Kendi yağında kavrulmak!..
Yazar: Barış Kudar
Kafam bir karışık bir karışık ki sormayın!..
Küresel kriz ısrarla bizi "TeÄŸet" geçmiÅŸ… "Kriz dibe" vurmuÅŸ… Bundan sonra yükselmeye baÅŸlayacakmışız!..
Allah Allah…
Bunları söyleyen devletin ekonomisini yönetenlerin sözleri…
DiÄŸer yandan ise devletin resmi rakamlarına bakıyorsunuz kim nereye gidiyor belli deÄŸil…
Resmi rakamlarda iÅŸsizlik almış başını gidiyor… Yüzde 15’leri aÅŸmış durumdayız…
Bütçe açığı yıl sonu hedefini bile geçmiÅŸ…
İç ve dış borç stoku alabildiÄŸine yükselmiÅŸ…
IMF kapıda yaptırımlar için bekliyor…
Özel sektörün en büyük kuruluÅŸu TÃœSÄ°AD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Arzuhan DoÄŸan YalçındaÄŸ Bursa’da hükümetin bu yıl yüzde 3.6, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yüzde 5.5 küçüleceÄŸini öngördüğü Türkiye ekonomisi için, daralma tahminlerini yüzde 4.1 olarak açıklıyor… Ve ekliyor:
"Önümüzdeki birkaç yıl içinde artık kendi kendimize ve kendi yağımızda kavrulmak durumunda kalacağız…"
Bu arada Türk-Ä°ÅŸ, bir açıklama yapıyor…
Açıklamada "dar ve sabit gelirli işçinin, memurun, emeklinin, esnafın ve köylünün geçim ÅŸartlarının yaÅŸanan ekonomik krizle daha da bozulduÄŸu" belirtiliyor…
Açıklamaya göre, "insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi" için gerekli olan ve "Yoksulluk sınırı" olarak nitelenen tutar, 2 bin 404,97 TL olarak tespit edildi. Dört kişilik bir ailenin sadece sağlıklı beslenebilmesi için yapılması gereken ve "açlık sınırı" olarak adlandırılan harcama tutarı ise 738,33 TL olarak hesaplandı.
Asgari ücretin brüt 666 TL olduÄŸu (Net olarak hesaplandığında 527.13 TL) ülkemizde açlık sınırının altında kalanların sayısını şöyle derin bir nefes alıp düşünün… Artık "Yoksulluk" sınırın bile yetiÅŸip, konuÅŸamaz olduk…
TÜSİAD Başkanı ne diyor:
"Artık kendi yağımızla kavrulacağız."
Eh benim gözünü sevdiÄŸimiz halkı… Ä°ÅŸsizlik oranı tavan yapmış, yapmaya da devam edecek… Bazı uyanıklar da krizi atlatmak için "ücretleri düşürelim" vaveylasında…
Gördüğünüz gibi Hükümetin ekonomi kanadı "kriz dibe vurdu, artık yükselme zamanı" diye dursun gerçekler hiç mi hiç öyle demiyor… Hala zararın en aza indirilmesi konusunda bir hareket yok…
Åžimdi söyleyin bakalım…
Açlık sınırının altındaki bir deri bir kemik kalan milyonlarca insan kalmayan yağı ile nasıl kavrulacak?..
Cebi, göbeği ve ensesi kalınlar bu işi becerebilir, ama ya sen?..