M. Ali Susam'ın MYK üyesi olması sonrası İzmir'de rüzgarların değişik yönde esebileceğini yazmıştım. Bu rüzgarlar henüz net olarak hissedilmese de; esintileri yavaş yavaş geliyor.
Ayrıca, CHP içindeki güçlü denge unsurları da, yaşanan bazı olaylar sonrası, çizilecek yol haritasını yeniden gözden geçirmeye başladı.
Örneğin;
M. Ali Susam'ın dengeleri sağlamak adına doğru adımlar atmaya başlaması, İl yönetiminde görev yapan Savaş Akıncı'nın Saim Katırcıoğlu ile birlikte hareket edebilecek olması, her ne kadar Abdül Batur yaşananlara müdahil olmasa da, denge durumda olan Narlıdere'nin yönünü Karataş'a dönmesi sonrasında, parti içi değişimlerin yaşanması kaçınılmaz görünüyor.
O yüzden 'bekle gör' değil, muhtemel yaşanacakları görebilmek hiç de zor olmasa gerek.
Neler olabilir?
En zayıf halka gösterilmek istenen Balçova ilçe görevden alınabilir. Yerine Saim Katırcıoğlu atanabilir. İkinci adımda, Karşıyaka görevden alınır, yerine Karataş'a yakın isim atanır. Bu durumda ne mi olur? Gerek Cevat Durak, gerekse M. Ali Çalkaya derin bir nefes alır.
Üçüncü adım ise Buca. Bazı partililere göre, burada ki görevde M. Ali Susam'a düşüyor.
Yine bazı partililere göre, Susam'ın haklı nedenleri sıralanamayacak kadar çok.
Milletvekilliği başvurusu sonrası 12. maddeden Susam'ın üyeliğinin son dakikaya bırakılması. M. Ali Susam'ın MYK üyesi olmadan evvel, Necati İmam'ı aday göstereceği tartışmalarında Susam isminin Buca'da ciddi anlamda yıpratılmak istenmesi, Susam'ı böyle bir karar alma düşüncesine itebilir görüşü hakim.
Gaziemir için ise; yaşanan olaylar sonrası, 'ne köy ne kasaba' esprisi yapılıyor.
Konak için söylenen, 'Zaten bölündü. Görevde kalmasında mahsur yok'

Konak bölündü derken, Karabağlar'da yaşanan son gelişmelere değinmekte yarar var.
Karabağlar ilçe başkan adayını atamak Karataş'ın yetkisinde.
Karabağlar bölündüğünden günden beri Konak İlçe bugüne kadar hiç bir girişimde bulunmadı.
Konak İlçe hiçbir şey yapmayınca; mahallelerde kendiliğinden gelişen toplantılar yapılmaya başlandı. Karabağlar, Yeşilyurt, Esentepe, Basın Sitesi gibi birçok mahallede partili üyeler kendi aralarında kahve köşelerinde toplanıp sohbet ettiler.
Bu toplantılar belli bir süre geçtikten sonra ciddileşti
En son Esentepe toplantısında önemli karar alındı.
Dendi ki; 'Karabağlar yediye bölünsün. Elli dört mahalleyi yediye bölelim her bölgeden, mahallenin büyüklüğüne, küçüklüğüne göre üçer veya dörder tane temsilci seçelim. Temsilciler toplansın yeni kurulacak ilçe ile ilgili tavsiye kararları alsın.'
Bu düşünce bence doğru bir karardı. (CHP de kalabalık olunca her kafadan bir ses çıkması kaçınılmaz bir sonuçtur.)
Neticede; Karabağlar 7 bölgeye bölündü. Her bölgeden 3'er kişi, bir iki bölgeden 4'er kişi olmak üzere 25 temsilci seçildi.
Seçilen bu temsilciler toplandılar. Toplantının ilk gündem maddesi; 'İlçe başkanı olarak il başkanına kimi önerelim?' oldu. Tabi bu tamamıyla tavsiye niteliğinde bir karardı.
20 temsilcinin kendi aralarında yaptıkları oylamada; 17 Mehmet Türkbay, 3 Kadir Sinan çıktı.
Ve temsilci arkadaşlar bu kararı doğal olarak İl Başkanı Kemal Karataş'a iletmek istediler.
Randevu gerçekleşti. Karataş komiteyi ciddiye alarak düşüncelerinin kendisi için önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca 9 mahalle muhtarının da komite ile birlikte Mehmet Türkbay'a destek olarak ziyarete gelmesi Karataş açısından sevindirici durum olarak nitelendi.
Karataş bu yaşananlara sıcak baktı bakmasına ancak; ortalık doğal olarak gerginleşti. Özellikle Kadir Sinan'a destek veren komite üyeleri; 'Bizim bu gelişmelerden haberimiz yok' şeklinde basına demeç verdi. Tabi bir kez daha Kemal Karataş'ın 'basına açıklama yok' kararını delmiş oldular.
Sonuçta; Kadir Sinan'dan yana destek vermesi kaçınılmaz olan, bugüne kadar Karabağlar'ın bölündüğünü göz ardı eden Konak CHP İlçe nihayet gerçeği görmek adına acil toplantı yapmaya karar verdi.
Şimdi Karabağlar için de yeni bir durum söz konusu, bir yanda Konak İlçe, diğer bir yanda İl yönetimi, yani Kemal Karataş...