Sinir ötesi
Yazar: AyÅŸe BaÅŸak Kaban
Haberi duyunca kan bastı yüreklerimize. 13 şehit dediler. Gabar Dağı'nda 13 şehit. Televizyonlar yayın akışını keser diye düşündüm. Ağırlaştırırlar. Yok, rating savaşı daha mühim eşkıya ile savaştan. Kanaltürk hariç, hepsi tam gaz yayındaydı. Top star adayları ve tüm magazin alemi eller havada...
Aynı dakikalarda BBC canlı yayında teröristlere 'Kürt isyancılar' diyor. ”Kürt isyancılar 13 askeri öldürdü”. Adamların olaya bakış açısı yayınlarından belli.
Şehitlerimizin haberi geldikten bir iki saat sonra havaalanında karşılanıyor Başbakan. Olay hakkında görüşü soruluyor, "Ben bir ay içinde yeniden Amerika'ya gideceğim. Sayın Başkan'la bu konuyu görüşeceğim” diyor. Yani zamanında sıkışan Tarkan bile Savaş Ay'a daha mantıklı bir cevap vermişti.
Â
Şehitlerin cenaze törenleri yapılıyor. Şehit Onbaşı Kasım Aksoy'un yetimlerinin ayakları... Yırtık çoraplı kız çocukları. Zehra ile Güneş adları güzel, kendileri güzel çocuklar, fakat ayakları çıplak çocuklar. En önemlisi yürekleri çorak kalacak kızlar. Çünkü  ben bilirim babasızlığın ne demek olduğunu, 'baba' diyebilmenin ne büyük mutluluk olduğunu ve 'baba' diyemediğin için boğazında büyüyen yumrunun acısını.
Â
Zehra ile Güneş'in babasının mezarları henüz ıslakken. Kübra'nın babası gelin etti kızını. Kızı elini öptü babasının, babası Kübra'yı öptü alnından baba evinden uğurladı evladını gözyaşları ile. 4000 kişilik nikah, 200 kişilik yemekli düğün... Düğünde gelen hediyelerin bir kısmı şehit ailelerine verilecekmiş. Belki Zehra ile Güneş'e de gelir sıra...
Â
26 yıldır ABD Temsilciler Meclisi üyesi ve Dış ilişkiler Komisyonu Başkanı Tom Lantos bu sefer tavrını değitirdi. Türk dostu politikacı Sözde Ermeni Soykırımı'nın kabul edilmesini yıllardır engelliyordu. Ancak bu sefer bizim yanımızda değildi. Neden değildi? Bence, Lantos, Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde Hamas liderinin Ankara'daki temaslarına fena içerlemiş olabilir. Dış politikadaki üstün başarılarından sonra göğsümüzü gere gere cumhurbaşkanı yaptığımız Abdullah Gül, sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısının ABD'de kabulünün ardından ilk açıklamasını yaptı: ”ABD'ye hiç yakışmadı”.
Â
Tasarının kabulünün ardından başbakan ise "İnceldiği yerden kopar" dedi. PKK terörü ile ilgili görüşmeye gittiğinde ipi koparıp gelmesini bekliyoruz artık.
Â
Tüm bunlar olurken Kaz Dağları yağmalanıyor. Altın, bakır, kurşun gibi madenleri aramak için 36 değişik noktada sondaj çalışması başladı. Homeros'un dağlarının ağaçları kesiliyor. İnanılmaz bir kıyım var. Çıt yok.
Â
Bayram tatili nedeniyle yaklaşık 100 kişi yaşamını yitirdi, 200 kişi yaralandı.
Â
Ekonomiden sorumlu Bakan Mehmet Şimşek'in İngiliz vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Bakanın konuyla ilgili yorumu "Olunmayacak diye bir şey mi var?" oldu.
Â
Hafta sonu yapılacak referandum birkaç parçası eksik yap-boz gibi. Ne kadar yaparsan yap tam şekli göremiyorsun. İç tüzük ihlalleri konuşulmaya başlandı. "Referandumun sonu AHİM'e gider" denildi.
Â
"İnşallah gerek kalmaz" denilerek, sınır ötesi operasyon için bakanlar kurulu tezkereyi imzalayıp meclise gönderdi.
Â
Tüm bunlar bir hafta hadi bilemedin on gün içinde meydana geldi.. Ve memleketin haline baktıkça bana sinir ötesi müdahale şart oldu...