CHP, samimiyet testinden sınıfta kaldı
Yazar: Münir Koçarslan
Siyasette kadının yeri yıllardır hep tartışılır... Politikacılar seçim meydanlarında eser, güler... Vaatlerin ardı arkası kesilmez...
Kadın baştacıdır.
Neden?
Aslını söyleyeyim.
Çünkü sayıları erkekler kadardır.
Gönüllerini çal, oylarını al...
CHP'si, AKP'si fark etmez. Sonuçta yaklaşım budur.
Burada uzun uzadıya rakamları dökmeyelim, bir hatırlatma yapalım.
Biliyorsunuz, Deniz Baykal, 29 Mart seçimlerinin hemen ardından "teşekkür için" İzmir'e gelmişti.
Bizim Nihal Aşkın sormuş, Sayın Baykal da yanıtlamıştı.
Daha neredeyse sandıklar kapanmamıştı, Baykal, kadınların daha çok temsil edilmesi gerektiğini söylemişti
Her halde; "Madem öyle, neden böyle?" diye bir karşılık gelebileceğini düşünmüş olmalı ki, hemen, "Önümüzdeki dönem bunu telafi edeceğiz" diye eklemişti.
Hatta daha da ileri gitmişti, "İzmir'de en az bir de kadın başkan görmek istiyorum" diye temennisini açıklamıştı.
Bu sözler samimimiydi?
Bence ilk sınav pazartesi günü verildi.
İzmir'de İl Genel Meclisi seçimleri vardı.
Çoğunluk partisi, yani kimi aday gösterse başkan seçtirebilecek olan CHP, topu topu bir koltuğu kadınlardan esirgedi...
Başkan vekillikleriyle idare ettirdi.
İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu diyor ki, "Arzu etmemize rağmen, 12 kadın üyemizden hiç biri bu göreve talip olmadı."
Sormak lazım, bıyıklılar her yerde kulis yapıp ayak oyunlarına girerken, siz kadınlara teklif götürdünüz mü?
Baykal ne demişti:
"İzmir'de en az bir de kadın başkan görmek istiyorum"
Hadi canım sende!
Krizin yaralarını sarmak...
Sıkıntı büyük... İşssiz sayısı her geçen gün artıyor. Tabii yoksulluk da... Etrafta olup bitene şöyle bir göz atmak, durumun vehametini daha da iyi anlaşılışır hale getiriyor.
Şu sıralar taze umutlar, beklentiler var.
Yerel iktidara yeni gelmiş partilerin, belediyelerin kapılarını aşındıran aşındırana...
Bu satırları yazarken, "ver oyu, al işi" diyecek değilim...
"İhtisas yok, iltimas var" diyecek de değilim...
O başlı başına bir konu.
Ama ya çaresizlik...
Sanırım okumuşsunuzdur.
Manisa Belediyesi işsizlerin akınına uğramış.
Kulaktan kulağa söylentiyi duyan koşmuş.
Bir hafta da 6 bin kişi başvurmuş..
İş var mı, iş?..
Yok...
Peki, bu yara nasıl sarılacak?
İzmir'de bir girişimin adımı atıldı.
Biliyorsunuz, Büyükşehir Belediyesi karar aldı.
Hiç çalışanı olmayan ailelere, Yardım Sandığı'ndan her ay 150 lira nakit ve erzak dağıtılacak.
Hiç değilse bir ekmek kapısı buluncaya kadar akmasa da damlayacak...
Evet, belediyelerin sosyal sorumlulukları vardır.
Aziz Kocaoğlu da bunu yerine getirmek üzere harekete geçmiştir.
İnanıyorum ki, o paralar doğru adrese gidecektir.
"Siyasi maksat... Adamına yardım" kavgaları kopmayacaktır. Garibanın hakkı suiistimal edilmeyecektir.
Hem Aziz Kocaoğlu partilere, İzmirlilere diyor ki, "Her konuda bizi denetleyin, ensemizde olun."
N'apalım, büyük sözü dinleriz... (HT)