İşte İzmir'in suyundaki gerçek
Yazar: Erdal Ä°zgi
İzmir'in suyu siyaset arenasını savaş alanına çevirdi.
Hükümetin bakanları toplanıyor, İzmir'de yerel yönetimi suçluyor.
İçişleri Bakanı, resmen aba altından sopa gösteriyor, belki de niyet sergiliyor;
"İşin şakaya gelir yanı yok... Gereği neyse yaparız!"
Yani; soruşturma... Soruşturmanın selameti açısından görevden alma ihtimalleri...
Büyükşehir Belediye Başkanı savunmada:
"Biz de hiçbir ihmal yok..."
***
Suyun siyasete alet edilmemesi, seçimler öncesi polemik konusu yapılmaması, öncelikle ve özellikle halkın sağlığı düşünülmesi gerekliliğiyle belgeleri takdirlerinize sunuyorum...
Aslında ilgili kurumlarda var olan ama sümenaltı edilen...
Sorumluları, 'saklama', 'inkâr', ve 'doğruyu söylememe' noktasına getiren...
Bilindiği halde bilinmediği ısrarla söylenen...
Bilimsel raporu önünüze seriyorum.
***
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kimya Bölümü Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait C. Sofuoğlu...
ABD'de yüksek lisans diplomasını alan SofuoÄŸlu, 2004–2006 yıllarını arasında Ä°zmir içme suyunun bilimsel araÅŸtırmasına baÅŸlar.
Amacı; İzmir'de sudaki kirleticilerden kaynaklanan sağlık risklerini ortaya koymak, hesaplamak...
Türkiye'de yapılmayan bu çalışmayı sonra akademik makale olarak yayınlamak...
Ve bu çalışma, TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel Araştırma Kurumu) ve İYTE Bilimsel Araştırma Projesi fonu kullanılarak gerçekleştirilir.
Sonuçların alınmasından sonra idealist, genç bilim adamımız 2006'nın sonunda İZSU'dan görüşme talep eder.
Bir ön toplantıdan sonra üst düzey yöneticilerin de bulunduğu bürokratlara bugün tartışılan sonuçlar gösterilir, anlatılır, önlem alınması gerektiği bildirilir.
İZSU'nun isteği üzerine arsenik değerlerinin yüksek olduğu adresler tek tek belirtilir.
Bunun üzerine İZSU ölçümlerini 2007 yılı başından itibaren yapar.
***
Ancak, sonuçları yorumlayacak proje sahibine yani Doç. Dr. Sofuoğlu'na iletilmez.
Genç hoca, telefon zinciri ile ulaşabildiği bürokratlardan bilgi almaya çalışır...
Sorun büyüktür ve sıkıntı artmaktadır...
Åžimdi dikkat;
Çalışma İzmir geneli için tasarlandığından, Büyükşehir Belediye sınırları dışında kalan yerlerle ilgili sonuçlar DSİ Bölge Müdürlüğüne gönderilir.
TÃœBÄ°TAK proje sonucu olarak...
Doç. Sofuoğlu, 2007 Haziran'da bilgilendirme toplantısına çağrılır, sunumda tahlil sonuçları ve riskler anlatılır.
Ama sonuca ilişkin çalışma yapılmadığı gibi, DSİ de genç bilim adamını bir daha aramaz.
Ve ikinci dikkat:
TÜBİTAK fonundan hazırlanan "İzmir ilinde içme suyu kaynaklı maruziyet ve risk değerlendirilmesi" raporu 2007 Ekim'de İzmir'de yapılan Çevre Mühendisliği kongresinde tüm yönleriyle anlatılır.
Hatta...
Soru-cevap bölümünde "Peki ne yapılacak?" diye bir soru yöneltilir.
Hocamız, dinleyiciler arasındaki İZSU bürokratlarını işaret ederek "Gereken yapılacak" yanıtını verir.
Sunumda; sudaki arsenik oranları ve bu kimyasalın uzun ve kısa vadede yaratacağı kanserojen etlileri sıralanır...
***
Rapor bende, rapor resmi kurumlarda...
Sıradan rapor değil.
Özellikle davet edilen bilim adamı gidiyor, anlatıyor ama sonrasında kulak üzerine yatılıyor...
Bakanlar; "Gerçek saklandı... Gereğini yaparız!"diye bastırıyor...
İzmir.Belediye Başkanı "İhmalim yok... Suçumuz neyse yargılanırız" diye savunuyor.
Bürokratlar oturuyor...
Doç. Dr Sofuoğlu'nun tehlikeyi iki yıl öncesinde anlatan bilimsel raporu rafta duruyor...