Büyük düşüne durun...
Yazar: Ümit Yaldız
Türk siyasetinde önemli yeri olan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun geçirdiği elim kaza, siyasetçiyi acı potasında birleştirirken, taraflı tarafsız herkesi derin bir hüzne gark eyledi. Hüznü katmerleştiren ise koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin arama kurtarmadaki beceriksizliği oldu.
Geçen her dakika Türkiye Cumhuriyeti küçülürken, düşen bir helikopteri üç gündür bulamazken, teknolojinin tavan yaptığı milenyum çağında, ileri teknoloji devletler uzaydan hamamböceklerini bile izleyebilirken, Türkiye'nin üç gündür dağdaki helikopter ve beş cana ulaşamaması kim ne derse desin, beceriksizliğin daniskasıdır.
Gel de büyük düşün.
Düşünebilirsen...
Şimdi soruyorum....
Düşen (Allah korusun) Başbakan Erdoğan'ın uçağı olsaydı...?
Kaç günde ya da kaç saatte bulunurdu?
Üç gün sürer miydi mesela...?
Arama kurtarma faaliyetlerine 3 bin asker mi katılırdı yoksa 30 bin asker mi?
Böyle bir gayri ciddilik olmaz.
Bu olay bizzat Başbakan'ı tarafından büyük düşünmeye çağrılan 70 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti'nin kredisini yerle bir etmiş, üçüncü sınıf bir ülke olduğumuzun tescili olmuştur ne yazık ki.
Yüzlerce kişinin cep telefonunu dinleyip, binlerce sayfalık iddianameler hazırlayan devlet, üç gündür, beş cana ulaşamıyor.
Bunu da benim aklım, hafsalam, mantığım almıyor. Neresinden bakarsanız bakın, bu olay skandaldan bile öte bir şeydir.
***
Suçu sadece hükümete yüklediğimi sanmayın. Bu zafiyet devletindir. Teknolojisiyle böbürlendiğimiz, gücüyle övündüğümüz askerindir aynı zamanda.
TÜBİTAK'ındır, ASELSAN'ındır, ne bileyim herkesindir...
Düşen bir helikopter ve beş can... En aç beş cep telefonu, telsiz.
Siz büyük düşüne durun.
Önceki yazımda da belirttiğim gibi bundan sonra ancak düşüncede büyük olabilirsiniz. Gerçekte kimin ne kadar küçük olduğu herkes gördü çünkü.
Siz büyük düşüne durun.
Büyük Birlikler kurup BOP'un eş başkanı değil tek başkanı olun, AB'ye girdiğinizi düşünün, ABD gibi dünyaya hükmettiğinizi, cüzdanınızın sürekli şişkin olduğunu, asgari ücretin 450 TL değil de 4500 TL olduğunu...
Sultan Süleyman olduğunuzu düşünün ya da son Osmanlı Padişahı...
Hatta ikinci Atatürk olduğunuzu...
Oğlunuzun gemicikleri değil, devasa gemi filoları olduğunu, yüzde 47 değil yüzde 99 oy aldığınızı düşünün.
Düşünün, düşünün.
Çünkü, bundan sonra ancak düşünerek bunlara sahip olabilirsiniz.
Çünkü, büyüklüğünüz Maraş'ın dağlarındaki karlar gibi eriyor...
Çünkü, en azından Büyük Birlikçiler artık Büyük düşünmüyor.
Ama siz düşünmeye devam edin.
Ama yeter artık;
Üç gündür bulamadığınız canların üzerinden siyaset yapmayın.
Bu kadar küçük düşmeyin.
Not: Son iki satır tüm siyasetçileri hedeflemektedir.