Zil takıp oynamak!
Yazar: Barış Kudar
Resmi verilere göre işsizler ordusuna bir yılda katılanların sayısı 935 bini bulmuş durumda. Bunun artarak süreceği konusunda yoğun bir görüş birliği var...
Ancak ne yazık ki Türkiye'yi yönetenlerin(!) böyle bir endişeleri yok. Onlara göre gayet normal bir şey çünkü...
Küresel kriz var!.. (Hani bizi teğet geçen şey)
Amerika'da da, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde de var...
Bunları ben söylemiyorum. Sayın Recep Tayyip Erdoğan söylüyor hem de bakın nasıl söylüyor:
"Şimdi diyorlar ki 'işsizlik'. Doğru, ama değerli kardeşlerim şunu unutmayın; Bugün Amerika'da da bir işsizlik var, gelişmiş ülke. Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde de işsizlik var. Bunlarda işsizlik var, 3-4 puan artmış durumda. Bizde şurada 1,5 puan arttı diye kıyamet koparıyorlar. 'Daha da artacak' diyorlar, yani zil takıp oynayacaklar. Diyorum ki tedbiriniz de varsa söyleyin, ha yok. Yani bir tedbirinizi var mı, öneriniz var mı söyleyin; yok. Kaldı ki Türkiye değişiyor."
Sayın Başbakan'a göre; bizi hamdolsun teğet geçen küresel kriz şurada işsizlik oranını yüzde 1.5 puan arttırmış...
Yani ne var bunda?..
Bunu görenler hemen kıyameti koparmışlar... Hem de "Daha da artacak" diyorlarmış... Daha da artarsa "Zil takıp oynayacaklarmış"...
Sayın Başbakan, ardından da ekliyor:
"Diyorum ki tedbiriniz de varsa söyleyin, ha yok. Yani bir tedbirinizi var mı, öneriniz var mı söyleyin; yok. Kaldı ki Türkiye değişiyor."
Sayın Başbakan tedbirleri kendisi yerine muhalefetin aldığını var sayıyor herhalde...
Sayın Başbakan Uluslararası Para Fonu (IMF) ve diğer uluslararası kuruluşların "Küresel krize önlem anlamayan tek ülke Türkiye" saptamasını doğrularcasına herhangi bir girişimde bulunmamasının nedenini de böyle açıklıyor olsa gerek...
Bakınız hükümetten umudunu kesenler ne yapıyor. Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre;
Kriz ile birlikte işsizlik ve kredi sigortalarına talep patlaması yaşanırken, daha önce sigorta yaptırmış olup da işsiz kalanlar sigortadan yararlanmaya da başladı. Türkiye'de son bir yıldır tanınmaya başlayan bireysel kredi ürünleri adı altındaki işsizlik sigortası, kredi kart sigortası ve kredi sigortası ürünleri bir taraftan krizin derinleşmesi, diğer taraftan da işsizliğin artması nedeniyle tüketiciler tarafından en çok tercih edilen sigorta ürünü haline geldi.
Gördüğünüz gibi küresel krize karşı önlem almayan hükümetin işsizlik oranındaki büyük artış karşısında sergilediği tutum ortadayken benim gözünü sevdiğim halkım kendi çıkış yollarını üretiyor...
Aslında Sayın Başbakan'a hak vermek lazım!..
Åžimdi o yerel seçimlerle meÅŸgul. O nedenle ne IMF ile anlaÅŸma, ne küresel krize önlem, ne iÅŸsizliÄŸin önlenmesi önemli deÄŸil. Nasıl olsa kendisi yerel seçim propaganda gezilerine devletin tüm olanaklarını kullanarak çıkıyor... BaÅŸbakanlık uçağı, helikopteri ve araçlarıyla gezilere çıkıyor. AKP de, ErdoÄŸan'ın gezilerini, "BaÅŸbakan gittiÄŸi illerde hem miting, hem açılış gerçekleÅŸtiriyor. Seçime 10 gün kalaya kadar da bunu yapabilir" diye savunuyor.Â
Ne güzel memleket değil mi? Yüz binler işsiz kalıyor, bir o kadarı da işsiz kalmanın eşiğinde, kapanan işyerleri her geçen gün artıyormuş ne gam...
Başbakanımız açılışlarla mitingleri birleştirdi mi tamamdır. İşsiz kalan, fabrika kapatanların ödedikleri vergilerle mitinglerini yapıveriyor...
Sonra da ne diyor:
"İşsizlik 1.5 puan arttı diye kıyamet koparıyorlar..."
Ey gözünü sevdiğim halkım öyle görünüyor ki bu durumda size de işsiz kaldığınızda maalesef "Zil takıp oynamak" kalıyor...