Bürokrasi kuraklığı
Yazar: Erdal Ä°zgi
Tehlike açıkça görülüyor. 2007'de Tarım Bakanlığı yazıyla emrediyor:
"Susuzluk kavuracak... İllerde kuraklık kriz merkezleri kurulsun"
İzmir'de de kuruluyor, 21 Şubat 2008'de toplanılıyor.
Kimler yok ki?
***
İl Özel İdaresi
Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Tarım Müdürlüğü
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi
DSİ bölge Müdürlüğü
Meteoroloji Bölge Müdürlüğü
İl Sağlık Müdürlüğü
Ziraat Odası Başkanlığı
Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü
Sulama Kooperatifleri BirliÄŸi
***
Kararlar alınıyor;
...Acil eylem plan yapılması
...Suyun verimli kullanılmasıyla ilgili çiftçilerle seri toplantı düzenlenmesi
...Şehir sularının tarımda kullanılabilir hale getirilmesi
...Yağışın artırılması için bulut tohumlaması araştırılması
...Kışın akan suların yeraltında biriktirilmesinin sağlanması
...Çiğli arıtmadan çıkan suyun kullanıma dönüştürülmesi...
...Sulama projelerinin uzman kişiler tarafından yapılması konusunda denetimlerin başlatılması...
***
Ama...
Masadan kalkılıyor, görev tamamlanıyor...
Haftalar, aylar geçiyor. Kriz, zil çala çala geliyor...
Bahar yağmurları düşmüyor,
Kuyulardaki sular kuruyor;
Baraj suları dibe vuruyor,
Sularda arsenik başta metal ağırlaşma başlıyor,
Üreticinin "kavrulduk, yandık" feryatları artıyor.
Krizin merkezinde ne bir çıt, ne bir tık...
***
Bırakın acil eylemi, normal plan bile yapılmıyor.
Bulut tohumları, çiftçi uyarıları, suyun arıtılması, damıtılması;
Hepsi kâğıt üzerinde kalıyor.
Haklısınız!
Kuraklık havada, toprakta değil...
Çare arıyor görünenlerde, devletin yapısında, temsilcisinde.
Önce 1' de... Sonra kademelerde!