Baykal "teğet" geçti
Yazar: Ümit Yaldız
CHP Lideri Deniz Baykal'ın önceki gün "çok gizli" Çeşme zirvesinden sonra dün İzmir adayını açıklaması bekleniyordu.
"Bekleniyordu" diyorum çünkü başta Kocaoğlu'nun kendisi olmak üzere önemli bir kesim bu beklenti içindeydi.
Ben ise;
27 Aralık'ta olacakları, üç hafta önce Sasalı Doğal Yaşam Parkı açılışı sonrasında öngörmüş, hatta kaleme de almıştım.
İzmir gibi seçimin başkenti olacak bir yerde Baykal gibi yılların tecrübesi bir siyasetçi acemice davranıp adayını erken açıklamaz. Sasalı açılışı sırasında en büyük engel 21 Aralık'taki tüzük kurultayı idi. Hatırlarsanız, Sasalı açılışında alanda toplanan birlerce kişinin "Açıkla" baskısına CHP lideri biraz sert çıkmış, Baykal'ın satır aralarından anlaşılacak mesajları Kocaoğlu'nun koltuğunu isteyen rakiplerinin yüreğine bir miktar su serpmişti.
***
CHP Lideri Baykal'ın Cuma günü gizlice İzmir'e gelip Çeşme'de bir otele kapanıp partisinin milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla yaptığı zirveyi iyi okumak gerekiyor.
Dün de altını çizdiğim gibi Baykal'ın bu ani ziyareti kafasındaki adayı partinin seçilmişlerine dikte edip, nabzı ayarlamak bir anlamda gaz almaktı.
Baykal'ın kafasında Başkan Aziz Kocaoğlu'nun olduğu dünkü açılışlardan da ortaya çıktı. Baykal, avını yakalamış kedi edasındaydı dün. Ancak bu avın keyfini çıkarmayı da ihmal etmedi.
Başkan Kocaoğlu'nu neredeyde boyuna posuna varıncaya kadar tarif etti, hatta bana göre adının baş harfini bile verdi. Ama açıklamadı.
İzmir'e dürüst başkan istiyoruz, efendi, hizmeti adaletli götürecek, ayrım yapmayacak...
Zaten "Dürüst başkan" kelimesi Kocaoğlu'nu tarif etmeye yetiyordu.
Herkeste olması gereken bir haslet olan dürüstlüğün Kocaoğlu ile bütünleşmiş bir sıfat olduğunu bu kentte bilmeyen kalmadı.
"İzmir dürüst başkanı destekliyor" kampanyaları da bu sürece ciddi katkı koydu.
Uzun lafın kısası Baykal dün adayı politikadaki moda tabirle "teğet" geçti. Ama ağzındaki baklayı herkes gördü.
CHP İzmir'de Başkan Aziz Kocaoğlu'yla yola devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Açıklamanın neden yapılmadığına gelince;
Öncelikle CHP'nin 30 Kasım'a kadar adaylık başvurusu aldığını hatırlatmak isterim. Baykal, aday adaylarına saygısızlık yapmamak adına başvuru süresi bitmeden aday açıklamak istemiyor.
Öte yandan Baykal, İzmir gibi seçimin kritik olduğu bir kentte adayını ne kadar geç açıklarsa rakibi AKP'nin çalışma alanını, zamanını daralttığını bilecek kadar kurttur.
Ve de daha da önemlisi,
Baykal'ın Kocaoğlu'nu açıklaması halinde, AKP'nin adı son ana kadar CHP ile anılmış bir iki isme teklif götürme ihtimalini de yabana atmamak lazım.
Örneğin daha önce çok ilgilendikleri Hakan Tartan'a.
CHP'den Kocaoğlu'nun gösterilmesi halinde AKP'nin yeniden Tartan'ın kapısını çalmayacağını garanti edemem.
Tartan'ın bu teklife nasıl yanıt vereceğini ise hiç tahmin edemem. O nedenle Baykal öncelikle potansiyel adaylarının nabzını iyice düşürüp, rakibe kaptırmadan süreci hasarsız atlatmak istiyor. Bu AKP değil DSP ve diğerleri de olabilir...
Bu son derece net.
Dünkü açılışlarda dikkatimi çeken tek şey, fotoğraflara da yansıyan yüz ifadeleriydi. Başkan Kocaoğlu'na AKP İl Başkanı Aydın Şengül'den fazla muhalefet yapan Kemal Karataş ve bazı potansiyel adayların bugün gazetelere yansıyan fotoğraflardaki yüz ifadelerine iyice bakmanızı öneririm.
Not: Kocaoğlu'nun yanı sıra ilçelerde de fotoğraf netleşmeye başladı. Mevcut başkanların önemli bölümünün en iddialı potansiyel adaylar kadar şansı var. Hatta Karşıyaka, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Menemen'in garanti olduğunu söyleyebilirim.