Bayraklı kapışması
Yazar: Ümit Yaldız
Başbakan'ın çadır ziyaretinden sonra İzmir seçiminin ağırlık merkezinin Bayraklı olduğu ortaya çıktı.
Siyaseti Konak'ta yapıp, ikametleri de aynı ilçede olan, inşaatları dışında Bayraklı ile ilgileri olmayan Selim Gökdemir-Murat Akdemir ikilisinin neden paraşütlü atama yöntemiyle Bayraklı'ya gönderildiklerini anlamaya çalışıyordum.
Bu ilginç atamayı Kanal 35'teki Mehmet Tekelioğlu ortaklığına bağlamıştım. Ama yanıldığımı anladım.
Evet, Gökdemir'in Bayraklı'ya atanmasında parti içinde Abdullah Gül ekibi olarak tanımlanan Tekelioğlu-Taha Aksoy etkisi olmakla beraber, başka faktörler de vardı.
Başbakan Çadır'da söylediği "Selim Gökdemir'i özel olarak görevlendirdim" sözleri de diğer faktörlerin tamamını özetliyordu.
Bu "Özel görevin" ne olduğunu bir önceki yazıda anlattım. Bence Büyükşehir'den umudunu kesen ya da bilerek çekilen Başbakan, uzun vadede İzmir'i alma planını kentin göbeğindeki değişimin en fazla yaşanacağı Bayraklı'dan başlatmak istiyordu.
Gökdelen bölgesinde gökdelen müteahhidi bir başkan ve onun taşeronlarından oluşan bir yapıyla değişimin daha hızlı olacağını düşünüyor olabilirdi Başbakan.
Kurulan çadırla Kızılay çadırı arasındaki ilginç bağı bilmediği için de beş yıl sonranın Büyükşehir adayını şimdiden ilan etmiş sayılabilirdi.
Zaten Gökdemir'in çıkışı Büyükşehir içindi. "Bayraklı'da piş, Büyükşehir'e düş" planını kabul etti belki de.
Ama Başbakan'ın "çadır"a gelip planını açık etmesi İzmir'de büyük bir rüzgâr yakalayan, partisinin yelkenini şişiren Aziz Başkan'ın da dikkatinden kaçmıyordu.
Ve Aziz Kocaoğlu beş yıl sonranın da hesabını yaparak, değişimin altyapısını oluşturduğu Bayraklı'da Gökdemir'i istemiyor, bir anlamda Başbakan'a ilk kez meydan okuyordu.
Geçtiğimiz Pazar Bayraklı'da tam gün mesai yapan, varoşlar, sırtlar ayrımı yapmadan sokak sokak dolaşan Kocaoğlu, ilk kez üslubunun dışına çıkıp, Gökdemir hakkında elindeki dosyalardan söz ediyor ve "Bu adama oy vermeyin" çağrısı yapıyordu.
İki gün sonra yeniden Bayraklı sınırlarında uzun bir mesaiye çıktı Başkan Kocaoğlu.
Ve Büyükşehir Meclisi'nde yaşanan Gökdemir-Kocaoğlu tartışması da tam bu gelişmelerle paralellik arz ediyordu.
Kocaoğlu'nun Bayraklı Sevgi Yolu'nu tıka basa doldurup, Gökdemir'e yüklendiği sırada, Gökdemir de arka sokaklarda topladığı gruplarla Kocaoğlu'nu topa tutuyordu.
Yani anlayacağınız. Bayraklı, AKP ile CHP'nin ya da Başbakan ile Aziz Başkan'ın cephe savaşının en yoğun yaşandığı, süngülerin bile takıldığı bir seçim bölgesi oldu bir anda. Ve kalan sürede de Bayraklı İzmir seçiminin ağırlık merkezi olmaya devam edecek.
Rakiplerine bile sarılan, seçim bürolarını ziyaret edip başarı dileyecek kadar siyasi centilmenlikten taviz vermeyen Aziz Başkan, ne oldu da bir anda bu derece sertleşti.
İlk kez bir rakip aday için "Elimde dosyaları var. Ben başkan olduğum sürece bu dosyalar geçmeyecek. Bu adama oy vermeyin. Sonra pişman olursunuz" türünden çağrı yapma gereği duydu?
Anlaşılan bu basit bir siyasi çatışmanın ötesinde bir şey. Ve tartışma bu sertlikte devam ederse herkes dosyaları orta yere dökmeye başlayacak.
Bayraklı'ya önem veren ve son dönemde epey mesai harcayan Kocaoğlu için bir o kadar önemli ilçe de Bornova. Prof. Kamil Sındır'a her fırsatta destek veren Kocaoğlu, kendi ilçesi Bornova'yı siyasi namus kabul ettiğini her fırsatta yineliyor.
Yani Bornova-Bayraklı hattı, AKP-CHP çatışmasının en yoğun yaşanacağı bölge.
Ya diÄŸerleri...
Konak'ta Hakan Tartan hedefini açıkladı. Yüzde 60.
Karşıyaka'da Cevat Durak'ın hedefi de en az yüzde 60.
Çiğli'de CHP'nin sıkıntısı epey büyük. Başkan Ensari Bulut, aday adayları tarafından yalnız bırakılmış durumda.
Hatta Kemal Anadol'un Çiğli'de kendi partilileri tarafından tartaklandığı iddia ediliyor.
Örgüt tarafından yalnız bırakılan Başkan Bulut tek başına gövde gösterisi yapmaya devam etse de rakibi Ömür Kabak da ciddi yol kat etmiş görünüyor.
Çiğli'de nefes nefese bir seçim yaşanacak anlaşılan.
Buca'da Ercan Tatı rahat görünse de Beytullah Selman'la son ana kadar ciddi bir rekabet yaşayacaktır.
Tabii ki burada koltuğuna iade edilen Cemil Şeboy'un kime destek verdiği de önemli. Şeboy'un yaşadıklarından sonra partisiyle arasında kırılganlık oluşmuş olabilir. Eğer Şeboy, AKP adayını işaret etmezse Tatı'ya zafer yolunu açmış olur.
Balçova, Narlıdere ve Güzelbahçe'de CHP üstünlüğünü koruyacaktır.
En çatışmalı bölgelerden birisinin Aliağa olacağını düşünüyorum. Başkan Tansu Kaya yarışta iddialı. Ama rakibi Turgut Oğuz da bir o kadar iddialı. Kıl payı biri başkan olacaktır.
Torbalı'da AKP adayı Atila Kaya'yı daha şanslı görüyorum.
Gaziemir de nefes nefese yarış var.
Kemalpaşa'da AKP'nin işi zor. Başbakan'ın son Kemalpaşa ziyareti de Bayraklı'da olduğu gibi adaya omuz atma ziyaretini bu çerçevede anlamak lazım.
Seferihisar'da seçim Anavatan Adayı Başkan Hamit Nişancı'nındır. Urla ortada, Çeşme de bence ortada.
Åžimdilik bu kadar...