?İktidar var, muhafelet yok? olur mu? 2009-04-12 00:00:00
?İktidar var, muhafelet yok? olur mu?
Yazar: Münir Koçarslan
Dünyanın her yerinde mutlaka iktidar vardır. Diktatördür, kraldır, başkandır, başbakandır ama mutlaka yönetim bir eldedir.
Ya muhalefet? Sadece demokrasilerdedir.
Muhalefetsiz demokrasi de olmaz, denetim de...
Bundan iki yıl önce AKP yüzde 47 oyla, meclis çoğunluğunun neredeye 3'te 2'sini elde edince, toplumun bir çok kesiminde rahatsızlık oldu. Hatta endişeler doğdu... Sancılı süreç yaşandı.
29 Mart da, İzmir'de benzer bir durum yarattı...
Şöyle ki...
İl Genel Meclisi'nde 136 koltuk var...
Tam 93'ü CHP'nin... Yani 3'te 2'den fazlası..
AKP: 38, MHP: 4, DP:1... Toplamı 43, yarım CHP bile etmez..
Büyükşehir Belediye Meclisi nasıl?
Orada da aritmetik pek farklı değil.
Sandalye sayısı 128.
CHP: ..., AKP: ...
Bu gerçekten büyük bir seçim başarıdır.
Ama ortaya çıkan meclis yapısı hoş mudur?
Değildir. Dikensiz gül bahçesidir. Eller kalksın oylansın, jet hızıyla geçsin...
?Kabul edenler, etmeyenler... Kabul edilmiştir.?
Önümüzdeki 5 yıl yerel iktidar istediğini yapabilecektir.
Burada görev Başkan'a düşmektedir...
Demokrasilerin vazgeçilmezi olan, partilerin ve sivil toplum örgütlerinin sesine kulak verilmelidir.
Hiç bir ayrım yapılmadan, ?sağlı - sollu? derneklerin, odaların, gönüllü kuruluşların yönetime katkısı sağlanmalıdır.
Aziz Kocaoğlu, seçim öncesi vaatte bulunmuştur.
Taahhüt ettiği ?yeni demokrasi açılımı? artık kaçınılmazdır.
Dört ayrı oluşumdan söz edilmiştir
Biri, yatırım önceliklerinin belirleneceği İzmir Kongresi...
Diğeri, gençlerin, yaşlıların, çocukların. engellilerin yer alacağı Kent Meclisleri...
Bir başkası şehir yönetime ortaklığı mahallelerden başlatacak Muhtarlar Bürosu...
Ve yerel planlamaları yapacak Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu...
Bu model işletilirse, İzmirliler de artık seçimden seçime oylarıyla onayına başvurulan ?izleyiciler? olmayacaktır. Tartışan, karar alan, uygulatan ve denetleyen hemşehriler haline gelecektir.
Üstelik bu kent demokrasisine şimdi, gerçekten de her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.
Haydi Sayın Başkan...
AKP'de faturayı kim öder?
Üzerinden bir hafta geçti. İzmir'de AKP seçimin şokunu yaşıyor..
Bir yandan da yavaş yavaş ?hata neredeydi? sorusuna yanıt aranıyor..
Teşkilatta, partiye gönül verenlerde, travma yaratacak bir tablo var ortada...
Koca İzmir'de, bırakın Büyükşehir'i 30 ilçeden topu topu biri kazanılmış..
O da 25 oy farkla...
Sanki iktidar partisi değil de, bindelikli oylara talim eden tabela partisi...
Doğaldır ki, defterler açılacak,
Kim güçlüydü, kim suçluydu.
Herkesi konuşacak.
Görünen o ki hedefteki isim İl Başkanı Aydın Şengül olacak.
Haklı ya da haksız...
Daha şimden, fazla gürültü kopmasa bile dört koldan taarruza hazırlık var...
Bir tarafta eli boş kalanlar, aday gösterilmeyenler...
Bir tarafta, ?Ben demiştim zaten? diyenler...
Bir tarafta AKP'yi yoktan var edenler, yıllarca emek verenler...
Bir tarafta, hazıra konmak isteyenler..
Kimse işin peşini bir çırpıda bırakmayacak.
Kılıçlar çekilmiş.
Şimdi AKP'nin önünde iki seçim duruyor...
Biri 28 ay sonra yapılacak genel seçim...
Diğeri, Haziran'daki il kongresi.
Kongreler er meydanıdır.
Kıvırmak, kaçmak ve uzaktan icazet vermek yok...
Teşkilatın sesi dinlenmeli.
Ak mı, kara mı, hesap orada görülmeli. (HT)
Ya muhalefet? Sadece demokrasilerdedir.
Muhalefetsiz demokrasi de olmaz, denetim de...
Bundan iki yıl önce AKP yüzde 47 oyla, meclis çoğunluğunun neredeye 3'te 2'sini elde edince, toplumun bir çok kesiminde rahatsızlık oldu. Hatta endişeler doğdu... Sancılı süreç yaşandı.
29 Mart da, İzmir'de benzer bir durum yarattı...
Şöyle ki...
İl Genel Meclisi'nde 136 koltuk var...
Tam 93'ü CHP'nin... Yani 3'te 2'den fazlası..
AKP: 38, MHP: 4, DP:1... Toplamı 43, yarım CHP bile etmez..
Büyükşehir Belediye Meclisi nasıl?
Orada da aritmetik pek farklı değil.
Sandalye sayısı 128.
CHP: ..., AKP: ...
Bu gerçekten büyük bir seçim başarıdır.
Ama ortaya çıkan meclis yapısı hoş mudur?
Değildir. Dikensiz gül bahçesidir. Eller kalksın oylansın, jet hızıyla geçsin...
?Kabul edenler, etmeyenler... Kabul edilmiştir.?
Önümüzdeki 5 yıl yerel iktidar istediğini yapabilecektir.
Burada görev Başkan'a düşmektedir...
Demokrasilerin vazgeçilmezi olan, partilerin ve sivil toplum örgütlerinin sesine kulak verilmelidir.
Hiç bir ayrım yapılmadan, ?sağlı - sollu? derneklerin, odaların, gönüllü kuruluşların yönetime katkısı sağlanmalıdır.
Aziz Kocaoğlu, seçim öncesi vaatte bulunmuştur.
Taahhüt ettiği ?yeni demokrasi açılımı? artık kaçınılmazdır.
Dört ayrı oluşumdan söz edilmiştir
Biri, yatırım önceliklerinin belirleneceği İzmir Kongresi...
Diğeri, gençlerin, yaşlıların, çocukların. engellilerin yer alacağı Kent Meclisleri...
Bir başkası şehir yönetime ortaklığı mahallelerden başlatacak Muhtarlar Bürosu...
Ve yerel planlamaları yapacak Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu...
Bu model işletilirse, İzmirliler de artık seçimden seçime oylarıyla onayına başvurulan ?izleyiciler? olmayacaktır. Tartışan, karar alan, uygulatan ve denetleyen hemşehriler haline gelecektir.
Üstelik bu kent demokrasisine şimdi, gerçekten de her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.
Haydi Sayın Başkan...
AKP'de faturayı kim öder?
Üzerinden bir hafta geçti. İzmir'de AKP seçimin şokunu yaşıyor..
Bir yandan da yavaş yavaş ?hata neredeydi? sorusuna yanıt aranıyor..
Teşkilatta, partiye gönül verenlerde, travma yaratacak bir tablo var ortada...
Koca İzmir'de, bırakın Büyükşehir'i 30 ilçeden topu topu biri kazanılmış..
O da 25 oy farkla...
Sanki iktidar partisi değil de, bindelikli oylara talim eden tabela partisi...
Doğaldır ki, defterler açılacak,
Kim güçlüydü, kim suçluydu.
Herkesi konuşacak.
Görünen o ki hedefteki isim İl Başkanı Aydın Şengül olacak.
Haklı ya da haksız...
Daha şimden, fazla gürültü kopmasa bile dört koldan taarruza hazırlık var...
Bir tarafta eli boş kalanlar, aday gösterilmeyenler...
Bir tarafta, ?Ben demiştim zaten? diyenler...
Bir tarafta AKP'yi yoktan var edenler, yıllarca emek verenler...
Bir tarafta, hazıra konmak isteyenler..
Kimse işin peşini bir çırpıda bırakmayacak.
Kılıçlar çekilmiş.
Şimdi AKP'nin önünde iki seçim duruyor...
Biri 28 ay sonra yapılacak genel seçim...
Diğeri, Haziran'daki il kongresi.
Kongreler er meydanıdır.
Kıvırmak, kaçmak ve uzaktan icazet vermek yok...
Teşkilatın sesi dinlenmeli.
Ak mı, kara mı, hesap orada görülmeli. (HT)
