Süper bilmece 2009-04-15 00:00:00
Süper bilmece
Yazar: Münir Koçarslan
İzmir'in "Özel Yetkili" Cumhuriyet Savcısı Murat Gök'ün görev değişikliği geçen haftaya damgasını vurdu.
İzmirli bir çok gazeteci gibi, "Süper Savcı"yla sohbet etme, yemekte bir araya gelme fırsatı bulmuştum.
Aslına bakarsanız, bu tür gazeteci - savcı görüşmeleri hiç de sıradan değildir.
En azından şahsım için...
30 yıla merdiven dayayan meslek hayatımda, böylesi diyalogların sayısı parmakla sayılacak kadar azdır.
Evet, Savcı Gök gazetelerde, televizyonlarda sık sık yer alan, sözleriyle yankı uyandıran bir isimdir.
Savcı Bey, adalet camiasında genel kabul gören "ketum" yaklaşımların dışında tavır sergilemiştir.
Konuşmaktan, beyanat vermekten, hatta sayfalar dolusu röportaja konu olmaktan çekinmemiştir.
Uzunca bir süre bu böyle gitmiştir.
Bu zaman zarfında, adli mekanizmanın en üst düzey temsilcileri sessiz kalmıştır.
Peki ne oldu da şimdi, savcının görev alanı değiştirildi?
Soruşturma savcılığından, duruşma savcılığına alındı.
Ortada pek çok söylenti dolaşıyor.
Kafalara soru işaretlerinin kancaları asılıyor. Karanlıkta kalan noktalar var.
Mesela, kaza yaptığı otomobilin kime ait olduğu gibi...
Mesela. "Vali, vali yardımcıları, AKP İl Başkanı ve işadamlarının dosyaları sıradaydı" sözlerini söyleyip söylemediği gibi..
Mesela, Başbakan'la son İzmir gezisi sırasında görüşüp görüşmediği gibi...
Bu üç meseladan birini, sonuncusunu ele alalım.
Kamunun üst düzey yöneticilerinden, iktidar partisinin önde gelen isimlerinden, kulaklarıma inanamayacağım sözler duydum.
Hatta, bu görüşmeye aracı olanın ismi, randevunun alınış şekli mekanı ve zamanıyla ilgili...
Söylenenler şu:
"Buluşmayı sağlayan AKP İl Başkanı Aydın Şengül'dü. Savcı, Başbakan'la Polisevi'nde bir araya geldi. Hatta içeriye de pek kimsenin göremeyeceği bir yerden alındı."
Bu söylenenleri açtım. Savcı Murat Gök'e de sordum:
Dedi ki:
"Ortada pek çok tevatür dolaşıyor. Ben de hayretler içinde kalıyorum."
Neticede kamuoyu merak ediyor.
"Başbakan savcıyla görüştü mü?"
Hiç inanmak istemiyorum.
Bu görüşme olduysa, çok vahim.
Bırakın "Ne konuşuldu, ne anlatıldı?" sorusunu, önce şunu sormak lazım:
Hani, yargı bağımsızdı?..
Ortada süper bir bilmece ve bildiğimiz bir şey var:
Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar. (HT)
İzmirli bir çok gazeteci gibi, "Süper Savcı"yla sohbet etme, yemekte bir araya gelme fırsatı bulmuştum.
Aslına bakarsanız, bu tür gazeteci - savcı görüşmeleri hiç de sıradan değildir.
En azından şahsım için...
30 yıla merdiven dayayan meslek hayatımda, böylesi diyalogların sayısı parmakla sayılacak kadar azdır.
Evet, Savcı Gök gazetelerde, televizyonlarda sık sık yer alan, sözleriyle yankı uyandıran bir isimdir.
Savcı Bey, adalet camiasında genel kabul gören "ketum" yaklaşımların dışında tavır sergilemiştir.
Konuşmaktan, beyanat vermekten, hatta sayfalar dolusu röportaja konu olmaktan çekinmemiştir.
Uzunca bir süre bu böyle gitmiştir.
Bu zaman zarfında, adli mekanizmanın en üst düzey temsilcileri sessiz kalmıştır.
Peki ne oldu da şimdi, savcının görev alanı değiştirildi?
Soruşturma savcılığından, duruşma savcılığına alındı.
Ortada pek çok söylenti dolaşıyor.
Kafalara soru işaretlerinin kancaları asılıyor. Karanlıkta kalan noktalar var.
Mesela, kaza yaptığı otomobilin kime ait olduğu gibi...
Mesela. "Vali, vali yardımcıları, AKP İl Başkanı ve işadamlarının dosyaları sıradaydı" sözlerini söyleyip söylemediği gibi..
Mesela, Başbakan'la son İzmir gezisi sırasında görüşüp görüşmediği gibi...
Bu üç meseladan birini, sonuncusunu ele alalım.
Kamunun üst düzey yöneticilerinden, iktidar partisinin önde gelen isimlerinden, kulaklarıma inanamayacağım sözler duydum.
Hatta, bu görüşmeye aracı olanın ismi, randevunun alınış şekli mekanı ve zamanıyla ilgili...
Söylenenler şu:
"Buluşmayı sağlayan AKP İl Başkanı Aydın Şengül'dü. Savcı, Başbakan'la Polisevi'nde bir araya geldi. Hatta içeriye de pek kimsenin göremeyeceği bir yerden alındı."
Bu söylenenleri açtım. Savcı Murat Gök'e de sordum:
Dedi ki:
"Ortada pek çok tevatür dolaşıyor. Ben de hayretler içinde kalıyorum."
Neticede kamuoyu merak ediyor.
"Başbakan savcıyla görüştü mü?"
Hiç inanmak istemiyorum.
Bu görüşme olduysa, çok vahim.
Bırakın "Ne konuşuldu, ne anlatıldı?" sorusunu, önce şunu sormak lazım:
Hani, yargı bağımsızdı?..
Ortada süper bir bilmece ve bildiğimiz bir şey var:
Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar. (HT)
