İz bırakan, unutulmaz
Yazar: Münir Koçarslan
Bakmayın siz, yan taraftaki fotoğrafta o kadar da çok yaşlı görünmediğime... Öyle ya da böyle İzmir'in yakın tarihine tanıklık edenlerden sayılırım. Yine de iddialı olmayayım ama hafızam yanıltmıyorsa, yıl 1975'ti...
O sıralar 15 yaşındayım.
Yer, şimdiki adıyla "Yenişehir" diye bilinen Tepecik... Tepecik'te, Adalet Partili Gültepe Belediye Başkanı İsmet Uç'un kahvesi... Yani; Eşrefpaşa Hastanesi'nin tam karşısı...
Özenle giyinmişti. Kendine özgü tarzı, ses tonu, vurgusu ve sempati yayan üslubuyla kahvede oturanlara sesleniyordu.
Kararlı ifadeler kullanıyordu.
Zaman zaman sertleşiyor, biraz sonra esprileriyle havayı yumuşatıyordu. Kalabalıkla samimi ve sıcak ilişki kuruyordu.
Yaptıklarını, yapacaklarını anlatıyordu.
Bir ara sözü ölüme getirip dedi ki;
"Önde bando...
Arkada tabut, üstünde bayrak, içinde Alyanak...
İzmirliler bağıracak; Alyanaklar ölmez!..."
Önce şiddetli bir alkış koptu, arkasından o meşhur slogan...
"Halkçı Başkan... Halkçı Alyanak..."
Ne kadar da çok etkilenmiştim.
Müthiş bir adamdı. Güven duymuştum.
20'li yaşlarımda, Cumhuriyet Gazetesi'nde çalışırken biraz daha yakından tanıma fırsatı buldum Alyanak'ı...
***
Ve bu pazartesi günü, sabahın erken saatinde acı haberi duydum.
Hayata, 84 yaşında gözlerini yummuştu, şimdiki adıyla "Yenişehir" diye bilenen Tepecik'te... Eski Adalet Partili Gültepe Belediye Başkanı İsmet Uç'un kahvesinin tam karşısında... Yani; Eşrefpaşa Hastanesi'nde...
Ve cenazesi kaldırılırken de dedikleri olmuştu.
Önde bando...
Arkada tabut, üstünde bayrak, içinde Alyanak...
İzmirliler bağırıyordu;
"Halkçı Başkan... Halkçı Alyanak..."
***
Güle güle Halkçı Başkan...
Mekanın cennet olsun. Nur içinde yat.
İzmirliler, dürüstlüğünü, cesaretini ve hizmetlerini unutmayacak.