Gökyüzüdür analar...
Yazar: AyÅŸe BaÅŸak Kaban
Gökyüzünün sonsuz maviliğine bakmak hep çok sıkıldığında, hep çok bunaldığında veya tam aksine çok ama çok mutlu olduğunda gelir insanın aklına. Oysa O, hep orada durur, hep başının üzerinde... Sevinçlerini ve hüzünlerini paylaşırsın gökyüzüyle ve çok darda kaldığında - zaman zaman inancını kaybetsen de - başını yukarı kaldırıp yardım istediğin yerdir gökyüzü... Bereketi yağdıran yağmurun, seni ısıtan güneşin ana kucağıdır orası.
Analar gökyüzüne benzer... Başımızın üzerlerindeki gölgelerini çoğu zaman unutsak da onlar, her daim bizi kucaklar en çok ihtiyacımız olduğu zaman. En hüzünlü ve en dağılmış olduğumuz zamanlarda ve en çok sevilmeye ihtiyacımız olduğu o kutsal anlarda kucaklar bizleri. Analar gökyüzü gibidir ; darda kaldığımızda, canımız yandığında hatırlarız onları en çok. En çok o zaman ellerini saçlarımızın üzerinde gezdirsinler isteriz. En çok o zaman sızlar burnumuzun direği.
Yaşamın ezici ağırlığı geçerken üzerimizden, başarısızlıklarımız ve kaybedişlerimizde, yıkılıp yenden doğrulmak istediğimiz o kahredici anlarda en çok onların sesine ihtiyaç duyarız. Ve elbette en büyük mutluluklarımızda, en çok gurur duyduğumuzda kendimizden, en büyük zafereri kazanmış bir başkumandan yürüyüşü gelmişken üzerimize, ilk onlara duyururuz üstünlüğümüzü ve biliriz ki en çok onlar sevinecektir bizim mutluluklarımıza. Katıksız ve koşulsuz sevmiş ve sevilmişizdir onlar tarafından.
Ondandır işte anne yemeğinin en özel yemek olması. Anne sofralarında çocuk oluşumuz ve çocukluğun o bitmez enerjisi ile yemeklerine saldırışımız. En çok onun yemekleri özlenir. En özel ve en pahallı yemekleri tatmış olmanız bile değiştirmez bu gerçeği. Dünyanın en usta ahçısı bile olsanız yine onun yemekleri vardır aklınızda, damağınıza yapışıp kalmıştır çorbasını, köftesinin, böreğinin, turşusunun tadı...
En güzel uykularınızı uyumuşsunuzdur yanında... En derin iç geçirmelerinizi duyar siz uyurken ve en korkunç kabuslarınızdan onun ismiyle kalkarsınız. Ondandır en kötü günlerinizde ve en yorgun gecelerde, yaşam sizi yıpratırken henüz dünyayla tanışmadan önceki yaşamınızda onun karnındaki gibi yatışınız. Anne karnına geri dönmektir savunmasız gecelerdeki en masum isteğimiz. O yüzden ayaklarımızı karnımıza çekip, kollarımızı dizlerimize çekişimiz. Çok eskiden biliriz çünkü, henüz adımız bile konulmamış o anlardan biliriz ki kimse bize zarar veremez onun karnındayken.
Bir bardak su gibidir varlığı, dilinizi damağınızı kurutan dünyayaya karşı koymaya çalışırken, hep arkamızda olduğunu, sırtımızı sıvazladığını bilmek isteriz. Tüm evrene karşı durabileceğimizi düşünürüz. Onun cesaretlendirmesiyle bizler dünyanın en güçlü kızları ve oğlanları oluruz.
Anneler üzerine söylenebilecek ne kadar çok söz varsa da, varlıklarının yanında sığ kalır o sözler. Evin içindeki terlik seslerini bile sevdiğimiz ve her düşündüğümüzde mutlaka yüreğimizi titreten kusursuz güzellikleri ile hayatta var oluş nedenlerimiz analarımız, içimizi titreten varlıklar. En çok sevdiklerimiz ve çoğu zaman en az hatırladıklarımız bir kucaklamaları ile tüm yaralarımızı saranlar. Canımızın canları...
Yokluklarını düşünmek bile ağır gelirken insana, genç yaşında yitip giden tüm melek annelerin mutlaka çocuklarını gökyüzünden izleyip, kolladıklarını, uykularında evlatlarını sevdiklerini, umutsuz anlarında mutlaka yüreklerine dokunduklarını bilirim. Tanrı'nın en ağır ikinci sınavıdır anayı kaybetmek. Dayanılması en zor yürek ağrısıdır.
Tanrı'nın en ağır sınavı ise evlat yitiren analardır. Tanrı'dan gelen hediyeyi Tanrı'ya yeniden vermektir zor olan. Katlanılmaz acıları, kayboluşları barındırır içinde. Ve belki de en kutsal analardır onlar. Yitip giden çocuklarının acılarıyla her geçen gün biraz daha fazla anne olur Onlar..
Gökyüzü gibidir analarımız. Her daim başımızın üzrinde dursunlar. Kah yağmur olup yüreğimizi serinletsinler, kah güneş olup içimizi ısıtsınlar isteriz. Şimdi sarılmak zamanı Onlara, Şimdi bizi en çok sevenlere ve en çok sevdiklerimize bi kez daha minnettimizi göstermek zamanı. Kimi zaman başımızı kaldırıp, maviliklere bakar gibi bakmak lazım onlara şükrederek, şükrederken bir kez daha ve daha fazla sevmek gerek analarımızı...
"İyi ki benim annem sensin Şükoş"... Seçme şansım olsaydı yine seni seçerdim ben ana olarak. Yüreğimin tüm güzelliklerini sana borçluyum, hep bizimle kal sen. Hep yanında kalsın analar çocuklarının. Hep yanında kalsın çocuklar analarının. Hepinizin Anneler Günü kutlu olsun. Hepinizin ellerinden öperim.