Bu yazıyı çocuklara sakın okutmayın! 2007-11-17 00:00:00
Bu yazıyı çocuklara sakın okutmayın!
Yazar: Münir Koçarslan
Neden böyle bir başlık attığımı, az sonra görecekseniz.
Önce şunu söyleyeyim. İzmir'de CHP yine kaynıyor. Geçen hafta Büyükşehir Belediye Meclisi'nin komisyonları için CHP grubunun yaptığı aday belirleme toplantısı vardı. Hayli gürültü koptu.
Çünkü, Başkan Aziz Kocaoğlu, imar komisyonunda, Bilgin Erünal, Vezir Aslan ve Fahri Elmas'ın yeniden görev almasını istedi.
Ancak, İl Başkanı Kemal Karataş, Tayland gezisi yüzünden kınama cezası verilen bu üç ismin "tüzük gereği seçme ve seçilme hakları olmadığını" savundu.
***
Duyduklarımıza, okuduklarımıza göre tüm bunlar olurken büyük gerginlik yaşandı.
Hem de ne gerginlik!
Karataş, Kocaoğlu'nun kendisine "P.z...k", "P..t", "Ş.r..s.z", Y.v..k" diye hakaret ettiğini, tartıştıklarını, ortadaki mikrofonu paylaşamadıklarını, üstüne basa basa anlatıyor.
Okurken bile yüz kızartan ağza alınmayacak o sözler, söylendi mi, söylenmedi mi?
***
Bu satırlar yazıldığı sırada Aziz Kocaoğlu hala yurtdışındaydı. Herhangi bir yanıt vermedi.
Dedi ya da demedi...
Aslında bu saatten sonra artık pek de fark etmez.
Hani eskilerin bir sözü vardır, "Şüyu, vukuundan beter" diye... Yani "Söylentisi olmasından da beter."
Durum artık o mertebede.
***
Ortadaki gerçek şu:
Birincisi böyle mahalle ağzıyla diyaloglar, bırakın koskoca adamlara, kimseye yakışmaz.
İkincisi bu sözler önce partiyi yıpratır.
Evet... Tüm bu olup bitenler, "CHP'nin Kalesi İzmir'i düşürmeyeceğiz" diyenlerin dikkatine bir kez daha sunulur.
Önce şunu söyleyeyim. İzmir'de CHP yine kaynıyor. Geçen hafta Büyükşehir Belediye Meclisi'nin komisyonları için CHP grubunun yaptığı aday belirleme toplantısı vardı. Hayli gürültü koptu.
Çünkü, Başkan Aziz Kocaoğlu, imar komisyonunda, Bilgin Erünal, Vezir Aslan ve Fahri Elmas'ın yeniden görev almasını istedi.
Ancak, İl Başkanı Kemal Karataş, Tayland gezisi yüzünden kınama cezası verilen bu üç ismin "tüzük gereği seçme ve seçilme hakları olmadığını" savundu.
***
Duyduklarımıza, okuduklarımıza göre tüm bunlar olurken büyük gerginlik yaşandı.
Hem de ne gerginlik!
Karataş, Kocaoğlu'nun kendisine "P.z...k", "P..t", "Ş.r..s.z", Y.v..k" diye hakaret ettiğini, tartıştıklarını, ortadaki mikrofonu paylaşamadıklarını, üstüne basa basa anlatıyor.
Okurken bile yüz kızartan ağza alınmayacak o sözler, söylendi mi, söylenmedi mi?
***
Bu satırlar yazıldığı sırada Aziz Kocaoğlu hala yurtdışındaydı. Herhangi bir yanıt vermedi.
Dedi ya da demedi...
Aslında bu saatten sonra artık pek de fark etmez.
Hani eskilerin bir sözü vardır, "Şüyu, vukuundan beter" diye... Yani "Söylentisi olmasından da beter."
Durum artık o mertebede.
***
Ortadaki gerçek şu:
Birincisi böyle mahalle ağzıyla diyaloglar, bırakın koskoca adamlara, kimseye yakışmaz.
İkincisi bu sözler önce partiyi yıpratır.
Evet... Tüm bu olup bitenler, "CHP'nin Kalesi İzmir'i düşürmeyeceğiz" diyenlerin dikkatine bir kez daha sunulur.
