Yerel politikada kılıç-kalkan oyunu eksik olmaz. Gündemde yine kavgalar var. Her gün farklı bir platforma taşınan Bayraklı-Karşıyaka arasındaki işçi kavgası hala sıcaklığını koruyor. Kulislerdeki bir diÄŸer kavga söylentisi ise Konak-BüyükÅŸehir… Yani Tartan-KocaoÄŸlu arasında estiÄŸi düşünülen soÄŸuk rüzgar, yaÅŸandığı varsayılan soÄŸuk savaÅŸ…
CHP cephesindeki bir diğer artçı kavga haberi Menemen-Karabağlar'daki eski meclis üyelerine (Taylanzedeler) yönelik disiplin süreci. Hatta Çiğli'ye kadar uzanacak bu süreçte İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu'nun-Aziz Kocaoğlu ekibini disipline vererek, Genel Sekreter Önder Sav ile arasındaki mesafeyi daraltmaya çalıştığı bile düşünülüyor.
Ve de örgütün gündemindeki en önemli konu, ilçe ve il yönetimlerindeki revizyon beklentisi. Naltantoğlu'nun haftanın üç günü Ankara'da olması, operasyonun yakın olduğunu düşündürtüyor.
Nalbantoğlu ise beklendiği ölçüde bir operasyonun söz konusu olmadığını, Mayıs içinde bazı ilçelerdeki (Bornova, Seferihisar, Bayındır gibi) ilçelerdeki yönetim boşluklarının doldurulacağını, bir ikisinde ise tümüyle bir değişime gidileceğini, il yönetimiyle partiyi kongreye kadar idare edeceğini söylüyor.
AKP cephesinde ise il kongresi öncesi Karabağlar, Bayraklı, Karşıyaka ilçe kongresi sancıları yaşanıyor. Üzüm üzüme baka baka kararır örneğindeki gibi kongreleri genelde olaysız, kansız, tartışmasız, naylonsuz geçen AKP, CHP'yi aratmayacak süreç yaşıyor şu anda. Üç ilçeden yükselen naylon üye, delege feryadı, il kongresi öncesi kılıçların iyice çekildiğinin habercisi.
İl Başkanı Aydın Şengül'ün Trabzon-Rize arasına sıkıştırdığı AKP'de, Karadenizli ilçe başkanlarının bir şekilde kongreyi kazanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Hatta delegeye hakim olan Şengül'ün de genel merkezin onayını alması halinde il başkanı olacağı düşünülüyor. Ama siyaset, matematiksel, bölgesel, etnik doğrularla yapılmadığı için kesin gözüyle bakılan nice olayda, tarafların sükutu hayala uğradığını deneyimlerimize dayanarak söyleyebiliriz.
İl Başkanlığı için çok sayıda aday kulislerde... Ömür Kabak, Bilal Doğan, Ali Aşlık, Tevfik Ensari hatta daha önce "Çizmeyi giyerim" açıklamasıyla öne çıkmış olan Rahmi Taştan bilinen adaylardan. Listeye eklenen son isim Bülent Delican. Büyükşehir Belediyesi Eski Meclis Üyesi. Yaptığı rasyonel muhalefetle öne çıkan, partisinin üst yapısıyla güçlü bağına karşın, bu bağı kişisel hedefleri için kullanmayan bir isim Delican. Kulislere hangi kaynaktan aktarıldığı bilinmese de teşkilatta heyecan yarattığı bir gerçek.

Yeniden CHP'ye dönersek… Geçen hafta ele aldığımız Karşıyaka-Bayraklı işçi paylaşımı kavgasında altını çizdiÄŸim konudaki geliÅŸmeler sevindirici.
Belediye Başkanı Hasan Karabağ, ilçe sınırlarında oturmak, nitelikli ve ihtiyaç sahibi olmak gibi kriterleri taşıyan emekçilerin yüreğine 1 Mayıs öncesinde su serpti.
Umarım bu su, birkaç damla, birkaç bardaktan mütevellit olmaz.
Karabağ'a göre tartışma hiçbir zaman işçi temelinde değildi. Kendisine dikte edilen şirketin paylaşımıydı. Tartışma şimdi işçi temeline geldi. Ve de çözüm için Hasan Karabağ ciddi bir adım attı. En azından yapılan açıklamalar bize bunu düşündürtüyor.
Ve Tartan-KocaoÄŸlu kavgasına (!) gelince…
Yazılanlara bakarsak ikili arasındaki kavgada kan gövdeyi götürüyor. Hakan Tartan, KocaoÄŸlu'nun eskilerini belediyeye topluyor, toplantılarına bile gitmiyor, KocaoÄŸlu ise kendisinden hizmet isteyen Konak halkını Tartan'a gönderiyor…
Beş yıl kenti yöneten Kocaoğlu ile iki dönem vekillik, bakanlık yapan Tartan gibi iki tecrübeye yakışmayacak düzeyde ve de erken bir kavgadan söz ediliyor. Yazılan, çizilenlere karşın taraflar kavgayı doğrulamıyor. Hatta Tartan, kavga haberlerinin kasıtlı çıkarıldığını söyleyip, yaratılmaya çalışılan sanal kavga ile kimsenin Kocaoğlu ile ilişkisine zarar veremeyeceğini, böyle bir kavga için kimsenin hiçbir nedeni olmadığını ve Kocaoğlu İzmir'e döner dönmez yüz yüze görüşerek bu konuya noktayı koyacağını söyledi.
Sanıyorum iki yumurtanın tokuşmasını isteyen bir grup, sanal kavgalarla kenti gerçek gündeminden uzaklaştırıp, saman altından su yürütmeye başladı.