Sadaka kültürü mü, toplumsal kültür mü? 2008-04-21 00:00:00
Sadaka kültürü mü, toplumsal kültür mü?
Yazar: Çağlayan Bilgen
BİR yanda ayyuka çıkan, rüşvet, yolsuzluk ve usulsüzlükler. Rantiye ve şantiye durumları. Çorbalar... Avantalar ve lavantalar...
Diğer yanda ise Dikili modeli. İzmirin bu şirin ilçesinden yayılan güzellikler...
SHPli Belediye Başkanı Osman Özgüven, ilçede uyguladığı toplumsal belediyecilik hizmeti nedeniyle görevi kötüye kullanmakla suçlanıyor.
Halka ücretsiz su verdiği, belediye otobüslerini bedava yaptığı, ucuz sağlık hizmeti götürdüğü gerekçesiyle hakkında dava açıldı.
Oysa...
Yerel yönetimler beşikten mezara kadar halkın refahı, mutluluğu için hizmet veren kurumlar değil mi?
Vatandaş hoşnut ise kime ne?
Kaldı ki; merkezi yönetim gecekondu bölgelerinde oy için kömür, erzak ve benzeri yardımları dağıtarak sadaka kültürünü yaygınlaştırırken suç olmuyor, Dikilide yapılanlar suç oluyor.
Üstelik, Dikilide toplumsal belediyecilik yapılıyor.
Kimseye sadaka verir gibi yardım yapılmıyor, erzak paketleri dağıtılmıyor.
Bakın SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, benzer modeli ilk kez kendisinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde uygulandığını belirtiyor ve şu örneği veriyor:
Dikmen Vadisi projesi Dikilideki çapraz model uygulamasının bir başka versiyonuydu. Yani, gecekondusunu aldığımız vatandaşın sağlıklı konutunun parasını da onun arsasının üzerine yapılan apartmanda daire alan karşılıyordu. Aynı şekilde Dikilide de ekonomik durumu iyi olanlar, olmayanların hizmetini finanse ediyor. Kamuya herhangi bir yük binmiyor.
AKPli belediyelerin İstanbulda geçen yıl 600 bin adet, bu yıl ise 1 milyon adet erzak paketi, Ankarada geçen yıl 425 bin, bu yıl ise 600 bin adet paket dağıttığını söyleyen Karayalçın, Peki sadaka verir gibi paket dağıtan bu belediyeler hakkında soruşturma açılıyor mu? diye soruyor.
Karayalçın, hazırladıkları yeni kentsel düzen çerçeve programı ile 2009 yerel seçimlerinde iddialı olduklarını ve hem halkçı hem de sosyal demokrat belediyecilik anlayışını tüm ülkede yaygınlaştıracaklarını savunuyor ve yerel seçimde ilk sloganlarının Neden her yer, Dikili gibi olmasın? olacağını söylüyor.
AKPye kapak, CHPye ders olsun!
HAFTA başında başta Milliyet olmak üzere pek çok gazete ve TV, Osman Özgüven hakkında açılan Sudan soruşturmayı kamuoyuna yansıttı.
Haber özellikle Milliyetin internet sitesinde büyük yankı buldu.
En çok okunan ve yorum yapılan haberler arasında yer aldı. İşte okuyucuların yorumlarından bazıları:
* * *
Yolsuzluk, hırsızlık yapsa plaket verirler. Halkını düşünen başkana soruşturma açıyorlar, sayın Özgüven sizi yürekten kutluyorum.
* * *
Bazı kişilerin çıkarlarını zedelediği için diye soruşturma! Böyle halkı düşünen insanlar günümüzde fazla kalmadı, değerini bilelim! Böyle dürüst insanların harcanmasına seyirci kalmayalım, desteklediğimizi haykıralım!
* * *
Vatandaşının refahını, mutluluğunu temel alan sosyal devlete karşı yürütülen küresel saldırının bir ayağıdır bu. Artık insanların beynine devlet sana birşey veremez, gider bir şirkette iş bulursun kıt kanaat geçinirsin yargısı kazınıyor. Küresel sermayenin önünde böyle bir davranış asla affedilmez: Yani, vatandaşının iyiliğini düşünüyorsan hapı yuttun. Çünkü onlar artık vatandaş değil, müşteridir.
* * *
Hortumlayan, vatandaşı soymak için her hileye başvuran, hiçbir hizmet vermeden sürekli gereksiz ihaleler yapıp malı götüren başkanlara asla soruşturma açılmıyor. Vatandaş menfaatini düşünen başkana neden soruşturma açılıyor. Demek ki bir belediye böyle de çalışabiliyor. Halka insanca hizmet edebiliyor. Siz soruşturmayı vatandaşa hizmet götürene değil, kendi sülalesine hizmet götürene açın. Elmayla armutu birbirine karıştırmayın. Zaten insanlar sıkıntı içerisinde yaşıyorlar.
* * *
Bu ülkede dürüst olmak suç artık. Halk için bir şey yapmayacaksın, rüşvet yiyeceksin, devleti dolandıracaksın o zaman en iyisi sensin. Artık ülkemizde doğru işleyen hiçbir kurum kalmamış. Takdir edilmesi gerekenler yargılanıyor, yargılanması gerekenler takdir ediliyor. Yazıklar olsun.
* * *
AKPli belediyelere kapak, CHPli belediyelere ders olsun... Geldikleri her yerde ortalığa çiçek eken, kaldırım taşlarını değiştiren, suya ve ulaşıma sürekli zam yapan, hizmeti hep geliri daha yüksek mahallelere götürenlere ibret olsun. Demek ki olabiliyormuş. Ülkede böyle belediye yönetimleri olmasından gurur duydum. Artık iş Dikili halkına düşüyor. Böyle başkan bulunmaz. Her türlü baskıya karşı sahip çıksınlar. Önümüzdeki yerel seçimlerde tüm Türkiyeye örnek gösterilecek bir belediye.
* * *
Sayın başkan yanlış yapmış. Paraları toplayacaktı, Hazineye gönderecekti.. Hazine de zaten hortumcuların elinde, gereğini yaparlardı. Memlekette dürüstlük yaramıyormuş. Hazineyi, hükümeti, maliyeyi kim denetliyor? Yılda ne kadar ve nereye nasıl harcanıyor soran yok.
* * *
Evet...
Halk böyle diyor.
Bakalım seçim zamanı ne diyecek? Birlikte göreceğiz.
***
ÇUVALDIZ
Sert olsan ne yazarsın!
YUMUŞATILMIŞ yazı yazan sözde köşe yazarının birine sormuşlar, "Adın ne?" diye...
"Mülayim" demiş.
Ben de buradan soruyorum. "Peki sert olsan ne yazarsın?"
Diğer yanda ise Dikili modeli. İzmirin bu şirin ilçesinden yayılan güzellikler...
SHPli Belediye Başkanı Osman Özgüven, ilçede uyguladığı toplumsal belediyecilik hizmeti nedeniyle görevi kötüye kullanmakla suçlanıyor.
Halka ücretsiz su verdiği, belediye otobüslerini bedava yaptığı, ucuz sağlık hizmeti götürdüğü gerekçesiyle hakkında dava açıldı.
Oysa...
Yerel yönetimler beşikten mezara kadar halkın refahı, mutluluğu için hizmet veren kurumlar değil mi?
Vatandaş hoşnut ise kime ne?
Kaldı ki; merkezi yönetim gecekondu bölgelerinde oy için kömür, erzak ve benzeri yardımları dağıtarak sadaka kültürünü yaygınlaştırırken suç olmuyor, Dikilide yapılanlar suç oluyor.
Üstelik, Dikilide toplumsal belediyecilik yapılıyor.
Kimseye sadaka verir gibi yardım yapılmıyor, erzak paketleri dağıtılmıyor.
Bakın SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, benzer modeli ilk kez kendisinin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde uygulandığını belirtiyor ve şu örneği veriyor:
Dikmen Vadisi projesi Dikilideki çapraz model uygulamasının bir başka versiyonuydu. Yani, gecekondusunu aldığımız vatandaşın sağlıklı konutunun parasını da onun arsasının üzerine yapılan apartmanda daire alan karşılıyordu. Aynı şekilde Dikilide de ekonomik durumu iyi olanlar, olmayanların hizmetini finanse ediyor. Kamuya herhangi bir yük binmiyor.
AKPli belediyelerin İstanbulda geçen yıl 600 bin adet, bu yıl ise 1 milyon adet erzak paketi, Ankarada geçen yıl 425 bin, bu yıl ise 600 bin adet paket dağıttığını söyleyen Karayalçın, Peki sadaka verir gibi paket dağıtan bu belediyeler hakkında soruşturma açılıyor mu? diye soruyor.
Karayalçın, hazırladıkları yeni kentsel düzen çerçeve programı ile 2009 yerel seçimlerinde iddialı olduklarını ve hem halkçı hem de sosyal demokrat belediyecilik anlayışını tüm ülkede yaygınlaştıracaklarını savunuyor ve yerel seçimde ilk sloganlarının Neden her yer, Dikili gibi olmasın? olacağını söylüyor.
AKPye kapak, CHPye ders olsun!
HAFTA başında başta Milliyet olmak üzere pek çok gazete ve TV, Osman Özgüven hakkında açılan Sudan soruşturmayı kamuoyuna yansıttı.
Haber özellikle Milliyetin internet sitesinde büyük yankı buldu.
En çok okunan ve yorum yapılan haberler arasında yer aldı. İşte okuyucuların yorumlarından bazıları:
* * *
Yolsuzluk, hırsızlık yapsa plaket verirler. Halkını düşünen başkana soruşturma açıyorlar, sayın Özgüven sizi yürekten kutluyorum.
* * *
Bazı kişilerin çıkarlarını zedelediği için diye soruşturma! Böyle halkı düşünen insanlar günümüzde fazla kalmadı, değerini bilelim! Böyle dürüst insanların harcanmasına seyirci kalmayalım, desteklediğimizi haykıralım!
* * *
Vatandaşının refahını, mutluluğunu temel alan sosyal devlete karşı yürütülen küresel saldırının bir ayağıdır bu. Artık insanların beynine devlet sana birşey veremez, gider bir şirkette iş bulursun kıt kanaat geçinirsin yargısı kazınıyor. Küresel sermayenin önünde böyle bir davranış asla affedilmez: Yani, vatandaşının iyiliğini düşünüyorsan hapı yuttun. Çünkü onlar artık vatandaş değil, müşteridir.
* * *
Hortumlayan, vatandaşı soymak için her hileye başvuran, hiçbir hizmet vermeden sürekli gereksiz ihaleler yapıp malı götüren başkanlara asla soruşturma açılmıyor. Vatandaş menfaatini düşünen başkana neden soruşturma açılıyor. Demek ki bir belediye böyle de çalışabiliyor. Halka insanca hizmet edebiliyor. Siz soruşturmayı vatandaşa hizmet götürene değil, kendi sülalesine hizmet götürene açın. Elmayla armutu birbirine karıştırmayın. Zaten insanlar sıkıntı içerisinde yaşıyorlar.
* * *
Bu ülkede dürüst olmak suç artık. Halk için bir şey yapmayacaksın, rüşvet yiyeceksin, devleti dolandıracaksın o zaman en iyisi sensin. Artık ülkemizde doğru işleyen hiçbir kurum kalmamış. Takdir edilmesi gerekenler yargılanıyor, yargılanması gerekenler takdir ediliyor. Yazıklar olsun.
* * *
AKPli belediyelere kapak, CHPli belediyelere ders olsun... Geldikleri her yerde ortalığa çiçek eken, kaldırım taşlarını değiştiren, suya ve ulaşıma sürekli zam yapan, hizmeti hep geliri daha yüksek mahallelere götürenlere ibret olsun. Demek ki olabiliyormuş. Ülkede böyle belediye yönetimleri olmasından gurur duydum. Artık iş Dikili halkına düşüyor. Böyle başkan bulunmaz. Her türlü baskıya karşı sahip çıksınlar. Önümüzdeki yerel seçimlerde tüm Türkiyeye örnek gösterilecek bir belediye.
* * *
Sayın başkan yanlış yapmış. Paraları toplayacaktı, Hazineye gönderecekti.. Hazine de zaten hortumcuların elinde, gereğini yaparlardı. Memlekette dürüstlük yaramıyormuş. Hazineyi, hükümeti, maliyeyi kim denetliyor? Yılda ne kadar ve nereye nasıl harcanıyor soran yok.
* * *
Evet...
Halk böyle diyor.
Bakalım seçim zamanı ne diyecek? Birlikte göreceğiz.
***
ÇUVALDIZ
Sert olsan ne yazarsın!
YUMUŞATILMIŞ yazı yazan sözde köşe yazarının birine sormuşlar, "Adın ne?" diye...
"Mülayim" demiş.
Ben de buradan soruyorum. "Peki sert olsan ne yazarsın?"
