Eski atıkların yeni adresleri 2008-03-26 00:00:00
Eski atıkların yeni adresleri
Yazar: Şirin Yörük
Evde biriken poşetler dolusu gazeteyi nasıl değerlendireceğim konusu, içinden çıkamadığım bir sorun haline gelmişti. Bir-iki yıl öncesine kadar Pazar günleri sokaktan geçen hurdacılar bunları üç-beş kuruş karşılığı gelip kapıdan alıyordu. Fakat ne hikmettir bilinmez, uzun zamandır onlar da eski gazetelere rağbet etmez oldu. Ve bizim evdeki gazeteler, balkonda birike birike gazete dağları oluşturmaya başlamıştı.
Birkaç kez Balçova'daki büyük alışveriş merkezinin atık toplama kutusuna götürmeyi denediysek de, eski gazetelerin değerlendirilmesi konusu kafamızı kurcalıyordu. Eve giren gazete sayısı hergün ortalama 20 civarında olunca, bir haftada biriken gazetelerin oluşturduğu yığınları varın siz tahmin edin!
Okunmuş gazetelerin bir şekilde ekonomiye yeniden kazandırılması gerektiği konusu kafamı kurcalarken, bir okulun kapısına asılı olan "Eski gazetelerinizi bize getirin" çağrısı ilgimi çekti. Balkonda birikmiş gazeteleri arabaya yüklediğim gibi Balçova'daki Salih Dede-Birsen Gümüşçay Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nde aldım soluğu. Okul yetkilisinden, biriken gazeteleri bir şirkete sattıklarını, az da olsa okula bir gelir sağladıklarını öğrenince oldukça rahatladım. Eski gazetelerin yeni adresi böylece belli oldu.
Atıkların geri kazanılması konusunda ilgimi çeken bir diğer konu da, kullanılmış kızartma yağlarının bazı şirketler tarafından toplanıp, bunların işlemden geçirilerek biyodizel yakıt haline getirilmesi. Bu konuyu aldığım bir elektronik ileti sayesinde öğrendim ve "Atık yağlarınızı lavaboya dökmeyin!" çağrısını görünce, yaptığımızın ne kadar yanlış olduğunu fark ettim.
Düşünün ki, 1 litre atık yağ, 1 milyon litre temiz suyu kirletiyormuş. Evlerde, restoranlarda, yemekhanelerde kullanılan yağlar lavaboya dökülünce, kanalizasyon sistemine ciddi zarar veriyormuş. Şehirlerde yağmur sırasında meydana gelen kanalizasyon tıkanıklıklarının yarısına yakınının sebebi ise kanalizasyon sisteminin atık yağlar nedeniyle tıkanmasından kaynaklanıyormuş. Bugüne kadar hiç dikkat etmediğimiz bir konu...
Bu kadarla kalsa iyi... Kullanılmış yağlarla kirlenen denizlerde ve göllerdeki doğal yaşam dengesi bozulduğu gibi, denizanalarının oluşumu hızlanıyor, yer altı su kaynakları zarar görüyormuş.
Atık yağları toplayarak hem çevreye yönelik zararlı etkileri azaltan, hem de ekonomik değer yaratan şirketler bu işe ciddi yatırımlar yapıyor. Atık yağları işleyerek çevre dostu yakıt olarak bilinen biyodizel elde ediyorlar. Belediyelerle, büyük çapta yağ kullanan işyerleriyle anlaşarak kullanılmış yağlarını topluyorlar. Üstelik evlerden de 5 litrenin üzerinde birikmiş kullanılmış yağları gelip kendi araçlarıyla alıyorlar. Bu konuda biyodizel üreticisi Ezici A.Ş.'nin http://www.ezici.com.tr adresli sitesinden detaylı bilgi almak mümkün.
Doğayla dost, güzel günler dileklerimle.
Birkaç kez Balçova'daki büyük alışveriş merkezinin atık toplama kutusuna götürmeyi denediysek de, eski gazetelerin değerlendirilmesi konusu kafamızı kurcalıyordu. Eve giren gazete sayısı hergün ortalama 20 civarında olunca, bir haftada biriken gazetelerin oluşturduğu yığınları varın siz tahmin edin!
Okunmuş gazetelerin bir şekilde ekonomiye yeniden kazandırılması gerektiği konusu kafamı kurcalarken, bir okulun kapısına asılı olan "Eski gazetelerinizi bize getirin" çağrısı ilgimi çekti. Balkonda birikmiş gazeteleri arabaya yüklediğim gibi Balçova'daki Salih Dede-Birsen Gümüşçay Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nde aldım soluğu. Okul yetkilisinden, biriken gazeteleri bir şirkete sattıklarını, az da olsa okula bir gelir sağladıklarını öğrenince oldukça rahatladım. Eski gazetelerin yeni adresi böylece belli oldu.
Atıkların geri kazanılması konusunda ilgimi çeken bir diğer konu da, kullanılmış kızartma yağlarının bazı şirketler tarafından toplanıp, bunların işlemden geçirilerek biyodizel yakıt haline getirilmesi. Bu konuyu aldığım bir elektronik ileti sayesinde öğrendim ve "Atık yağlarınızı lavaboya dökmeyin!" çağrısını görünce, yaptığımızın ne kadar yanlış olduğunu fark ettim.
Düşünün ki, 1 litre atık yağ, 1 milyon litre temiz suyu kirletiyormuş. Evlerde, restoranlarda, yemekhanelerde kullanılan yağlar lavaboya dökülünce, kanalizasyon sistemine ciddi zarar veriyormuş. Şehirlerde yağmur sırasında meydana gelen kanalizasyon tıkanıklıklarının yarısına yakınının sebebi ise kanalizasyon sisteminin atık yağlar nedeniyle tıkanmasından kaynaklanıyormuş. Bugüne kadar hiç dikkat etmediğimiz bir konu...
Bu kadarla kalsa iyi... Kullanılmış yağlarla kirlenen denizlerde ve göllerdeki doğal yaşam dengesi bozulduğu gibi, denizanalarının oluşumu hızlanıyor, yer altı su kaynakları zarar görüyormuş.
Atık yağları toplayarak hem çevreye yönelik zararlı etkileri azaltan, hem de ekonomik değer yaratan şirketler bu işe ciddi yatırımlar yapıyor. Atık yağları işleyerek çevre dostu yakıt olarak bilinen biyodizel elde ediyorlar. Belediyelerle, büyük çapta yağ kullanan işyerleriyle anlaşarak kullanılmış yağlarını topluyorlar. Üstelik evlerden de 5 litrenin üzerinde birikmiş kullanılmış yağları gelip kendi araçlarıyla alıyorlar. Bu konuda biyodizel üreticisi Ezici A.Ş.'nin http://www.ezici.com.tr adresli sitesinden detaylı bilgi almak mümkün.
Doğayla dost, güzel günler dileklerimle.
