Dağ fare mi doğurdu?
Yazar: Ümit Yaldız
Yerel seçimlerin başkenti olacağı varsayılan İzmir'de AKP'nin Taha Aksoy gibi denenmiş bir isimle yola devam kararı, kentte "Dağ fare doğurdu" olarak nitelendi.
Bu tanımlamayı pek çok AKP'liden bile duymak mümkün.
CHP'lilerin korkusu AKP'nin göçmen ya da kadın adayla çıkmasıydı. Aksoy'un adaylığıyla rahat bir nefes aldılar.
Taha Aksoy'un teşkilatı gazlamak ve zaten çoğunluğu AKP'li olan Erzurumlular'ı harekete geçirmek dışında işe yaramayacağını söyleyenlere de rastlamak mümkün.
Örneğin pek çok AKP'liye göre "denenmiş" Aksoy'un yerine göçmen Şeboy ya da Prof. Nükhet Hotar Göksel gösterilse parti daha iddialı olurdu.
Onlara göre Aksoy, sürekli aday yapılan, seçimden seçime ortaya çıkan, iki yıldır TBMM'de dişe dokunur hiçbir İzmir projesine imza atmayan, UNIVERSIADE'in başına bile kasıtlı getirilen bir isim.
Aksoy'a o kadar da haksızlık yapılmaması gerektiğini düşünüyorum.
AKP'nin Taha Aksoy gibi başarılı bir özgeçmişe sahip ve de devlet ciddiyetini yansıtan imajıyla farklı amaçlar peşinde koştuğunu düşünüyorum. En önemlisi de dürüst başkan Aziz Kocaoğlu'na karşı dürüstlüğünden şüphe duyulmayan bir adayla yola çıkma stratejisi...
Bu yabana atılacak bir hamle değildir.
Tabii ki teşkilatının ve kamuoyunun hayal kırıklığında Aksoy'un kendisinden çok partinin yetkili ağızlarından aylardır mütemadiyen yapılan "İzmir için sürpriz bir adayımız var" açıklamasının rol oynadığı açık.
Yani dağ fare doğurduysa bu Başbakan'a yakın isimlerin yaptığı açıklamalar yüzünden.
***
Ancak AKP kulislerinde kesinleştiği iddia edilen adaylara şöyle bir göz atarsak, şimdiden bazı tespitler yapmamız mümkün.
Öncelikle AKP'nin görmezden geldikleriyle başlayalım.
Şeboy ve Giritli Mustafa Seyhan dışında Rumeli göçmeni yok.
Doğu ve güneydoğulu yok.
Alevi yok.
En önemlisi de "kadının" adı bile yok. Gençler deseniz "hiç yok".
Sosyal demokratlar mı?
Umre'ye gittikten sonra İsmail Katmerci ile Hakkı Kırdı'nın Hatay'daki kahvesinde tavla oynamayı öğrenen Ahmet Sarışın dışında yok.
Sanıyorum Sarışın'a son dakika sürprizi hazırlanıyor. Her an adaylığı iptal noktasına gelebilir.
***
O yok bu yok. Peki kim var öyleyse?
Bol miktarda MÜSİAD üyesi, Fethullah Hoca cemaatine mensup aday var.
Bir miktar da MHP kökenliyi saymalıyız.
Teşkilatın emekçilerinden ise Torbalı'da Atila Kaya, Çiğli'de Ömür Kabak'ın adaylığı sevindirici.
Ha, birkaç noktada eski merkez sağcıyı da unutmayalım. Özellikle Balçova ve Gaziemir'de.
Ve de bol miktarda Abdullah Gül grubundan isim.
Adaylık sürecinde tavrı merak edilen İl Başkanı Aydın Şengül'e gelince;
Şengül'ün tavrı ve tercihleri 29 Mart'tan çok Mayıs 2009'daki il kongresine dönük olduğu düşünülüyor. Listelerin oluşumunda Mehmet Tekelioğlu ve Taha Aksoy'la girdiği uyum
göz yaşartıcı cinstendi. Tabii ki Nükhet Hotar Göksel'le de iyi paslaştı.
Özellikle Bayraklı'da siyasi hayatını borçlu olduğu Ali Aşlık ve bu süreçte destek verdiği Kerem Ali Sürekli'nin birlikte halledilmesine koyduğu katkı, Şengül'ün niyetini yeterince açık ediyordu.
Tabii ki potansiyel adaylardan Ömür Kabak'ın Çiğli'den aday yapılması, yine potansiyel adaylardan Rahmi Taştan'ın birkaç ay önceki Kemalpaşa kongresindeki "hallini" de sayarsak Şengül, Mart'ta ne olursa olsun Mayıs'ı garantilediğini söyleyebiliriz.
Hadi bakalım hayırlısı...
***
Peki CHP'de neler mi oluyor?
Deniz Baykal, bazı belediye başkanlarını Ankara'ya çağırıp bizzat görüşüyor. Bunlardan biri Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ.
Aday gösterilmeyeceği konuşulsa da bu ziyaretten Tunçağ'ın mutlu döndüğü belirtiliyor.
Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde de Baykal'ın konuğu Aziz Kocaoğlu'ydu. Sanıyorum ilçe adaylarının netleşmesi aşamasında görüş alışverişinde bulunuyorlar.
Başkan Kocaoğlu'nun ilçelerde aday çıkarmaktan çok aday adayları arasındaki olmazsa olmazlarını söylemesi bekleniyor.
Sanıyorum 1 numaralı olmazsa olmazı da Konak için önüne konulması halinde Kemal Karataş olacaktır.