Parası olmayan ölsün mü?
Yazar: Münir Koçarslan
Hatırlarsınız, bundan iki-üç yıl önce televizyon ekranlarına çıkıp, gözümüzün içine baka baka bağırıyorlardı:
- Sosyal güvenlik şemsiyesi altında olanlar, (Bağ-Kurlular, SSK'lılar, Emekli Sandığı üyeleri) hiç bir hastaneye, beş kuruş ödemeyecek...
Adı, Sağlıkta Dönüşüm Sistemi'ydi.
SSK hastaneleri Sağlık Bakanlığı'na devredilecekti. Hasta, istediği yere gidip bedava tedavi olacaktı.
Ama tabip odaları, sendikalar, sivil toplum örgütleri "hayır" diyordu, "Bu kandırmaca... Palavraları bırakın. Gerçeği saklamayın. Siz, 'özel sektörden hizmet alıyoruz', diye devletin hastanelerindeki cihazları, teknolojiyi yenilemeyeceksiniz. Ameliyathaneler, laboratuvarlar zamanla eskiyip enkaza dönecek. Tam gün çalışma yasasının zorlamasıyla yetişmiş kadro, özel hastanelere gidecek. Aslında halkın sağlığını özelleştiriyorsunuz. Vurgunun, soygunun önünü açıyorsunuz. Bu iş böyle yürümez. Sosyal devlet 'parası olmayan ölsün' diyemez."
Peki gelelim bugüne.
Sağlık Bakanlığı şimdi ne yaptı?
"Özel sağlık kuruluşları, belirlediğimiz fiyat listesindeki hizmet bedellerinin yüzde 30'u kadar farkı, hastalardan alabilir" dedi.
Ne demek bu?
Farz edelim ki, tedavi için doktora gittiniz, muayeneden geçtiniz, film çektirdiniz, tahlil yaptırdınız, ameliyat oldunuz.
Masraf ne çıktı?
Diyelim 1 milyon.
Ver bakalım 300'ünü kendi cebinden.
Biz yıllarca, bugünler için sigorta primi ödedik. Zaten kıt kanat geçiniyoruz. Hani bizden hiç para alınmayacaktı?
O dündü, artık yasa böyle söylüyor. Çünkü Bakanlar Kurulu karar aldı.
Ya param yoksa...
O zaman öl!
***
Üstelik özel hastaneler 30'luk farkı da beğenmiyor, "kurtarmaz" diyor.
Karlarını, zararlarını bilmem. Öyle ya da böyle, haklı ya da haksız ama sonuç bu...
"Bize yüzde 30 yetmez" dediler, resti çektiler.
Peki devlet buna "evet" der mi?
Der. Çünkü artık devletin elinde, kalp ameliyatlarını yapacak donanımda hastane, uzman personel bile kalmadı.
Hani diyordun ya, "100 dolara yurtdışından ucuz hekim getirir çalıştırım"
Çalıştırsana hadi.
***
Bu günlerde farkında mısınız bilmem. Sağlık parkları, "sağlık center"ları, hospitaller açılıyor peş peşe...
Bu zincirler kimin?
Kurdelayı kesenlere bakın..
Bir yanda Başbakan, bir yanda Emine Hanım.
Bu iş artık özel hastaneler üzerinden gidecek.
Üstelik görünen o ki, cemaatler, tarikatlar da eskisinden pek hevesli.
Eee, sağlık bu, paralı iş...