Şimdi akıl zamanıdır 2007-09-21 00:00:00
Şimdi akıl zamanıdır
Yazar: Erdal İzgi
Gözünü aç sabah, kapa akşam.
Kapıdan çık pazartesi, dön cuma.
Ne saniye, saat; ne de gün, hafta. Hiçbir ölçüsü yoktur.
Zaman su gibi akar, o da "ne olacak?" diye bakar.
İşini bilmeyene böyledir.
İşini bilene de şöyledir;
Planı, programa oturtmak için saat kollar,
Bütçeyi, takvimine göre oturtmaya ayarlar,
İşi, insana, mahalleliyle göre uyarlar,
Kim ne derse desin kulağını tıkar,
"Nasılsa çıkacağız selamete" diye yola devam eder.
***
Farkında mısınız?
İzmir böyle bir dönem yaşıyor.
Biri bakıyor, biri koşuyor.
Görüyor musunuz?
Birileri birbirlerini yiyor, birileri birbirlerini sırtlıyor.
Biliyor musunuz?
Birileri bireysel hesap yapıyor, birileri bütünsellikten ayrılanı siliyor.
Hissediyor musunuz?
Birileri beş benzemez çok cephe, birileri yumruk gibi tek siper.
Gülmüyor musunuz?
Birileri 2 - 3 sütunluk haber için olup olmadık laf ediyor, birileri "yarın nasılsa manşetler bizim" diye çıtını çıkarmıyor.
Kısacası;
Birileri bugün için oynuyor ve kurtarmaya çalışıyor, birileri ise 2009 planını sürdürüyor.
***
Hiçbir şey bilmiyorsan, kenara çekilip düşünmek ne yararlı iştir.
Düşünürken gücünü toplayacak, yakınına danışırken şaşkınlıktan kurtulacaksın.
Sendeki bir anlık sessizlik, o zamana kadar karşındakine verdiği rahatlığı paniğe dönüştüreceksin.
Ve insanı, diğer yaratıklardan farklı kılan unsur "akıl" rehberin olacak.
***
Önce birleşmeyi, bütünleşmeyi, paylaşmayı, ortak hareketi isteyeceksin.
Küçüktür, büyüktür, kırgındır, kızgındır, küskündür, bizdendir, değildir demeden kapı kapı gezeceksin.
Diğerleri gibi çul - çuval, sepet - torba veremiyorsan,
Elinin sıcaklığını, gözünün ışıltısını, yüreğinin çarpıntısını sunacaksın.
Göreceksin ki;
Kısa sürede çok şeyler değişiyor.
"Bizi terk ettiler" dediklerin dönüyor, donuk yüzler gülüyor, kaybolan inançlar diriliyor, arkandaki üç kişi beşe, beş kişi onlarca beşe çıkıyor.
Unutulmamalı ki; çalınmayan kapı açılmaz.
Eğer vaktin geçmediğine inanıyor, "bir zamanlar dağları taşları donatan, inleten insanlarımız nerede?" sorusuna yanıt arıyorsan, politik dengeleri değiştirmek istiyorsan dene.
Bırak başkalarının yarattığı gündemi takip etmeyi.
Dene de gör....
Kapıdan çık pazartesi, dön cuma.
Ne saniye, saat; ne de gün, hafta. Hiçbir ölçüsü yoktur.
Zaman su gibi akar, o da "ne olacak?" diye bakar.
İşini bilmeyene böyledir.
İşini bilene de şöyledir;
Planı, programa oturtmak için saat kollar,
Bütçeyi, takvimine göre oturtmaya ayarlar,
İşi, insana, mahalleliyle göre uyarlar,
Kim ne derse desin kulağını tıkar,
"Nasılsa çıkacağız selamete" diye yola devam eder.
***
Farkında mısınız?
İzmir böyle bir dönem yaşıyor.
Biri bakıyor, biri koşuyor.
Görüyor musunuz?
Birileri birbirlerini yiyor, birileri birbirlerini sırtlıyor.
Biliyor musunuz?
Birileri bireysel hesap yapıyor, birileri bütünsellikten ayrılanı siliyor.
Hissediyor musunuz?
Birileri beş benzemez çok cephe, birileri yumruk gibi tek siper.
Gülmüyor musunuz?
Birileri 2 - 3 sütunluk haber için olup olmadık laf ediyor, birileri "yarın nasılsa manşetler bizim" diye çıtını çıkarmıyor.
Kısacası;
Birileri bugün için oynuyor ve kurtarmaya çalışıyor, birileri ise 2009 planını sürdürüyor.
***
Hiçbir şey bilmiyorsan, kenara çekilip düşünmek ne yararlı iştir.
Düşünürken gücünü toplayacak, yakınına danışırken şaşkınlıktan kurtulacaksın.
Sendeki bir anlık sessizlik, o zamana kadar karşındakine verdiği rahatlığı paniğe dönüştüreceksin.
Ve insanı, diğer yaratıklardan farklı kılan unsur "akıl" rehberin olacak.
***
Önce birleşmeyi, bütünleşmeyi, paylaşmayı, ortak hareketi isteyeceksin.
Küçüktür, büyüktür, kırgındır, kızgındır, küskündür, bizdendir, değildir demeden kapı kapı gezeceksin.
Diğerleri gibi çul - çuval, sepet - torba veremiyorsan,
Elinin sıcaklığını, gözünün ışıltısını, yüreğinin çarpıntısını sunacaksın.
Göreceksin ki;
Kısa sürede çok şeyler değişiyor.
"Bizi terk ettiler" dediklerin dönüyor, donuk yüzler gülüyor, kaybolan inançlar diriliyor, arkandaki üç kişi beşe, beş kişi onlarca beşe çıkıyor.
Unutulmamalı ki; çalınmayan kapı açılmaz.
Eğer vaktin geçmediğine inanıyor, "bir zamanlar dağları taşları donatan, inleten insanlarımız nerede?" sorusuna yanıt arıyorsan, politik dengeleri değiştirmek istiyorsan dene.
Bırak başkalarının yarattığı gündemi takip etmeyi.
Dene de gör....
