpuzun tümünü ithal etmek zorunda bile kalabiliriz...
Şimdi şöyle bir düşünün Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidara geldiğinden bu yana yaptığı işlerin başında Türkiye Cumhuriyeti'nin 85 yıllık geçmişinde edindiği birikimler, fabrikalar, fabrikalar, bankalar, gayrimenkuller birer birer yabancılara satıldı.
Kendi öz kuruluşlarımız yabancı ortaklara satılarak yabancılaştılar...
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda da yabancı yatırımcıların payı yüzde 64.34'e yükseldi.
Yabancılar, 13 milyar 124 milyon 953 bin 882 adet hisse ile toplam 54 milyar 131 milyon 365 bin 957 lira tutarında piyasa değerini ellerinde bulunduruyor.
Türkiye'de hangi sektöre, hangi ürüne el atsanız karşınıza yabancılar çıkar oldu...
Tarımda ciddi önlemler alınmaz, politikalar saptanıp uygulamaya konulmaz ise yarın öbür gün alışılagelen İran karpuzunun yanında, İsrail'inkini, Lübnan, ya da Suriye'ninkini bulabilecek ve yerli karpuzu mumla arayacak duruma düşeceğiz...
Karpuz yalnızca bunlara bir örnek...
Tütünümüz yabancıların eline geçeli çok oldu...
Pamuk deseniz ithal eder olduk...
Büyük zararların önüne geçmek için illa ki büyük faturalar ödemek durumunda kalmadan önlemlerin alınmasının vakti zamanı da çoktan geçti.
Ama yine de "Zararın neresinden dönülse kardır" özdeyişini hatırlamakta büyük yarar vardır...