Türk parasıyla İtalyan EXPO'su 2008-04-02 00:00:00
Türk parasıyla İtalyan EXPO'su
Yazar: Ayşe Başak Kaban
Aslında Süleyman Gençel'in yazısının üzerine bir EXPO yazısı daha yazmak abesle iştigal oluyor, ama duramadım, yazıyorum. Hiç inanmadığım bir oluşuma destek vermek için çaba harcamadım. EXPO delegelerinin İzmir ziyareti öncesi sokaklara düzenlemeler yapılmasına, çöp konteynırlarına dahi yapılan makyaja sinir oldum.
"Herkes için sağlık" sloganının ne anlama geldiğini bir türlü anlayamadım. Kendi bölgemde onlarca çocuğun ilaç ve hastane parasını babaları olmadı ve yeşil kart sahibi olmadıkları ve aynı zamanda bir kimlikleri bile olmayan kendi kazancımla karşılamaya çalışan bir hatun kişi olarak hiç kafam basmadı "herkes için sağlık" söylemine.
Ve İtalya'nın en büyük şehirlerinden biri olan Milano ile Türkiye'nin en büyük şehirlerinden biri olan İzmir'in mümkün değil aynı minderde güreşemeyeceklerine inandım. Sıkletler tutmuyor öncelikle... Biri dünyaca ünlü La Scala Opera binası ile göz kamaştırıyor diğeri Devlet Tiyatrosu'nun Karşıyaka Şubesi'ni kapamaya çalışıyor. Bizler yeni yeni metroya alışırken adamlar 1964 yılından beri metroyla yaşıyor. Milan futbol takımını bilmeyeniz yok sanırım, ya İzmir'in takımları şimdi kaçıncı ligde mücadele veriyor?
Demek istediğim, yarışa zaten İtalyanlar önde başladı. Bizim kabahatimiz rakibimizi hiç tanımadık, tanımak istemedik. Sorun Milano'nun nice gelişmişliğini ve bizim hala gelişmeye çalışmakta olan bir şehir olduğumuzu anlatmak değil zaten. Sorun insana verilen değerle birebir ölçülüyor aslında. Bir kente sadece para gelecek bir organizasyon olacağı zaman değil, o şehrin insanı için yatırım yapmak gerekiyor. İşte insana ve kente yapılan çıkarsız yatırımlar böyle zamanlarda 21 oyluk farkı yaratıyor.
Şimdi iki gündür yerel gazeteleri açıp açıp bıyık altından gülüyorum. Paris seyahati öncesinde aslan kesilenlerin hepsi maç kaybetmiş şımarık çocuk psikolojisi içinde omuzlarını silkip ağlıyor. İtalyanların kurallara uymayıp delegelere para vermesinden tutun, küçük ülkelere okul hastane sözü verdikleri yazılır çizilir oldu. Yapılan iddiaların hepsi doğrudur, inanırım. Hayır, asıl inanamadığım bu yapılanlara Türk gazetecilerin neden bu kadar çok şaşırdığı... Kendi ülkelerinde oy karşılığı kömür dağıtıldığı gerçeğini neden unutuyorlar ki?
Asıl acı olan şudur: 2015'te Türk parası ile İtalyan EXPO'su yapılacaktır. Ve iddialar doğruysa, delegelere İtalyanlar tarafından dağıtılan paraların bir kısmını Türkler ödeyecektir. Çünkü Milano 2015 EXPO'sunun ana sponsorlarından biri Telecom İtaliadır ve kendileri Türk Telekom'un ortaklarındandır. Yani çember yuvarlak değildir. Yuvarlak olan sadece siyasettir.
"Herkes için sağlık" sloganının ne anlama geldiğini bir türlü anlayamadım. Kendi bölgemde onlarca çocuğun ilaç ve hastane parasını babaları olmadı ve yeşil kart sahibi olmadıkları ve aynı zamanda bir kimlikleri bile olmayan kendi kazancımla karşılamaya çalışan bir hatun kişi olarak hiç kafam basmadı "herkes için sağlık" söylemine.
Ve İtalya'nın en büyük şehirlerinden biri olan Milano ile Türkiye'nin en büyük şehirlerinden biri olan İzmir'in mümkün değil aynı minderde güreşemeyeceklerine inandım. Sıkletler tutmuyor öncelikle... Biri dünyaca ünlü La Scala Opera binası ile göz kamaştırıyor diğeri Devlet Tiyatrosu'nun Karşıyaka Şubesi'ni kapamaya çalışıyor. Bizler yeni yeni metroya alışırken adamlar 1964 yılından beri metroyla yaşıyor. Milan futbol takımını bilmeyeniz yok sanırım, ya İzmir'in takımları şimdi kaçıncı ligde mücadele veriyor?
Demek istediğim, yarışa zaten İtalyanlar önde başladı. Bizim kabahatimiz rakibimizi hiç tanımadık, tanımak istemedik. Sorun Milano'nun nice gelişmişliğini ve bizim hala gelişmeye çalışmakta olan bir şehir olduğumuzu anlatmak değil zaten. Sorun insana verilen değerle birebir ölçülüyor aslında. Bir kente sadece para gelecek bir organizasyon olacağı zaman değil, o şehrin insanı için yatırım yapmak gerekiyor. İşte insana ve kente yapılan çıkarsız yatırımlar böyle zamanlarda 21 oyluk farkı yaratıyor.
Şimdi iki gündür yerel gazeteleri açıp açıp bıyık altından gülüyorum. Paris seyahati öncesinde aslan kesilenlerin hepsi maç kaybetmiş şımarık çocuk psikolojisi içinde omuzlarını silkip ağlıyor. İtalyanların kurallara uymayıp delegelere para vermesinden tutun, küçük ülkelere okul hastane sözü verdikleri yazılır çizilir oldu. Yapılan iddiaların hepsi doğrudur, inanırım. Hayır, asıl inanamadığım bu yapılanlara Türk gazetecilerin neden bu kadar çok şaşırdığı... Kendi ülkelerinde oy karşılığı kömür dağıtıldığı gerçeğini neden unutuyorlar ki?
Asıl acı olan şudur: 2015'te Türk parası ile İtalyan EXPO'su yapılacaktır. Ve iddialar doğruysa, delegelere İtalyanlar tarafından dağıtılan paraların bir kısmını Türkler ödeyecektir. Çünkü Milano 2015 EXPO'sunun ana sponsorlarından biri Telecom İtaliadır ve kendileri Türk Telekom'un ortaklarındandır. Yani çember yuvarlak değildir. Yuvarlak olan sadece siyasettir.
