GEÇEN yıl Temmuz ayında seçim yapan Türkiye, gelecek yıl mart ayında yeniden sandık başına gidecek ve yerel yöneticilerini seçecek.

Her seçim öncesi gibi yerel seçimlerde de belediye başkan adayı olmak isteyen çok sayıda isim çıkmaya başladı.

Mevcut başkanlar da yeniden aday olup, koltuklarında oturmaya devam etmek istiyor.

Nitekim, bir kamuoyu araştırma şirketi bir süre önce yurt genelinde nüfusu 50 binin üzerinde 202 belediyenin başkanıyla görüşüp, "Yeniden aday olup olmayacaklarını" sordu.

Araştırmaya katılan belediye başkanlarının yaklaşık yüzde 47.2'si yeniden aday olmayı düşündüğünü söyledi.

Yani...

İki başkandan biri 'Yeniden aday olacağım' diyor.

Peki diğer yarısı aday olmak istemiyor mu?

Ä°stemez olur mu?

Ama...

Ya kendine, ya partisine ya da genel başkanına güvenemiyor.

Ne de olsa 'Dudak demokrasisi' iÅŸliyor.

Kaldıki aday olmayı istemekle de iş bitmiyor.

Herkes aday olmak ister.

Herkes 'adayım' der.

Oysa...

Önemli olan aday olmak değil, seçim kazanmak.

Çünkü...

Yapılanlar ortada...

Herkesin kapasitesi, vizyonu ve niyeti belli...

***

Yine aynı araştırmaya katılan başkanların yüzde 19.5'i, yani...

Beş başkan birisi adaylık için henüz daha karar vermediğini söylüyor.

Ancak...

AKP'li belediye başkanlarının yüzde 46'sı, CHP'li başkanların ise yüzde 60'ı yeniden aday olmayı düşünüyor.

Bu arada AKP'li belediye baÅŸkanlarının yüzde 83'ü, CHP’li belediye baÅŸanlarının da yüzde 80'i oy oranını 2009'da artıracağını savunuyor.

MHP'l belediye başkanlar arasında oy oranını artıracağını düşünenlerin sayısının ise yüzde 40 düzeyinde kalması dikkat çekiyor.

***

"Bu dönem içinde en önemli icraatlarınızı söyler misiniz?"

diye sorulduğunda yüzde 39.8'i, su, kanalizasyon, atık ve enerji gibi altyapı çalışmaları yaptığını söylüyor. Yüzde 17.9'u kentsel dönüşüm, toplu konut ve planlama gibi imar işleri yaptığını belirtiyor.

Yüzde 8.9'u eğitim, sağlık, kadın, çocuk ve engellilere yönelik sosyal yatırım ve hizmetler yaptığını kaydediyor.

Yol, cadde, kavşak, kaldırım, asflat, ulaşım gibi alt yapı çalışması yaptığını söyleyen başkanların oranı ise yüzde 8.9'u buluyor.

Park, bahçe gibi çevre konularında hizmet yaptığını belirten başkanların sayısı da yüzde 8.2 düzeyinde kalırken, kültür sanat ve spor yatırımları yaptığını ifade eden başkanların oranı ise yüzde 7.4 olarak gerçekleşti.

Ekonomik gelişmelere yönelik çalışma yaptığını belirten başkanların oranı ise sadece yüzde 6.5 düzeyinde kalıyor.

***

Aynı belediye başkanlarına "Yeniden aday olup seçilmeniz halinde gelecek dönem eğileceğiniz konular neler?" diye sorulduğunda alınan yanıtlar ise şöyle:

"Yüzde 28.5'i kentsel dönüşüm, toplu konut, otogar gibi imar işleri, yüzde 23.6'sı su kanalizasyon atık enerji ve dağalgaz gibi altyapı, yüzde 18.7 sosyal yatırım ve hizmetler, yüzde 8.1 cadde, kavşak, kaldırım, asfalt gibi altyapı, yüzde 7.3 kültür sanat spor yatırımları, yüzde 4.1 park bahçe yeşil alan ve yüzde 1.6 diğer işler."

Şimdi bu araştırmayı İzmir veya Ege'ye uyarlayacak olursak, mevcut her iki başkandan birisinin 'yeniden adayım' demesi ve beş başkandan birinin henüz daha kararını vermemiş olması gerekiyor.

Ama...

Gördüğüm kadarıyla, İzmir'deki bütün belediye başkanları yeniden aday olmak istiyor. (Gerçi, Aziz Kocaoğlu aday olup olmayacağını 28 Eylül'de açıklayacak)

Neyse...

Ekim - Kasım aylarında aday isimleri de yavaş yavaş netleşmeye başlar ve kimin hangi koltuğa talip olduğunu hep birlikte görürüz.

***

AKP inişe geçti

TORBALI'DA oturan eski belediye başkanı, siyaset sosyoloğu ve sosyal psikoloji araştırmacısı Ertan Ünver, son günlerde Başbakan R.T.Erdoğan ile Aydın Doğan arasındaki tartışmayı analiz etmeyi unutmadı.

Erdoğan'ın tavrını 'Suçluların telaşı' şeklinde değerlendirerek şu yorumu yaptı:

"AKP, Şaban Dişli ve Deniz Feneri olayı ile inişe geçti. Bu nedenle Başbakanın yüz ifadesi, beden dili ve ayak haraketleri, onun kontrolden çıktığını, panik içinde olduğunu gösteriyor. Örneğin; İzmir'de yaşanan arsenikli su konusunda sarfettiği sözler, kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Şimdi 'uzlaşma arayışı'na gitmek istiyor. Bu davranış, yaptıkları propagandanın ters tepmesinin bir göstergesidir. Geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü Profesör Vamık Volkan, Çankaya'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile beş saat görüştü. Bu görüşmede Vamık Volkan'ın Gül'e, Başbakan'ın davranış biçimi konusunda eleştiri getirdiğini tahmin ediyorum. Seçimlere kadar Erdoğan, Aydın Doğan ile uzlaşmak isteyecektir. Çünkü AKP'de erime başgöstermiştir.

Eğer böyle devam ederse şu anda yüzde 53'lerde olan AKP eğilimi, seçime kadar uzlaşma sağlanmazsa en az yüzde 15 - 20 düzeyinde düşer."

***

9 Eylül Sergisi'nden İEF'ye...

KISA süre önce İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF), kapılarını 77'nci kez açıp, kapadı.

2011'de 80'inci kez açılacak.

Oysa...

Türkiye'nin en eski uluslararası fuarı olan İEF'nin başlangıcı olan 9 Eylül Sergileri, tam 80 yıl önce İzmir Ticaret Odası (İTO) tarafından açıldı.

123 yıllık geçmişi olan İTO'nun, 80 yıl önce düzenlediği 9 Eylül Sergileri'ne 155 yabancı firma katılması, buna karşın 77'nci İEF'ye sadece 73 yabancı firmanın iştirak etmesi dikkat çekici değil mi?

Yine o yıllarda 100 bin nüfuslu İzmir'de sergiyi, 87 bin kişinin gezmesi, buna karşın bugün 4 milyon nüfusu bulan bir kentte İEF'yi ziyaret edenlerin sayısının ancak 1.5 milyonu bulması, geçmişte yapılanlara duyulan hayranlığı artırmıyor mu?

Aynı zamanda Cumhuriyet'in en zor 10 yılında, 1923 - 1933 arasında İzmir'in yaşadığı değişimi, küllerinden yeniden doğma çabasını gözler önüne seren "80. Yılında İzmir 9 Eylül Sergisi" İTO binasında ziyarete açıldı. İzmirlilerin bu sergiyi kaçırmamalarını salık veriyorum.