AKP'nin işi zor
Yazar: Ümit Yaldız
Siyasetin genel ve yerelinde ilginç gelişmeler birbirini izliyor. CHP'de çarşafa takılan rozet ve Baykal'ın tek parti dönemine ilişkin sert eleştirileri, partinin de partilinin de ezberini bozmuş durumda. Başbakan Erdoğan'ın geçen yıl "CHP'nin kökü"ne ilişkin eleştirilerini olay haline getiren Baykal, çarşafa taktığı rozeti savunurken çarşafa dolanmaya devam ediyor. Baykal'ın tek parti dönemine ilişkin sözleri yenilir yutulur cinsten değil.
Deniz Baykal'daki değişim inanılmayacak boyutlara ulaşmış durumda. Yakında aczimendi şeyhi Müslüm Gündüz ve sevgilisi Fadime Şahin'e de CHP rozeti takarsa şaşırmam.
Sanki Baykal önümüzdeki günlerde yapacağı kritik "tüzük kurultayı" öncesi ortaya koyacağı radikal programa parti tabanını ve delegasyonu hazırlıyor gibi.
Sanıyorum Önder Sav'ın verdiği "kurbağa" örneği son derece yerinde. Hani, ılık suya konulup yavaş yavaş haşlanan kurbağa...
CHP İzmir'de ise Büyükşehir adayının açıklanmamasının sancıları sürüyor. Bazıları geçen her dakikanın Başkan Aziz Kocaoğlu'nun aleyhine olduğu görüşünde.
Ancak ben yine de tüzük kurultayını ve de Aralık sonunu görmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Neden?
Mantıklı bir genel başkanın önünde iki hedef olmalıdır. Birincisi tek kalesi olan İzmir'i almak, ikincisi de Türkiye bareminde partisinin çıtasını bir iki puan yükseltmek.
CHP adına İzmir'i almak kolay...
Konjonktür ve siyasi rüzgar Türkiye'nin tersine İzmir'de CHP'nin değirmenine su taşıyor.
"AKP mi CHP mi?" ikileminde kalacak İzmirlinin tercihini ilkokula yeni başlamış çocuk bile tahmin eder.
Kömürler, 100 YTL'ye evler bile bu kentte beklenen etkiyi yapmıyor. Ancak CHP'nin 22 Temmuz 2007'de olduğu gibi yüzde 35 gibi düşük bir oyla seçim alması bana göre başarısızlığı olur.
Böyle bir sonucun kimseye yararı olmayacağı gibi partinin Türkiye çıtasına da katkısı olmaz.
Ancak CHP İzmir'i yüzde 50 ve üzeri bir oyla aldığı yani iki İzmirliden birinin tercih nedeni olduğu zaman Türkiye çıtasını İzmir sayesinde en az 2 puan arttırabilir.
Ve de kalesinde şovunu da yapmış olur.
Şimdi kendi kendinize sorduğunuzu düşünüyorum. Peki, CHP yüzde 50 ve üzerinde seçim almak için kiminle yola çıkmalı?
Bunun tek bir yanıtı var: Ciddi ve tutarlı anketler. İyi bir alan araştırması yalan söylemez. Ve anketten kim çıkarsa Baykal onunla devam etmeli.
Bu Kocaoğlu olur, Hakan Tartan olur, Bülent Baratalı, Mehmet Ali Susam ya da bir başkası olur. Bilemem. Ama CHP Lideri Baykal'ın bunu bilmek için fazlasıyla vakti ve nakdi var. Bir taşla iki kuş vurmak isterse Baykal, anketler için hemen sipariş verir. Sadece Büyükşehir de değil. 30 ilçe için.
"Yok kardeşim, ben yapacağımı bilirim" derse (ki diyebilir) kendi bilir.
***
Dönelim iktidar partisi AKP'ye... Tam bir aday bunalımı yaşanıyor. Yarışa geriden başlamak anketlere göre geride olmak başlıca sorun. Birçok aday adayı manzarayı görünce geri çekildi.
Çünkü kimse sonucu belli bir maç için sahaya çıkmak istemiyor.
Son bomba Ertuğrul Günay... Başbakan kabineden üç ismi İzmir, Ankara ve Mersin'e gönderiyormuş sözde.
Zafer Çağlayan Ankara. (Melih Gökçek çekiliyor ve oğlunu Çankaya'dan gösteriyor) Kürşat Tüzmen Mersin ve de Günay İzmir'den.
Ertuğrul Günay'ın teklife sıcak bakmadığı ve CHP'deki ekibinden bir isim için kulis yürüttüğü konuşuluyor.
O isim Cihan Büyükoral. CHP ve SHP'de önemli görevlerde bulundu, KSK Başkanlığı yaptı. İzmir'in yapısına ve dokusuna uygun... Neden olmasın?
AKP sadece Büyükşehir noktasında değil ilçelerde de sıkıntılı. İzmir'in 30 ilçesinde "Tamam garanti" diyebilecekleri ilçe sayısı ikiyi geçmiyor.
Buca'da Başkan Şeboy'suz seçim çok zor. Şeboy Büyükşehir'e aday yapılmazsa Buca'yı istemediğini defalarca dile getirdi.
Gaziemir'de 22 Temmuz'daki 2 binlik oy farkı AKP'yi kara kara düşündürüyor. Çünkü köprülerin altından çok su geçti.
Bölünmüş Bornova'da işler çok zor. Ancak kent dokusuna uygun bir isimle "belki" noktasına gelebilir. Karabağlar - Bayraklı belki iyi bir adayla... Bu iki yeni ilçede CHP'nin hala ilçe başkanını bile atamamış olması, çok sayıda aday adayının kıran kırana birbirini ezmeye çalışması AKP'nin ekmeğine yağ sürüyor.
Aliağa bence kayıp. Menemen zaten yok. Metropol alanda Kemalpaşa bile artık çok zor. Çünkü Saadet Partili eski Başkan Mehmet Ali Özüdoğru burada adeta efsane.
İki yapısının kapışmasında CHP'nin şansı bile var.
Konak - Karşıyaka - Çiğli, Balçova - Narlıdere - Güzelbahçe - Urla - Seferihisar desen hiç yok.
Ne kaldı ki...