Son bir aya girilirken 29 Mart'taki büyük yarışın aktörleri güçlerini meydanlara yansıtmaya başladı. CHP uzun süren aday ve liste kavgalarından sonra kendine dönüyor. Konak'ta Kemal Karataş'ın halledilmesinden sonra monte edilen Hakan Tartan bana göre son derece yerinde bir isim.

Evet. Muzaffer Tunçağ da diğer adaylar da bu görevi layıkıyla yapabilirdi ama Tartan, biraz da ihmal edilen göçmen tabanına mesaj vermek adına en doğru aday oldu. Hele ki Cemil Şeboy gibi bu kesime mal olmuş bir ismin yokluğunda Boşnak Tartan Konak'ta çok akıllıca bir tercih. Ahmet Sarışın'ın kaderi sanıyorum bu. 1999'da Hürriyet Yazarı Erdal İzgi'ye karşı seçim kaybetti, şimdi de aynı gazetenin Ege Bölge Temsilcisi Hakan Tartan ve İzgi'yle aynı anda yarışacak.
İşi hiç de kolay sayılmaz.

DSP rozetiyle iki dönem İzmir'i temsil etmiş, CHP'nin kurucusu, bakanlık yapmış, Alevilerin damadı, göçmenlerin çocuğu Tartan'ı açıklayacak Baykal, İzmir'deki sinerjiyi katladı bence.
Adaylık sürecinde yaptığı onlarca hatayı bir hamlede yok etmeyi başardı.

***

Öte yandan saha çalışmalarında Aziz Kocaoğlu'nun performansına 10 üzerinden 10 veriyorum. Son derece kendinden ve seçmeninden emin bir tavırla İzmir'in avukatı olarak konuşuyor Başkan Kocaoğlu.

AKP iktidarına karşı beş yıllık suskunluğunun intikamını alırcasına içini döküyor meydanlara. Ve nereye gitse mitingi andıran görüntülerle karşılanıyor, sloganlardan, alkış tufanından konuşamıyor adeta.

Seferihisar, Karabağlar, Gaziemir, Bayraklı, Karşıyaka, Bornova fark etmiyor onun için. Nereye gitse doğal mitingi andıran görüntüler, binlerce vatandaş, avuçları kızarıncaya kadar alkışlıyor, adeta bağırlarına basıyor başkanını. Ve tahmin edildiği gibi Kocaoğlu AKP'nin korkulu rüyası olmayı başarıyor.

Açıklanan ilk ankette bile hedefi olan yüzde 51'e çok yaklaşmış görünüyor.

AKP adayı Taha Aksoy'a gelince; Bence kendini aday gösterenleri hayal kırıklığına uğrattı. İlçelerde sen-ben-bizimoğlandan müteşekkil, gayet heyecansız toplantılar, basit eleştirilerden öteye gidemeyen söylemler AKP'nin kadrolu adayı Taha Aksoy'un topluma sinerji vermesini önlüyor.

Yaşanan ağır ekonomik kriz ve İzmir'in öteden beri gelen demokratlığını da katınca Aksoy, çoğumuz için basit bir filmin ikinci kez izlenmesinden başka bir şey ifade etmiyor ne yazık ki.

***

MHP'ye gelince; Müsavat Dervişoğlu'nun birkaç ay önce "Ağabeyim" dediği Başkan Kocaoğlu'na yönelik eleştirileri dikkatimi çekiyor doğrusu. Anlaşılan 29 Mart hesaplaşması abi-kardeş ilişkilerini biraz zedeleyecek. Ama siyasette bu dönemlerde olur böyle şeyler.

Ama MHP'nin bu seçimde kendisinden beklenenin ötesinde bir başarıya ulaşacağı kesin. Özellikle de Bornova-Bayraklı gibi ilçelerdeki adayları son derece başarılı. Bornova'da Galip Çukurlu Çamdibi, Altındağ gibi göçmen ağırlık bölgenin adeta prensi. Bayraklı'da da Mehmet Toptaş'a yönelen destek gözle görünür şekilde her geçen gün artıyor.

***

Birkaç cümle de Kemal Karataş'a etmek istiyorum. Gerçi düşene vurmak adetim değildir ama, Karataş vakası Türk siyaseti için ders kitaplarına girecek örnekler oluşturuyor.
Hem il baÅŸkanı olayım, hem gizli Konak adayı, hem ilçe adaylarını belirleyeyim hem de meclis üyelerini…
Bir koltukta 4, hatta 5 karpuz… "Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olunma hali budur" der ve geçerim. Ama asla ve asla onun yaÅŸadıklarını yaÅŸamak istemem. Allah sabır ve kolaylık versin.