Metro macerası
Yazar: Münir Koçarslan
Sordum, soruşturdum, araştırdım, dünyanın ilk metrosunu 1860 yılında biz yapmaya kalkışmışız. İstanbul'da... Galatasaray ile Karaköy arasında... Tünel kazılmaya başlanmış, sonra yarıda kalmış.
Girmişiz, çıkamamışız.
Hemen arkasından, Londra, Paris, New York, Moskova metroları yapılmış. Yani kaba bir hesapla, o zamandan bu yana dünyadaki metro tarihinin 150 yıllık bir öyküsü var.
Hepsinin ortak noktası şu:
Hiç biri planlanan zamanda bitmemiş.
Çünkü, yerin altında öngörülmeyen engeller çıkmış.
Tıpkı İzmir'dekiler gibi...
***
Şimdi gelelim İzmir'in metro macerasına...
Bu işlerin fikir babası Yüksel Çakmur'dur.
Yani, 1989-1994 yılları arasında Sosyal Demokrat Halkçı Parti'den (SHP) Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Çakmur... Çakmur döneminde, 15 Ocak 1993'te Üçkuyular'dan (Fahrettin Altay) Bornova Merkez'e uzanan proje hazırlandı.
İlk harcı atmak ise kendisinden sonra seçilen Burhan Özfatura'ya nasip oldu.
Yani, 1994-1999 yılları arasında, bir dönem de DYP'den Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Özfatura...
Özfatura, paraya göre hesapladı, projeyi makasladı. Üçyol'dan (Bahçelievler) Ege Üniversitesi Hastanesi'ne kadar olan bölümü için 21 Nisan 1995'te inşaata başladı.
Bir başka deyişle, “Üçyol-Üçkuyular” ve “Ege Üniversitesi-Bornova Merkez” bölümleri rafa kalktı.
Yaklaşık 11.5 kilometrelik güzergahtaki (Üçyol-Ege Üniversitesi), ki bunun 6.5 kilometre kadarı yerin altından, kalan bölümü yer üstünden yapıldı. Ve 1999 yılıda ilk deneme seferi gerçekleşti.
Resmi açılış ise Ahmet Piriştina döneminde yapıldı. 20 Mayıs 2000'de... Ve tam 5.5 yıl süren çalışmanın faturası vagonlar dahil 600 milyon doları buldu.
***
Piriştina, metronun bir ucunu Üçyol'a diğer ucunu Bornova Merkez'e uzatmayı o günler için uygun bulmadı, Türkiye'de bir ilki hedef aldı:
Kent içinden geçen Menderes (Cumaovası)-Aliağa tren yolu hattını metro standardında raylı sisteme dönüştürmek...
Ancak bulanan dış kredilere, IMF'nin de dayatmaları sonucu AKP hükümeti onay vermedi. Piriştina'nın ani ölümüyle göreve getirilen Aziz Kocaoğlu, bence belki de kimsenin cesaret edemeyeceği, deyim yerindeyse çılgınca bir adım attı.
Tozlu raflardaki projeleri indirdi.
Önce 90, sonra 130 milyon dolara mal olması planlan 5.5 kilometrelik “Üçyol-Üçkuyular” hattını başlattı.
Ardından bir adım daha ileri gitti; 350 milyon dolara patlayacak, 80 kilometrelik Menderes-Aliağa'yı “Belediyenin kasasından yapacağım” diyerek Mart 2005'te işe koyuldu. Ve 25 Haziran 2007'de de, 3 kilometre uzunluğundaki 30 milyon dolarlık Ege Üniversitesi-Bornova Merkez'in yapımını başlattı. “İzmir'i demir ağlarla öreceğim” diyen Aziz Kocaoğlu, ulaşım sorununu uzun yıllar çözecek bu cesur davranışla “başına çorap ördü.”
Üç ayrı metroyu, aynı anda götürmeyi göze almak, her babayiğidin harcı değildir.
Evet, bir işi öngörülen sürede bitirmek en güzel arzudur.
Ama ihalelerdeki garip itirazlar, yasal düzenlemelerin göz göre göre yanlışa zorladığı koşullar ve yerin dibindeki sürprizler...
Önceden yüzde 100 kestirilemeyen zemin şartları... Deştikçe akmaya başlayan dereler, sert kayalar, üzerinde koca aparmanların yükseldiği pelte gibi zeminler...
Ve tüm bu riskleri, ortadan kaldırmak için harcanan çabalar...
Görünen o ki, iş takvimi en az bir yıl daha uzayacak.
Bilinen gerçek tekerrür ediyor:
Dünyadaki hiç bir metro planlanan tarihte bitmemiştir.
Peki, biz sabredip muradımıza erebilecek miyiz?