Ve Şeboy, DP Büyükşehir adayı
Yazar: Ümit Yaldız
AKP'de Taha Aksoy'un aday yapılmasının ardından 15 yıl yönettiği Buca'ya dönmesi istenen Cemil Şeboy, kendisine yakışanı yaptı ve aday olmayacağını partisine iletti.
Buca'ya aday olmayacağını daha önce açıklayan Şeboy, sözünün eri bir siyasetçi olduğunu kanıtladı. Peki Şeboy ne yapacak?
Hiçbir şey olmamış gibi bir kenara çekilip, uzun bir dünya turuna çıkıp yerinde oturacak mı?
Yoksa Bursa Belediye Başkanı Hikmet Şahin gibi isyan edip DP'den aday olmayı mı tercih edecek? Bence ikincisi.
Evet. Dün akşam saatlerinde aldığım bilgiye göre Şeboy DP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı teklifini kabul etti.
İzmir'i gökdelenlerin üst katlarından dizayn eden, halkın iradesine saygı göstermeyen, teşkilatın talebini görmezden gelip, temcit pilavı gibi aynı isimleri tüm boş koltuklara oturtmaya çalışanlara bu gelişme iyi bir ders olsun.
Anketlerin gösterdiği isim Şeboy'du. Tüm ilçelerde en az yüzde 5 kişisel oyu vardı. AKP'li seçmenin gönlündeki isim oydu. Yaklaşık iki bin teşkilat yöneticisinin katıldığı "Temayül" yoklamasında da Şeboy çıkmıştı.
Ancak birileri onu bu göreve layık görmüyordu. Dahası Buca'yı CHP'ye kaptırmama vazifesi ona verilmişti. Son beş ayda onlarca bakanlık müfettişi belediyeyi didik didik etmiş, adeta aday olmasının önüne geçmek için her şey yapılmıştı.
Neden mi?
Çünkü Åžeboy, cemaatlerin, milli görüşçülerin kontrol edemeyeceÄŸi kadar güçlü irade sahibi Ä°zmirli bir belediye baÅŸkanıydı. Rakısına su katmadan uluorta içerdi…
Sırf bu bile onu silmek için yeterliydi birilerine göre.
Onlara göre Şeboy, AKP'nin Buca'yı almak için kullandığı basit bir araçtı. Ama O, bu kez araç olmayı kabul etmedi. Kendine yakışanı yaptı ve Demokrat Parti'den aylar öncesinden yapılan teklife "evet" dedi.
Başarı diliyorum.
***
Ve benzer isyan hareketlerini Bayraklı başta olmak üzere birçok ilçede bekliyorum. Artık birilerinin pişirdiği aşa emek sarf etmeden el koyma dönemi sona ermeli.
Yani sırtlan siyaseti bitirilmeli.
Şimdi Selim Gökdemir denen gökdelen müteahhidinin hiçbir şey yapmadan (Pardon, Cumhurbaşkanının eniştesi olan milletvekiliyle ortak televizyon kurmak dışında) Bayraklı adayı yapılması hangi demokrasiye sığıyor ve hangi adalet anlayışıyla bağdaşıyor.
Biri bana anlatsın. Altı ay öncesinden yola çıkan, gecesini gündüzüne katıp, emeğini, parasını harcayan, ailesiyle geçireceği vaktini seçmeniyle geçirip, (Hani Başbakan'ın çok önem verdiği) anketlerden çıkarak demokrasiye teslim olan Ali Aslan, Mikail Bilici, Kerem Ali Sürekli gibi siyasetçiler ne yapsın?
Kime isyan etsin?
Yoksa yüksek katlı binaların yüksek katlarında yapılan hesaplara boyun eğip, üç maymun siyasetine devam mı etsinler?
Evet. AKP demokrasiden ve halktan iyiden iyiye uzaklaşıyor. Ama unutulmamalıdır ki halktan uzaklaşandan halk da uzaklaşır. Uzaklaşmalıdır da.
***
Şeboy'un adaylığı ile İzmir yarışı farklı bir boyut kazanacaktır. Rumeli göçmeni kimliği ile öne çıkan Şeboy, ölüm döşeğindeki DP'ye can suyu olur. GP başta olmak üzere merkez sağın oyunun Şeboy'a yönelmesi beklenebilir.
Şeboy hem AKP'den hem de CHP'den oy alacak özellikte bir siyasetçi.
Ve İzmir'deki ikili (dual) siyaset mantığı Şeboy'un da devreye girmesiyle sona erecektir. Yani ya AKP ya CHP anlayışında ciddi bir sapma bekliyorum. Bu sapma da MHP'nin oylarına da yansıyabilir.
Yani seçmen AKP ve CHP arasında tercih yapmaktan ziyade adayların özelliklerine yönelecektir.
Yarış partilerden çok Aziz Kocaoğlu, Taha Aksoy, Cemil Şeboy ve Müsavat Dervişoğlu arasında geçecektir.
İzmir seçimleri benim için şimdi anlam kazandı ve gerçek bir yarışa döndü.
Åžimdi iyi olan kazanacak.
Favorim tabi ki CHP ve Aziz Kocaoğlu. Ama yarış birilerinin dediği gibi yüzde 50'leri bulmaz artık. Özellikle AKP'nin yüzde 30'u geçme hayali Şeboy'un adaylığıyla tamamen suya düşmüştür. Kendilerine "geçmiş olsun" dileklerimi sunuyorum.