Baykal'ın gizli Çeşme zirvesi 2008-12-26 00:00:00
Baykal'ın gizli Çeşme zirvesi
Yazar: Ümit Yaldız
CHP İzmir'de hareketli günler, saatler, dakikalar yaşanıyor. Beklenti, tüzük Kurultay'ından sonra İzmir adayının bazı ilçelerle birlikte açıklanacağı yönündeydi.
Genel merkezde oluşan, "yolsuzluğa bulaşmamak ve de seçimi kazanabilme" ön koşuluyla mevcut başkanların korunacağı eğilimi İzmir'de Kocaoğlu ve bazı metropol ilçe belediye başkanlarının elini güçlendiriyordu.
Örgütün "çoğunluğu adaylık bekleyen" yönetici yapısının üç aylık karşı duruşu bile bu eğilimden sonra ciddi anlamda erozyona uğramış, Kocaoğlu beklentisi bu yapıda da kendini göstermişti.
"Asla olmaz" diyenler bile "Şansı yüksek" demeye başlamıştı. Ve de Kocaoğlu'nun 27 Aralık Cumartesi gününde yapacağı dört önemli açılış için Baykal'ı İzmir'e davet etmesi, Baykal'ın 21 Aralık'taki kurultay sabahı Kocaoğlu'nu Ankara'daki evinde ağırlayıp daveti kabul etmesi, İzmir adayının bu tarihte açıklanabileceğini işaret ediyordu.
Ve büyük gün geldi, çattı.
***
Deniz Baykal (sağlam kaynaklarıma göre) resmi programının aksine İzmir'e 26 Aralık Cuma sabahı, yani bu yazının kaleme alınışından saatler önce geldi. Ve de doğruca Çeşme'deki otele demir attı.
İzmir milletvekilleri tek tek aranarak Cuma günü İzmir'de olmaları istendi. Genel Sekreter Önder Sav'ın da aynı gün İzmir'de olacağı açıklanmışsa da İzmir örgütündeki sorunlar (İl yönetiminin düşüp düşmediğinin bile belli olmaması gibi nedenlerle) Sav, ani ziyaretini iptal etti. Ancak Baykal, sabah saatlerinde gizlice İzmir'e gelerek, kentte gizli bir dizi görüşmelere imza attı.
Milletvekilleri ve İl Başkanı başta olmak üzere birçok isimden İzmir raporu aldı. Çeşme'deki gizli toplantıda Baykal'ın amacı iddiaya göre Cumartesi günü adayı açıklamaktı. Baykal, örgüt yapısının ve milletvekillerinin karşı duruşuna rağmen bugün İzmir adayını açıklayabilir.
Ya da AKP'nin hamlesini geciktirmek için bu işi Ocak ortalarına hatta YSK takviminin son gününe bırakma kararı da alabilir. Bu toplantıdan metropolde adaylığı düşünülen mevcut belediye başkanlarının bazıları hakkında da son karar çıkabilir.
O nedenle Çeşme'deki gizli zirve son derece önemli. Son 10 günde canlı yayınlarda, yazılı basına verdiği demeçlerde İzmir adayının Kocaoğlu olacağına yönelik ciddi sinyaller vererek örgütteki karşı duruşu törpüleyen CHP Lideri, siyasi namusu sayılabilecek İzmir'de "dere geçerken at değiştirilmeyeceği" şeklinde özetlenebilecek kanaatini İzmir yapısına dikte edebilir.
Ancak, Baykal'ın görüştüğü vekillerden ikisinin (MYK Üyesi Susam ve PM Üyesi Baratalı) adaylık beklentisinde olduğu düşünüldüğünde zirvede Kocaoğlu'na yönelik ciddi karşı duruşun olması da yüksek ihtimal.
Yakın çevresine "İzmir'i kimseye sormayacağım" diyerek parti içi dengeleri önemsemeden en çok oyu alacak adayı göstereceğini açıklayan Baykal, yaptırdığı anketlerin sonuçlarını da (ikna için) bu toplantıda masaya koyabilir. Uzun lafın kısası, 27 Aralık Cumartesi günü itibariyle CHP'nin İzmir adayı Baykal tarafından açıklanabilir. Karşıyaka, Narlıdere, Balçova, Güzelbahçe, Menemen gibi ilçelerin mevcut başkanları da bugün resmen aday olarak açıklanabilir.
Benden söylemesi...
Genel merkezde oluşan, "yolsuzluğa bulaşmamak ve de seçimi kazanabilme" ön koşuluyla mevcut başkanların korunacağı eğilimi İzmir'de Kocaoğlu ve bazı metropol ilçe belediye başkanlarının elini güçlendiriyordu.
Örgütün "çoğunluğu adaylık bekleyen" yönetici yapısının üç aylık karşı duruşu bile bu eğilimden sonra ciddi anlamda erozyona uğramış, Kocaoğlu beklentisi bu yapıda da kendini göstermişti.
"Asla olmaz" diyenler bile "Şansı yüksek" demeye başlamıştı. Ve de Kocaoğlu'nun 27 Aralık Cumartesi gününde yapacağı dört önemli açılış için Baykal'ı İzmir'e davet etmesi, Baykal'ın 21 Aralık'taki kurultay sabahı Kocaoğlu'nu Ankara'daki evinde ağırlayıp daveti kabul etmesi, İzmir adayının bu tarihte açıklanabileceğini işaret ediyordu.
Ve büyük gün geldi, çattı.
***
Deniz Baykal (sağlam kaynaklarıma göre) resmi programının aksine İzmir'e 26 Aralık Cuma sabahı, yani bu yazının kaleme alınışından saatler önce geldi. Ve de doğruca Çeşme'deki otele demir attı.
İzmir milletvekilleri tek tek aranarak Cuma günü İzmir'de olmaları istendi. Genel Sekreter Önder Sav'ın da aynı gün İzmir'de olacağı açıklanmışsa da İzmir örgütündeki sorunlar (İl yönetiminin düşüp düşmediğinin bile belli olmaması gibi nedenlerle) Sav, ani ziyaretini iptal etti. Ancak Baykal, sabah saatlerinde gizlice İzmir'e gelerek, kentte gizli bir dizi görüşmelere imza attı.
Milletvekilleri ve İl Başkanı başta olmak üzere birçok isimden İzmir raporu aldı. Çeşme'deki gizli toplantıda Baykal'ın amacı iddiaya göre Cumartesi günü adayı açıklamaktı. Baykal, örgüt yapısının ve milletvekillerinin karşı duruşuna rağmen bugün İzmir adayını açıklayabilir.
Ya da AKP'nin hamlesini geciktirmek için bu işi Ocak ortalarına hatta YSK takviminin son gününe bırakma kararı da alabilir. Bu toplantıdan metropolde adaylığı düşünülen mevcut belediye başkanlarının bazıları hakkında da son karar çıkabilir.
O nedenle Çeşme'deki gizli zirve son derece önemli. Son 10 günde canlı yayınlarda, yazılı basına verdiği demeçlerde İzmir adayının Kocaoğlu olacağına yönelik ciddi sinyaller vererek örgütteki karşı duruşu törpüleyen CHP Lideri, siyasi namusu sayılabilecek İzmir'de "dere geçerken at değiştirilmeyeceği" şeklinde özetlenebilecek kanaatini İzmir yapısına dikte edebilir.
Ancak, Baykal'ın görüştüğü vekillerden ikisinin (MYK Üyesi Susam ve PM Üyesi Baratalı) adaylık beklentisinde olduğu düşünüldüğünde zirvede Kocaoğlu'na yönelik ciddi karşı duruşun olması da yüksek ihtimal.
Yakın çevresine "İzmir'i kimseye sormayacağım" diyerek parti içi dengeleri önemsemeden en çok oyu alacak adayı göstereceğini açıklayan Baykal, yaptırdığı anketlerin sonuçlarını da (ikna için) bu toplantıda masaya koyabilir. Uzun lafın kısası, 27 Aralık Cumartesi günü itibariyle CHP'nin İzmir adayı Baykal tarafından açıklanabilir. Karşıyaka, Narlıdere, Balçova, Güzelbahçe, Menemen gibi ilçelerin mevcut başkanları da bugün resmen aday olarak açıklanabilir.
Benden söylemesi...
