Bitmeyecek özlem
Yazar: Erdal Ä°zgi
Özlem...
Özlemek...
Özlenmek...
Nasıl anlatılır ki?
Hangi kelime, hangi cümleyle;
Hangi cümle, hangi paragrafla bağlanır?
Eğer, arzulanarak aranıyor, yokluğu hissediliyor ve varlığı yüreklerde yaşatılıyorsa, özlemler anlamını bulur.
Çünkü...
Her insan hak ettiÄŸi yerdedir.
***
Bugün Babalar Günü.
Bugün Rahmetli Başkanımız Ahmet Piriştina'nın, bizlerden vakitsiz ayrılışının dördüncü yıldönümü.
"Babamın beni bıraktığı yaştayım" dediği yıl yanına gitti.
Saygıyla andığı babasına özlemini, aynı haftaya denk gelen ve aynı gün dünyaya gelen çocukları Levent ve Zeynep'in ortak doğum günüyle örterdi.
"Baba" varlığının kutsallığına inandığı için kent çocuklarını hiç unutmazdı.
Arabası hep oyuncaklarla doluydu...
Kalabalığa girmeden, öncelikle çocuklarla sevinmenin, sevindirmenin mutluluğunu yaşardı.
Belki bir plastik bebek, belki de bir topla özlemleri giderirdi...
Yokluğun içinde yaşatılan sevincin ne kadar unutulmaz olduğunu bilirdi...
"Babası olmayanın kolu kanadı kırıktır" sözüyle bana 23 Nisan'da belediye başkanlığı koltuğunu yetiştirme yurdu çocuklarına devrettirirdi...
Erişilebilir özlemlerin, özlenmemesine inancından ötürü kentin, kentlinin babası oldu.
***
Bugün Babalar Günü.
Bugün Başkan'ımızın ölüm yıldönümü.
İnsan, en çok kaybettiği değerler için ağlarmış.
Ağıt yakıp, diz dövmüyoruz ama en doğal hakkımız O'nu özlüyoruz.
Özlemekten hiç bıkmayacağız.
Özlenmeyi hak ettiği için özlemi dile getireceğiz.
İşte; "Özlem" böyle değerler için anlatılır...
Kelimeler de, cümleye;
Cümleler de paragrafa yakışır...