Aziz Bey'le seçim gecesi 3.5 saat....
Yazar: Münir Koçarslan
Seçim bitti. Tartışmalar başladı. İzmir, Aydın, Çanakale ve Muğla'da CHP kazandı. Manisa, Uşak ve Balıkesir'de MHP sürpriz yapıp birinci oldu. AKP ise hayal kırıklığına uğradı, sadece Denizli ile yetindi.
29 Mart gecesini, 30 Mart'a bağlayan sabaha karşı, yaklaşık 3.5 saat boyunca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'yla sohbet etme şansı buldum.
Zafer sarhoşu değildi.
Karşımda, bildiğimiz, "boynu bükük", olup biteğini olağan karşılayan, mütevazı bir Aziz Bey vardı.
"Yüzde 55 az değil, İki İzmirli'den biri sizi tercih etti" dedim...
Sanki sevincini, heyecanını yutmuş, içine gömmüştü. Hayli sakin konuşuyordu:
"Omuzlarımdaki sorumluluk arttı. Hemşehrilerimi mahçup etmemem lazım. Şu tebrik, kabul işleri bitsin... Durup dinlemeden, kaldığım yerden devam edeceğim. Bu benim borcumdur."
Seçimin dillerden düşmeyen sloganını sordum,:
"Nereden çıktı bu, İzmir Aziz'dir Aziz kalacak..."
"Vallahi ortada bir reklamcı falan yok. Tamamen doğaçlama. Halk tarafından bulundu."
Geçmiş 5 yılın muhabesini yaptık, "Peki" dedim "ya bundan sonra.?"
"Partime ve bana verilen desteğe layık olacağım. İzleyin, göreceksiniz"
Aziz Bey cephesi böyle.... Kazanan mutludur.
Peki Aziz Kocaoğlu ne yaptı da bu kadar başarılı oldu?
Açalım...
Medyayla iyi iletişim kurdu.
Hatta bu konuda Ahmet Piriştina'dan bile başarılıydı...
Büyük bir koalisyon oluşturdu.... Ortaya çıkan tablo gösteriyor ki, ANAP'lılar, DYP'liler,. Genç Partililer, MHP'liler, hatta AKP'lilerden bile oy aldı.
Bu şehrin fikir önderleriyle, sivil toplum örgütleriyle, dernekleriyle, gönüllü kuruluşlarla sağlam bağlar kurdu.
CHP'nin eski oy deposu varoşlara el attı. Dar gelirli kesime hitap etmeyi başardı..
Yıllarca "merkez sağa" oy veren kırsal kesimi ihmal etmedi.
O yörelere yol yaptı, asfalt döktü, arıtma tesisi kurdu, kısacası alt yapı kazandırdı..
Belki de tüm bunlar kadar önemlisi...
CHP'yi çok iyi tanıması en büyük avantajıydı.
Parti içi mücadelede iyi bir strateji izledi.
Direndi ama sessini yükseltmedi. Ayak oyunlarına gelmedi. Deniz Baykal'ı bile ikna edip aday gösterilmeyi başardı.
Zaten en zoru da buydu...
AKP?ye mesajlar
Aşağıdaki yazıyı, 22 Temmuz milletvekili seçimlerinin hemen ardından kaleme aldım. 24 Temmuz'da da Milliyet Ege'de "Durmak yok. Hedef İzmir" başlığıyla yayınlandı:
"AKP, her yerde tavan yaparken, İzmir?de direnci kıramadı. AKP; modern yaşam tarzına müdahale etmeyeceğini, laik sistemle problemi olmadığını ortaya koymalı..?Bunun için de ilk sınav cumhurbaşkanlığı seçimi... Sağlanacak uzlaşma, AKP?ye yönelik kaygıları azaltır. Siyasal olarak da ''Merkezin büyük partisi'' gibi algılanma süreci başlar.?Parti teşkilatı, İzmir milletvekilleri bu yönde bir ''halkla ilişkiler stratejisi'' izlemeli. Üstelik daha çok çalışmalı. AKP?yi birinci yapmayan İzmir?in her alanda ''cezalandırıldığı'' imajı silinmeli. ?Bunun için en büyük fırsat, günlük yaşamda birebir hissedilebilecek işler yapılmalı. ?Kuzey Çevre Yolu, metrolardan önce bitmeli. ?İzmir?in vizyonuna, geleceğine ilişkin söylemler, seçim meydanlarında kalmamalı. ?Yani EXPO konusunda gerçekçi destek sağlanmalı. Tüpgeçit projesi net olarak ortaya konulmalı.?Turizm ve eğlenceye yönelik tedirgin edici uygulama ve mesajlardan kaçınılmalı. ?"Türban", ''kırmızı noktalı bölgeler'', ''içki yasakları'', ''plajların bölünmesi'' gibi çıkışlardan uzak kalınmalı. ?Tabii tüm bunlar için ''takiye'' yapılmamalı."
Hangisi oldu. Hangisi olmadı?
Vereceğiniz cevap, "AKP İzmir'de neden kaybetti?" sorusunun karşılığıdır... (HT)