Biz ÅŸu ana kadar iki kere Ä°zmir DoÄŸal YaÅŸam Parkı'na gittik. Bir ilk açıldığında, ikinci ise yarıyıl tatilinde…
İlk açıldığı gün bence tüm hazırlıklar tamam değildi. Hayvanların tümü daha gelmemişti. Bir de tropikal alana girecekken elektrik kesilmişti.
Normalde oraya bence jeneratör yapmaları gerekiyor. O yüzden pek eğlenceli gelmemişti. Bir de kafeteryada ekmek bitmişti. Annem yanımızda bir şeyler getirmeseydi aç kalacaktık.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/26012009ob03.jpg)
İkinci gidişimiz ise çok eğlenceliydi.
Günlerdir yağan yağmurun ardından güneşi ilk gördüğümüz anda yola çıktık.
Bu sefer yollar boştu ama hayvanların olduğu her yer doluydu. Eksik hayvan yoktu. Tüm hayvanları görebildik. Fotoğraflarını çektik.
Giderken yanıma fotoğraf makinemi almamıştım ama o güzel yaratıkları görünce dayanamadım, babamın makinesini istedim.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/26012009ob07.jpg)
Bu sefer tropikal alana da girebildik. Acayip sıcaktı. Çok fazla nem vardı. Ama çooook güzeldi.
Orası bana çok deÄŸiÅŸik ve garip geldi. Bir bölümde çok büyük bir kaplumbaÄŸa vardı. Yanında da farklı cinsten küçük kaplumbaÄŸalar…
Büyük kaplumbağa küçük kaplumbağaların üstünden geçiyor, kabuklarından ısırmaya çalışıyordu. Rengarenk orkide çiçekleri de çok güzeldi. Ama bir kadın onları köklemeye çalışmış. Görevliler uyardı hemen.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/26012009ob01.jpg)
Beyaz kuğular da güzeldi; kalp şeklini alıyorlardı. Aynı gölette siyah kuğular da vardı. Onlar da çok güzel görünüyorlardı.
Çocuklar için özel yapılan bölümde kaplumbağalar ile tavşanları aynı bölüme koymuşlar. Kaplumbağanın tembel tavşanı yarışta geçtiği masaldaki gibi olmuş.
Zürafa Efe'ye ise arkadaş gelmiş: Zarife. Ama onu göremedik. Efe de sürekli arkadaki bölüme bakıyordu. Acaba orada mı diye düşündüm.
Kültürpark'tayken birçok kez gördüğüm Pak Bahadur'un mezarını da ziyaret ettik. Winner ve Begümcan'ın karşısında ona mezar yapmışlar, çiçeklerle süslemişler. Çok güzel olmuş. Keşke o da burada yaşayabilseydi!
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/26012009ob04.jpg)
Dikkatimi çeken bir başka şey de yırtıcı kuşların olduğu bölümdeydi. Çevreye ve ormanlara verilen zarar nedeniyle yaşamları tehdit altındaymış, yok olabilirlermiş.
Bu yazıyı okurken şahinin birisi fotoğrafını çeken babama saldırmaya kalkıştı. Biz o sırada babamın telefonunu çaldırıyorduk. Telefonu kurbağa gibi ses çıkarıyor. Acaba babamı kurbağa mı sandı yoksa fotoğrafının çekilmesini mi istemiyordu anlayamadım.
Gezerken parkın müdürüyle karşılaştık. Babam tanıyormuş onu. Akülü arabayla geziyordu. Babam, "Böyle bir makam arabamız olamadı" diye espri yaptı. Bence çok güzeldi.
![](http://www.kentyasam.com.tr/Konuk/26012009ob08.jpg)
Çıkışta yemek yedik. Bu sefer ekmek de vardı. Akşama doğru biz çıkarken kapıda uzun bir kuyruk vardı. Herhalde saat 17.00'de kapandığını bilmiyorlar diye düşündük.
Zaten bulutlar da üstümüze gelmeye başlamıştı. Biz şanslıydık. Tatilimin ilk gezisinde çok eğlenmiştim.