Baykal'ın zaferi!
Yazar: Münir Koçarslan
CHP'nin 32'nci Olağan Kurultay'ı bugün Ankara'da başlıyor. Parti, liderini seçecek. Daha doğrusu Deniz Baykal, delegelerinin ezici çoğunluğunu ve kurallarını kendi belirlediği bir seçimden zaferle çıkacak.
Kimse sürpriz beklemesin.
Bu tüzükle, bu örgütlenme modeliyle, bu anlayışla Baykal istediği sürece partinin başında kalır.
Endişeniz olmasın.
***
Benim merak ettiÄŸim ÅŸu...
Adaylardan Haluk Koç veya Umut Oran genel başkan adayı olmayı başarabilecek mi?
Dikkat buyurun "genel başkan seçilmeyi başaracak mı?" demiyorum. "Aday olmayı başarabilek mi?" diyorum.
Çünkü, aday olmak için önce yüzde 20'lik bir barajı geçmek şart.
Yani Türkiye'nin tüm illerinden gelecek toplam bin 232 delegeden en az yüzde 20'sinin, bir başka deyişle 253'nin imza atmasını almak gerekecek.
Peki, Baykal'ın gözünden düşmeyi, siyasi istikbalini riske atmayı, kalın bir çizgi yemeyi göze alabilecek, ismini açık açık ilan edebilecek, üstelik de altına imza atabilecek 253 babayiğit çıkar mı?
İşte yanıtı bilmediğim soru bu?
***
BildiÄŸim bir ÅŸeye gelince...
Bu parti, 1977'den bu tarafa tek başına iktidar olamadı... Aradan tam 31 yıl geçti.
Beraber çalıştığım arkadaşlarıma baktım.
Çocuğunun yaşı 31 değil...
Kendimi şanslı hissetim, "Hiç değilse CHP'nin kazandığı bir seçime tanık olmuş, parmakla gösterilecek biriyim" diye...
***
CHP makus talihini yenebilecek mi?
Parti içi liderlik yarışını önde bitiren Baykal ne yapacak?
Yönetim kadrolarını, parti politikalarını yenilebilecek mi?
"Bana yüzde 20 oy yeter" diye, sadece AKP karşıtlığı söylemlerle durumu idare etmeyi sürdürecek mi?
Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu açılımları ortaya koyabilecek mi?
Sadece İzmir'de, Batı'da değil, Türkiye coğrafyasının her yerinde, örneğin Güneydoğuda'da halkla iç içe girebilecek mi?
Alternatif olabilecek mi?
Ve hepsinden önemlisi iktidar koltuğuna oturabilecek mi?