Hayat, adil olmayan bir eksen etrafında döner. Öncelikle bu öğretilmeli belkide çocuklara. Kendi ekseni etrafında dönen dünya bu süreç boyunca 24 saat doğurur bizlere. Her birini yaşayalım ve çoğaltalım diye. Elbette çoğaltamayız saatleri. İsteriz çoğu zaman bir saat daha fazla olsun diye. Yetişemeyiz zamanın hızına ve çoğunlukla yetiştiremeyiz kendimizi.

Oysa çok mümkün zamanı çoğaltmak. Yaşamın içinde debelenirken kendin dışında birilerine, bir başkasına can olmak. Elbette bu zordur. Biraz akıl yoksunu olmayı ve pek çok vicdan sahibi olmayı gerektirir. Ve az, ne yazık ki çok az insan evladına verilen bir özelliktir. Sonradan edinilmesi zordur biraz ancak imkansız değildir. Yaraya merhem olmak gerekir. Aciz durumdakine, yardıma ihtiyacı olana, yaşaması için engelleri olana el uzatmak gerekir.

Evrenin kanatsız melekleri vardır. İçimizde yaşarlar ve sesizdirler tüm melekler gibi. Göstermezler yaşadıkları acıları, yaşanan acılarla beraber yaptıkları yardımları. Teğet geçerler belki bizim, sizin yaşamınıza. İnsan olsun hayvan olsun yakında olan kimse yardıma muhtaç, dikiliverirler yanıbaşlarına.

Hayat adil olmayan bir eksen etrafında döner dedik ya, sadece insan oğlu için değil hayvanlar dünyası için de geçerlidir bu adaletsiz düzen. Bir evin bir kedisi olarak yaşayanlar da vardır, sokakların bıçkın dünyasında ayakta kalmaya çabalayanlarda. Şimdi bu anlattıklarımı anlayamayacak çok insan olduğunu biliyorum. Benim sözüm dilimden, yüreğimden anlayanlara. Onlar ki duyarlar zaten yolda yürürken araba altına sığınmış yavru kedinin sesini, yaralanmış köpeğin iniltilerini, yavruları atılmış memeleri sütten çatlayan anne köpeğin ağlayışını.

Az sayıda insan tanıyorum ; vicdanını, kucağını, evini, bahçesini, cüzdanını sadece insanoğluna değil, Tanrı'nın yarattığı diğer varlıklara hayvanlara açan. En çok Onlar şaşırtıyor, Onlar mutlu ediyor beni. Arka ayakları ezilmiş kedi yavrusunu, insanlar tarafından işkence çektirilmiş köpeği alıp bakan, çok az sayıda insan var bu dünyada. Az oldukları için farklı geliyor pek çok insana. Kimisinin deli gözüyle baktığı, acımasız eleştirilere, horlanmalara maruz kalan ve tüm bunlara rağmen dimdik durabilecek kadar güçlü ve yaptıklarını anlatmayacak kadar gururludurlar. Hayvanların yaşamlarına kattıkları güzellikleri bildiklerinden dolayı şanslıdırlar. Karşılıksız sevmeyi ve sevilmeyi bilirler ve o nedenle hayatları boyunca kimseden bir karşılık beklemezler.

Beklemezler çünkü, aç bir hayvanın karnını doyuduktan sonra mutlaka sizin gözlerinizin içine bakar, bakar ve siz anlarsınız ne demek istediğini. Ve o an inanın kutsal bir andır, efsunludur birazda. İçinizden birşeyler akar gider, birşeyler kıpırdar durur yüreğinizde. Tıpkı aşık olmak gibi, aşık hissetmek gibi olağanüstü bir andır o.

Evdeki kedisi doğum yapınca yavruları bir kutuya koyup, uzak mahallere götüren, çocuğuna karne hediyesi olarak pet shoplardan aldıkları köpekleri yazlıklarında bırakan insanlar tanıdım ben, nefret ettim onlardan. Size tavsiyem yakınlarınızda var ise böyle yaratıklar uzaklaşın hemen onlardan. Biliyorum ki bir masuma bunu yapanın vicdanı yoktur. Ve fırsatını bulursa aynısını yapar size... Gözünüzün yaşına bakmaz. Bir hayvana acımayanın acıma duygusu yoktur işte. İşte o vicdan yoksunları parklara kuşlar yesin diye ekmek kırıntısı bırakan yaşlı amcaya da, kediler için su tası koyan teyzeye de söverler.

Evrenin kanatsız melekleri var ama bu ülkede. Her şeye rağmen direniyorlar işte. Hayvan barınaklarına gidip çalışıyorlar, akşamları köpeklere, kedilere yemek veriyorlar, sokaktakilerin aşılarını yaptırıp, kısırlaştıryorlar... Yapıyorlar işte birşeyler ama kendi menfaatleri için değil, kendi cüzdanlarını şişirmek için veya kariyerlerine yıldız eklemek için değil. Hayat için. Daha yaşanılır bir hayat için.

Hayvanlara yürekleriyle dokunmasını bilen insanlardır onlar. Dolayısıyla insana insanca davranmasını bilirler. Korkmayın onlardan ve sakın kötü davranmayın. Çünkü onların vicdanı ve kalbi çok geniştir. İnsanlara ve hayvanlara yetecek kadar... Yürekleri ile yaşayan ve adaletsiz dünyada birilerinin yarasını sarmaya çalışan insanlardır. Ve her biri kanatsız melektir.