CHP Parti Meclisi, dün toplandı ve İzmir'in sancılı listesini aynen onayladı. Ancak yanına küçük bir not düştü.
"Gerektiğinde değişiklik için yürütme kurulu yetkilidir"...
Demek ki İzmir listelerinde değişiklik beklentisi hala var. Ve de bazı aday adayları için umutlu bekleyiş YSK takviminin sonuna kadar sürecek.
CHP PM'sinin İzmir listelerine onayladığı saatlerde Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç ve ekibinin gözaltına alınması da ilginçti.
Halen tutuklu olan Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran için 13'ündeki mahkeme kararı bekleniyor.
Eğer "tutuksuz" yargılama ya da "beraat" kararı çıkarsa Güzelbahçe adayı Avkıran'dır. Aksi halde Erdal Karademir ismi gündemde.
PM'nin listeleri onayladıktan sonra aldığı "değişim için" yürütme kuruluna yetki veren karar, açıkçası benim kafamı karıştırdı.
Demek ki ilçelerde taşlar hala yerine oturmuş değil. Ya da CHP üst yönetimi Alaçatı ve Güzelbahçe gibi "zorunlu halleri" gündemine aldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Konak adayı Kemal Karataş'ı zorunlu olarak kabullenmiş durumda.
Ancak aday adayları Karataş'ın peşinde. 30 Kasım'da istifa etmesi gereken İl Başkanı Karataş'ın iki ayı aşkın hem il başkanlığını hem de adaylık yapmasının yasal olmadığı iddia ediliyor ve sanırım bu konu seçim kurulunun önüne konulacak.
Belki Kemal Karataş, dört kez il başkanlığı yapmış olmanın tecrübesiyle bu süre içinde il başkanı olarak imza atmamış olabilir.
Ancak yazı ve görsel basında "il başkanı" sıfatıyla verdiği demeçler yoruma açık. Yasa da gayet açık.
İl veya ilçe başkanları, devlet memurları bulundukları makamın gücünü adaylık sürecinde kullanamazlar.
YSK'nın örgüt yöneticilerinden 30 Kasım 2008'de istifa istemesinin nedeni bu. Yani Karataş'ın kaderi seçim kurulu hakimlerinin elinde.
Hakimler Karataş'ın iki ayı aşkın süre il başkanlığı yaptığı konusunda ikna olurlarla adaylığını düşürebilirler.
Öte yandan Bornova, Bayraklı gibi ilçelerde de aday değişikliği beklentisi sürüyor. Ancak dünkü PM toplantısında alınan kararlar sanırım bu beklentileri oldukça aza indirmiş durumda.

Deniz Baykal'ın son dakika İzmir listelerinde operasyon yaparak Karataş ve onun önerdiği 3 metropol adayını aday göstermesi, Baykal'ın klasik denge politikasıyla açıklanabilir.
Muhalif eski İl Başkanı Alaattin Yüksel'in İTO Başkanlığı'na oynadığı şu günlerde, Karataş'ın da katkısıyla Baykal, korkularına yenik düşmüş durumda. Ne korkusu olacak, tabii ki kurultay korkusu...
İTO Başkanı Yüksel, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu...

Ve birkaç not:

1-Rıfat Nalbantoğlu ve ekibini beğendim. İzmir'de hiç olmazsa seçim sürecinde aklı başında bir il yönetimi olacak.
2-Cemil Şeboy'un serbest kalmasına çok sevindim. AKP'de istenmeyen adam ilan edildikten sonra gözaltına alınmasını epey manidar bulmuştur. Ertan Avkıran da serbest kalırsa şaşırmamak gerekir. Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu da serbest kalıp, göreve iade edilmişti hatırlarsanız.
3-Bornova Eski Belediye Başkanı Cengiz Bulut, AKP'den noter kanalıyla istifa edip, bağımsız aday olarak yollara düştü. Kendisine başarı diliyorum. Yine AKP'de Büyükşehir adaylığına kadar adı geçen Abdullah Kavuk, Belediye Meclisi'nde liste başı yapılırken, ANAP Eski Milletvekili İlhan Kaya da il genel meclis üyeliğini fit oldu.
4-AKP'de AK Solcular zorda. Umre yapan Ahmet Sarışın dışında kimse adaylığa ulaşamazken, Erdal Kalkan'ın ekibi olarak tanımlanan isimlerin meclis üyeliklerinde de yok sayıldığı göze çarpıyor.
Özellikle İl Genel Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe'ye önerilen sıralama teklifleri epey komik ve seçilmekten uzak.